"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir fukara cenazesi -2

Ahmet DURSUN
28 Aralık 2025, Pazar
Zalimliğin kol gezdiği zulüm çarşılarının müstebit esnafına, ülkesinden koparılmak pahasına “Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;/Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem…Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;/Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam” diyebilme cesaretini gösteren bir şecaat abidesinin hüzünlü hikâyesinden ve bu topluma rol model olarak sunulabilecek imanlı şahsiyetinden-bırakınız yeni nesilleri-kimler haberdardır?

Değerleri tahrip etmek, değer sahiplerini nisyana mahkum etmek gibi kadim ve zalim bir geleneğin coğrafyasıdır bu topraklar… Taceddin Dergâhı’nın manevî ikliminin cezbesiyle “Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl! haykırışının derin izlerinin ve anlamının silinmek istenmesi gibi…   

İşte bu Âkif idi, vatanından koparılarak vatan ve millet hasretiyle Mısır’da yaşamaya mahkum edilen… Büyük şair ömrünün ancak son aylarında, 1936’da Mısır’dan, son nefesini ülkesinde verebilmek arzusuyla dönebildi. Öyle de oldu, İstiklâl Marşı’nı bilâbedel, yalnızca ebediyen hür yaşama arzusuyla milletine hediye eden koca yürekli adam “bir deri, bir kemik” halinde vatan toprağına ayak bastıktan kısa bir süre sonra ebedî bir hayatın kapılarını-ebediyen bu milletin kalbinde kalma bahtiyarlığıyla-aralamıştı. 

Soğuk bir Aralık ayının sabahında, koca yürekli şairin son aylarında kaldığı Mısır Apartmanı’nı kaplayan derin hüzün, akıtılan sessiz gözyaşları,  acıklı hikâyesiyle koca bir memleketi hüzne ve unutulmaz bir utanca boğacak nitelikteydi. Sırtına giyecek bir paltosunun olmadığı zamanlarda beş yüz lira gibi büyük bir parayı reddederek İstiklal Marşı’nı bu millete hediye eden Safahat şairi, Sebilürreşad’ın baş yazarı, Millî Mücadele’nin kalemli kahramanı, Eşref Edip ve Bediüzzaman’ın dostu Mehmet Akif, buruşuk ve boş karyolasında yerdeki çıplak bir tabuta konulmayı bekliyordu. Kimsesiz bir garip gibi… Kendi tarihine ve değerlerine sırtını dönme fukaralığını gösterenlerin elindeki basın, onun vefatından “Bir fukara cenazesi” gibi bahsedecekti. 

Zamanın en iyi müfessir olduğu bir âlemde “Hakikatte kim fukaradır, kim zengin; kim âlimdir kim zâlim?” soruları bizi meşgul ededursun. Akif’in yakın dostu Mithat Cemal, ismi tarihe sığmayacak bir adama hak görülen revayı şöyle anlatır: “Cenaze Beyazıt’tan kalkacak. Oraya gittim. Kimseler yok, bir cenazenin geleceği belli değil. Çok sonra birkaç kişi göründü. Biraz sonra çıplak bir tabut geldi. ‘Bir fukara cenazesi olmalı!’ dedim. O anda Emin Efendi lokantasının sahibi Mahir Usta, elinde bir bayrakla cenazeye koştu. Sebebini anlamadım. Yine o anda yüzlerce genç peyda oldu. Üniversitenin büyük sancağına çıplak tabutunu çıplak tabuta sardılar. Ellerimi yüzüme kapadım. Cenazeyi tanımıştım…” Belediye işçilerinin kimsesiz bir fukaranın cenazesi olarak çıplak bir tabutla defin yerine götürmeye çalıştığı cenazeye “Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım/Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! “ diyen bir gençlik hemen sahip çıkacak, kefenin üzerine sarılan bir bayrakla birlikte omuzladıkları tabutu, omuzlarında Edirnekapı’ya taşıyacaklar ve Kur’ân  tilavetiyle -Âsım’ın nesline ve Âkif’e yakışır bir şekilde- onu  defnedeceklerdi; bu milletin hafızasından ve yüreğinden hiç silinmemecesine… 

Okunma Sayısı: 191
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı