Tek başına sıfır sıfırdır, rakam değildir, varlık değildir, yokluk bile değildir. Zira yokluk tarafındaki varlık bile bir varlıktır, bir “eksi varlık”tır, ama vardır. En azından hesabı vardır. Hesapta yeri vardır.
Sıfırın ise, bırakınız varlığının değerini, varlığı dahi yoktur.
Kâinattaki hiçbir varlık, bilhassa insan, sıfır olmak için var edilmiş değildir. Hele tek başına sıfır olmaya hiç lâyık değildir.
İnsan ya kendisi gibi sıfır durumundaki boş arkadaşlarıyla birlikte sıfırdır ki, Allah bundan muhafaza etsin.
Ya da insan birlerin, ikilerin, üçlerin, beşlerin yanında durur. O zaman da durduğu yer önemlidir.
Ya sağda sıfırdır ya solda sıfırdır.
Yani insan ya yanlış yerdedir ya da doğru yerde.
Sağda sıfırlar doğru yerdedirler.
Sağda sıfırlar fedakâr ve mütevazidirler, “ben de varım ve rakamım” demezler. “Benim de bir izzet-i nefsim ve benim de hakkım var” deyip kafa ütülemezler.
Sağda sıfırlar kendilerinde bir değer bilmezler. Ama sağında bulundukları sayıya “çarpı on” değer katarlar.
Onlar “tabi”dirler, hem de gönülden tabidirler; “Ben sırada sizden sonra gelsem belki daha fazla katkı yaparım, yeter ki siz benden öndeki yerinizde durun” derler.
Solda sıfıra gelince, o boşta sıfırdır. Sağındaki rakamlara faydası da olmaz, zararı da.
Kaç kişi olurlarsa olsun, solda sıfırlar boşta sıfırdırlar, etkisiz elemandırlar.
Yalnız, solda sıfırların durumu hep risklidir.
Birileri onları silip atabilir. Sıfıra düşerler. Sıfır çekerler.
Solda sıfırlar sağlarındaki rakamlar için de risklidirler.
Hele de birileri onları oraya etkisiz eleman gibi görünsünler diye yerleştirmişse, gün gelir, en soldaki sıfırların en sağ yanına, birisi, “bu da bir gül” diyerek bir virgül koyuverir.
Virgüllü sıfır bilmez ne işe yaradığını. O kendince hâlâ etkisiz elemandır. “Zararım yok kimseye” diye avunur.
Ama o virgül var ya o virgül, bilir ne yaptığını. İşini bilir, “dur” demeyi iyi bilir. Bölmeyi iyi bilir.
Zaten o bir rakam bile değildir. O bir işarettir. İşaret dilini herkes anlamaz. Onun ne yaptığını da herkes anlamaz.
Bakın siyasete, partilere, akımlara… Ortalıkta çok miktarda sıfır göreceksiniz. Serseri mayın gibi ortalıktalar.
Bakın ticarete, şirketlere, kooperatiflere… Solda sıfırlar göreceksiniz. Büyüklü, küçüklü. Silsek mi silmesek mi, bilemedik diyeceğiniz cinsten.
Bakın cemaatlere, virgüller göreceksiniz; elbet işaret dilini okuyabiliyorsanız…
Peki siz hangi rakamsınız? Bir veya daha büyük müsünüz yoksa sıfır mısınız? En solda bir sıfır mısınız? Evet diyorsanız dikkat edin, bakın; sağ yanınıza virgül koymaya çalışan var mı?