"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vahid-i sahih: Fikir birliği mi uygulama birliği mi?

Ahmet BATTAL
05 Kasım 2016, Cumartesi
Bediüzzaman’ın Hakikat Çekirdekleri isimli eserindeki vecizeler arasında Arapça bir vecizesi de var. Meali şöyle:

“Tesanüd içindeki bir cemiyet, atâleti harekete tebdil eden bir vasıta olur. 

“Tehasüd içindeki bir cemaat ise, hareketi atâlete çevirmeye vasıtadır.”

Yani birbiriyle dayanışma içinde olan fertlerden oluşan bir toplum tembelliği ve durgunluğu harekete çevirir. 

Buna karşılık fertlerinin birbirlerine haset ettiği ve düşmanca duygular beslediği bir topluluk, var olan hareketi durdurur ve durgunluğa çevirir.

Tesanüt ile tehasüt kavramları birbirine zıttır. 

Tehasüt eden, yani hasetleşip inatlaşan “Ben iyi bir şey yapıyorum” da dese yalandır. Zira bu söz hamiyetten değil, nefsine güvenmekten ve kendini beğenmekten kaynaklanır. 

Bu sözün devamındaki veciz söz de şöyle: 

“Cemaatte vahid-i sahih olmazsa, cem ve zam, kesir darbı gibi küçültür.

“Hesapta malûmdur ki, darb ve cem ziyadeleştirir. Dört kere dört, on altı olur. Fakat kesirlerde, darb ve cem, bilâkis küçültür. Sülüsü sülüsle darb etmek, tüsu’ olur, yani dokuzda bir olur. 

“Aynen onun gibi, insanlarda sıhhat ve istikamet ile vahdet olmazsa, ziyadeleşmekle küçülür, bozuk olur, kıymetsiz olur.”

Yani rakamları çarpmak veya toplamak her zaman eşitliğin diğer tarafında artışa sebep olmaz. Önemli olan sayının cinsidir. 

Meselâ dört çarpı dört on altıdır ve bu sayı dörtten büyüktür. Ama bir bölü dört çarpı bir bölü dört, bir bölü on altı eder ki bu sayı bir bölü dörtten büyük değil küçüktür.  

İnsan topluluklarında da durum böyledir:

Neyi neyle çarptığımız, yani kimi kiminle bir araya getirdiğimiz önemlidir.

Vahid-i sahihi oluşturan fertler, sayıca az da olsalar cemaatin gücünü ve kalitesini büyütürler. 

Buna karşılık her biri ayrı telden çalan kalabalıklar cemaat bile oluşturmazlar. 

Vahid-i sahih (sağlıklı birlik) neyle oluşur?

Yukarıdaki birinci vecizenin de söylediği gibi, birinci şart, şahısların tesanüt etmesi, yani dayanışması (birbirine tam bir kuvvet ve dirayetle dayanması)dır.  

Dayanışma, kemerli köprü taşlarının ya da yapı kubbesinin taşlarının birbiriyle ilişkisinin durumuyla aynıdır. Cemaati oluşturan fertlerin her biri birbirine hem tam ve mutlak biçimde hâkim, hem de mahkûm olmalılar ki tesanüt etmiş olsunlar. 

İkincisi, birlik (vahdet) için sıhhat lâzım. Cemaatin yapısı ve dokusu sağlıklı değilse sayı çokluğunun bir kıymeti yoktur. Çabucak dağılıverir. Sıhhati sağlayan şey, ihlâs, sadâkat, sebat, feragat, irtibat gibi ortak değerlerdir. 

Son olarak, vahdet için istikamet lâzım. İstikametin “fikirde istikamet” olması gerekmez. Zira cemaat için istikamet, cemaati oluşturan fertlerin hepsinin aynı konuda aynı yönde düşünmesi demek değildir. Zaten bu her zaman mümkün de olmaz. (Son yazımızda bundan bahsetmiştik). 

İstikamet, ortak doğruyu-meşveret ederek-bulmak ve o yolda birlikte yürümek demektir. 

Vahid-i sahih, “ortak doğru” arayışına girişen fertlerin, meşverette kendi fikrî azınlıkta kaldığı zaman dahi o ortak doğruya tabi olmaya ve ortak kararı gönüllü biçimde icra etmeye ahdetmiş olması demektir. 

“Ben”den “biz”e, bir daha dönmemek üzere, ancak buradan geçilir. Buz parçası hükmündeki nefsini ve enesini Kevser havuzuna atıp tatlı ve sıcak havuzu kazanmak işte budur. 

Bir cemaatin içinde görünen, ama “aklıma uymazsa ortak akla (yani cemaate ve meşverete) uymam” diyenin o cemaatteki durumu, kendisi gibi olan kesirli sayılarla tokuşturulmaya ve sonuçta cemaati küçültmeye her zaman hazır “kesirli sayı” durumudur. 

“Ortak akla uymak” ancak aklına uymayan kararlarda dahi o akla uymakla mümkündür.

Okunma Sayısı: 2310
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı