"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gecelik kiralama mı, ruhsatsız pansiyonculuk mu?

Ahmet BATTAL
11 Ağustos 2022, Perşembe
Son yıllarda hızla yaygınlaşan ve neredeyse bir sektör haline gelen kısa süreli kiralama işi ile ilgili olarak “ne desek olur, fark etmez” diyebilirsiniz.

İşin içine kanun-hukuk girmediği sürece öyle ya da böyle isim takılmış olmasının bir önemi yok elbette. Sizin verdiğiniz isim kurduğunuz ilişkiyi tarif etmek için yeterli kalır. 

Ama iş problem doğurur ve problemi kanun yoluyla çözmek gerekirse işte o zaman da artık sizin ne dediğinizin bir önemi yoktur. Bu halde artık önemli olan o ilişkiye ve sözleşmeye kanunun ne isim verdiği ve ne hüküm bağladığıdır. 

Kira sözleşmesi ile konaklama sözleşmesi arasında ne fark var? Bu iki sözleşme türü ne açıdan ne yönde fark eder?

1. Kiralanan ya da konaklanan yerde işlenen suçlar açısından durum basittir: Evi ya da karavanı kullanan ile kullandıran arasındaki sözleşmenin adının ve muhtevasının bir önemi yoktur. Zira suç ve ceza şahsidir. Suçla ilgisi olmayan kişiler sırf evini birilerine kullandırdı diye o suçun ortağı olmuş olmaz. 

Ancak konaklama işletmesi işleten kişilerin kolluk güçleri ile kurması gereken işbirliğini bu mesleği ruhsatsız olarak icra edenler kurmamış olacakları için bu kişilerin bazı yönlerden ilave sorumlulukları doğabilir. 

2. Devletin vergi alacağı ve denetimi yönünden işin takibi farklıdır. 

Evini ya da işyerini kiraya veren kişi kira geliri elde eder ve gelirini kira geliri beyannamesi ile beyan edip vergisini öder. Özel bir durum olmadıkça denetime gerek duyulmaz.

Oysa pansiyonculuk bir meslektir ve bu işi yapan kişi işini kaçak ve ruhsatsız yani defter tutmadan da yapsa vergi dairesi bu işletmeyi düzenli vergiye tabi tutar. 

Belediye ve diğer kamu otoriteleri de –elbette tesbit ederse- ruhsatsız işyeri olmanın gereğini yapar. İlgilisine idari ceza verir, işyerini mühürler ve kapatır vs.

Ruhsatsız işletmelerin internet ilanları işletmenin duvarlarına asılan işletme tabelalarına benzer. “Duvarda levhamız yok” demek bir kaçış değildir. Önemli olan, internet kayıtları ve banka hesap hareketleri gibi delillerin düzenli faaliyet gösteren bir işletmenin varlığını gösterip göstermediğidir. 

3. İlişkinin taraflarının birbirlerine karşı hakları ve yükümlülükleri açısından ise sözleşmenin adı ve niteliği işi ve hükmü farklılaştırır ve bu sebeple de çok önem taşır. Şöyle: 

Evini kiraya veren anahtarı da vermiştir. Anahtarın bir nüshasını –elbette güvendiği sürece- ev sahibinde bırakıp bırakmamak kiracının bileceği iştir. Anahtarı teslim alan kiracının kilidi değiştirme hakkı da vardır. Kiraya veren “bende de bir anahtar var” ya da “içeride benim eşyalarım da var” diyerek eve girme hakkına sahip değildir. Kiracı kilidi değiştirmişse buna itiraz hakkı yoktur. Buna karşılık kiracının eşyalarının muhafaza sorumluluğu kiraya verende değildir. 

Evini eşyalı ya da eşyasız olarak kiraya veren kişi bir “kiracı” ile muhatap olmayı kabul etmiştir. 

Bunun önemi şuradadır: Kanunlar kiracıyı korur. Sözleşme süresi bittiğinde kiracı kendi rızasıyla çıkarsa çıkar. Çıkmak istemezse kirayı ödediği sürece on yıla kadar oturma hakkı vardır. Tahliye şartları tamam olmasına rağmen kiracı çıkmazsa ancak mahkeme kararı ile çıkarılabilir. 

Kanunlar kiraya vereni de korur. Kiraya veren kendi adına abonelik açtırmamışsa elektrik, su ve doğalgaz gibi ihtiyaçlar için kiracı kendisi abone olmalıdır. Orası kiracının evidir, ikinci evidir. Yani devlete beyan etmek isterse burası onun adresidir. Kiracının “bugün çarşafları değiştirin” ya da “sabah kahvaltısı da isterim” gibi talepleri olamaz.

Oysa pansiyonda daire ya da oda “tutan” kişi bir “kiracı” değildir. Otel ya da pansiyon gibi konaklama işletmelerinin odaları ya da yatakları “kira”lanmaz. Tutulan odadaki ısıtma, su ve elektrik gibi hizmetler konaklama işletmesi işletmeciliğinin bir gereğidir ve işleten tarafından sağlanır. 

Bütün bunlar yönünden kiralama ya da konaklama sözleşmesinin uluslararası bir şöhrete sahip internet siteleri aracılığıyla ya da doğrudan yapılmasının bir önemi yoktur. İşin hukuki nitelendirmesi daima kanuna göre ve daima hâkim tarafından yapılır. 

Okunma Sayısı: 2130
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı