"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Beş bilinmeyen şey”, meal ve tercüme

Ali FERŞADOĞLU
10 Ekim 2022, Pazartesi
Kur’ân’ın meâli, tercümesi, hatta kimi eski zaman tefsirleri günümüz sosyal gelişmeleri perspektifinden bakıldığında müteşabih âyet ve hadisler hakkında şüphe ve vesveseye sürükleyebilir.

Mesela “mugayyebat-ı hamse” insanlar tarafından önceden bilinmesi mümkün olmayan beş şey, demektir. Kur’an’da mealen, “Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah’ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.” (Lokman Suresindeki 34.) diye geçer.  

“Anne rahmindeki ceninin (erkek mi, dişi mi olacağı); yağmurun ne zaman yağacağı artık biliniyor! Bu gelişmeler Lokman Sûresinin 25’inci âyetiyle çelişmiyor mu?” deniliyor. (Biz, İlahiyat fakültesinde Celaleyn tefsiri okurken ‘anne karnındakinin erkek mi, dişi mi olacağını kimse bilemez’ şeklindeki yorumu duyumuştuk!) Halbuki şimdi anne karnındaki çocuğun cinsiyeti ile yağmurun ne zaman yağacağı tahmin ediliyor! Şüpheye düşenler Bediüzzaman’ın Lem’alar isimli eserinden 16. Lem’a’yı okumalı. 

Meselâ, “Yeryüzüne bakmazlar mı; nasıl yayılmış” (Gaşiye Sûresi: 20) meâlindeki âyetin metnindeki, “sutıhat” kelimesi; meal ve tercümelerde ve geçmiş dönemlerin bazı tefsirlerinde, “satıh/yüzey” kelimesinden hareketle “dünyanın yuvarlak değil, düz olduğu” yazılmış. Halbuki, “dünyanın yuvarlaklığı içinde düz gibi olması ve düzlüklerin bulunması mu’cizesi” de nazara verilmiştir.  

Aslında, kimi tefsirlerde geçen, “Dünya düz ve sabit, güneş etrafında dönüyor” ifadeleri Batlamiyus’tan, Yunan felsefesi’nden alınmış yorumlardır. Çağımız âlimlerinden Abdülaziz Binbaz da, buna dayanarak aynı fikri savunan bir makale bile yazmış! Bediüzzaman, İmam-ı Şafii aynı saatte, her yerde kılınan 5 vakit namaz sistemiyle, İmam-ı Gazali, Hüseyin-i Cisrî (ra), İbrahim Hakkı gibi âlimlerin dünyanın yuvarlaklığını ispat ettiklerine dikkat çeker. (Muhakemat, s. 84.) 

Meselâ, “Velcibâle evtâadâa”; yâni “Dağları zemininize kazık ve direk yaptım” (Nebe Suresi, 6, 7.) Arapça ile karşılaştırarak “Vel-cibal”in dağlar, “Evtada”nın kazık, direk olduğunu anladık. Bu ne kadar feyiz, ne kadar sır, ne kadar ilim ve derinlik veriyor? Mesela Kur’ân, “Onun şartları gelmiştir” diye ferman eder. (Muhammed Suresi, 17.) Neyin şartları? Haydi meal, tercümede parantez içine “Kıyametin kopmasının şartları” diye koydunuz. Peki bu şartlar nedir? O zaman “kıyametin şartları geldiğine göre” 1500 senedir hala kopmaması sırrı nedir ve bu meal tercüme şüphe ve vesvese vermez mi? 

Okunma Sayısı: 2323
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Şimşek

    10.10.2022 15:38:42

    Muhterem Hocam, Lokman 25'in konuyla hiç ilgisi yok. Ya da Lokman 25 ile 34 nasıl çelişiyor? Muhammed 17'de de öyle bir ayet yok. Celâleyn'den aradım bulamadım. Bâki Selâmlar.

  • Cengiz

    10.10.2022 12:33:39

    Hocam sizin bu yaklaşımınız bizleri Kuran’ı anlamaktan uzaklaştıracaktır. Benim en başından beri üzerinde durmak istediğim konu budur. Zaten halk Kuran’ın içeriğinden habersizdir. Bu durum, bu yaklaşımın sonucudur. Kuran ölüler için değil, diriler için ve yaşanılsın diye inmiştir. Ayetleri önce kabaca anlarsın sonra tefsirine bakarsın. Türk olduğumuz, Arap olmadığımız için ekstra bir gayretin içinde olmalıyız.

  • Bülent Bektaş

    10.10.2022 07:45:38

    Teşekkürler Alı bey Emeğinize sağlık

  • Mehmet

    10.10.2022 06:43:59

    El-Biruni 973-1050 yılları arasında Gazneliler zamanında yasamış devrin dahi alimlerinden birisidir. Yaşadıgı devirde dünyanın yuvarlak olduğu islam dünyasında biliniyordu. El-Biruni, Gazneli Mahmut tarafindan imparatorlugun toprak yüzölçümünü hesaplamakla görevlendirilmiştir. Bu amacla dünyanın yarıçapını kendi geliştirdiği trigonometrik ölçüm ve hesaplama yöntemi ile %2 hatayla başarmıştır. Ölçme ve hesaplama yöntemi ile ilgili detayı https://en.wikipedia.org/wiki/Al-Biruni bulabilirsiniz.

  • Hasan

    10.10.2022 05:18:33

    Hocam Selam ve hürmet ederim Bu ayetlerin güncel tefsirini Nurların ve ilimlerin ışığında sunabilirseniz daha güzel olur ve feyizyap oluruz Yanlışları sıralamak çözüm olmuyor ve zihni karıştıyor Gayret şevk ve isteğinizi kutluyorum Bilenlere selam olsun Sevgilerimle

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı