"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Duygusal evlilikler ve küfüv/denk olma meselesi

Ali FERŞADOĞLU
19 Şubat 2013, Salı
Aile hayatımız sarsılıyor.
Araştırmalar, boşanmaları hızlandıran unsurların başında, “duygusal evliliklerin” de geldiğini ortaya koydu. Bazı gençler, henüz evliliğe maddî-manevî hazırlanmadan, aklî-mantıkî değil, “Sevdim, aşık oldum, öyle ise hemen evlenmeliyim” diye duygusal evlilik için ısrar ediyor. Aileler de, “Madem sevdiler, sevenleri ayırmayalım!” fasit anlayışıyla buna rıza gösteriyor. Ne var ki, kısa zaman sonra çok büyük bir çoğunluğu, hayal kırıklığı yaşayarak boşanmayla sonuçlanıyor.
Gayet tabii ki, “severek evlenmeli!” Zira, insan sever ve sevilir. Allah’ın bir ismi Habib, bir ismi Vedud’dur. Yani, seven, sevilen, sevgi sebeplerini, sevgilileri, sevilecek her şeyi yaratandır.
Bakmak, görmek, işitmek, yemek-içmek irademize bırakıldığı gibi, kimi, nasıl ve ne kadar sevmemiz, sevgiyi nasıl üretmemiz gerektiği de bize bırakılmıştır. Siz kimi isterseniz onu seversiniz. Allah da onu takdir eder, yazar.
Tıpkı çarşı-pazara çıktığımızda çok hoşlandığımız, sevdiğimiz nesneleri hemen alamadığımız, almadığımız gibi; ilk bakışta sevdiklerimizle de evlenemeyiz. İnancımıza, ahlâkımıza, karakterimize, boy-posumuza, sosyal statümüze, karakterimize, kültür yapımıza  uygun, yani “küfvümüz/dengimiz” olanlarla evleniriz. Evliliğin devamı, aile huzuru ve boşanmaların önlenebilmesi, isabetli bir eş seçimine bağlı. Buna İslâm’da küfüv/denklik denir.
Hiç şüphesiz, bu hususta da rehberimiz, eşlerin en hayırlısı, en akıllısı, en şereflisi, en huzurlu ve en mutlusu Peygamber Efendimizdir (asm). Ki, bir eşin dört haslet için seçileceğine dikkat çeker: 1- Zenginliği, 2- Asaleti, soyu-sopu, 3- Güzelliği, yakışıklılığı, 4- Dini için. Ve “Sen dindar olanı tercih et ki, mutlu olasın” diye ekler.
Evlilikte temel kriter, “dindarlık ve ahlâklı” olmaktır. Her topluluğun bakış açısı, kültürü ve hizmet tarzı farklı olabilir. Bu farklılıklar mutlaka hayata yansır. Denklikte en önemlisi; dindarlıkta, yani inançlarına uygun; düşünce yapısıyla örtüşen; dürüst; ahlâkı (huyu, mizacı karakteri) sağlam olması açılarındandır. Eğer, denklik yoksa, diğer şartlar yerine gelse de, o evliliğin temeli sakat atılmış demektir. Denkliğin ana maddeleri şunlardır:
* Dindarlık.
* İdeal, düşünce ve kültür birliği.
Dindarlık yalnızca “şekil, görüntü veya mütedeyyin bir aileye” mensubiyet değildir. Dindar, imanını pratik hayata yansıtan, ibadetlerini muntazaman ifa eden; hayatını Kur’ân ve sünnete göre yaşayan, başta anne-baba, eş, çocuk olmak üzere akraba, komşu, insan, hattâ hayvanlara karşı görevlerini yerine getiren, hak ve hürriyetlere saygılı, nezih bir hayat sürendir.
Okunma Sayısı: 5289
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı