"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Lâtife-i Rabbaniye olan kalbimizi tanıyor muyuz?

Ali FERŞADOĞLU
19 Mayıs 2020, Salı
Kalb dışında “insanın mahiyet-i câmiasında ve istidad-ı hayatiyesinde çok letâif (his, duygu) var.” 1

Bunların bazıları, vicdan, âsab, his, akıl, hevâ, kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye gibi letâifi, kalb, ruh, sır, kuvve-i sâika (sevk eden, yönelten götüren bir his), kuvve-i şâika (bir şeye, bir işe istek duyuran veya merak sardıran, istekli kılan sıfat) ve hiss-i kablelvuku (meydana gelmeden önce hissetme duygusu, altıncı his) gibi… Bunları sırasıyla ele almaya çalışacağız.

Kalbimizin adı, lâtîfe-i Rabbaniyedir. “Kalb denilen (ruhanî cevher ise) avâlim-i gayba karşı olan penceresinde kurulmuş.” 2 Aynı zamanda “avâlim-i gaybiyenin enmûzecidir.” 3 Yani, fizikötesi / gayb / melekût aleminin misali, modeli, minyatürü, nümunesi, örneğidir. Oralardaki faaliyetlerin göründüğü, yankılandığı ve döndüğü yerdir. 

Ve kalbimiz gayb /  melekût /  mana / ruhanî / fizikötesi âlemlerle irtibatımızı sağlar. Nasıl “Göz bir hâssedir ki, ruh bu âlemi o pencere ile seyreder.” 4 Gören göz değil, ruhumuzdur. Ama, bunu göz penceresinden yapar.

 Aynı şekilde ruhumuz, öbür âlemi de lâtîfe-i Rabbaniye denilen kalb ile müşahede eder. Kalbin mana / gayb / ruhanî / melekût / fizikötesi âlemleri gördüğüne delil, rüyadır. Göz kapalı olduğu halde, ruhumuz o âlemlerde gezer, kalbimiz müşahade eder, görür, seyreder.

 Evet, “Mahiyet-i insaniyedeki lâtîfe-i Rabbaniye, âlem-i şehadetle bağlanan ve o âlemde dolaşan duyguların kapanmasıyla ve durmasıyla âlem-i gayba karşı bir münasebet bulur, bir menfez açar. O menfez ile vukua gelmeye hazırlanan hadiselere bakar ve Levh-i Mahfuzun cilveleri ve mektubât-ı kaderiyenin numûneleri nevinden birisine rast gelir, bazı vâkıât-ı hakikiyeyi görür.” 5

Burada “aklın ve kalbin tasvircisi” olan hayal lâtîfesi devreye girer, ruhun algıladığı manalarda “tasarruf eder, sûret libasları giydirir” 6 Ki, öğrenmenin, düşünmenin ve anlamanın ilk basamağı olan hayal, duygularımızın en genişi, 7 en sür’atlisidir. 8 Aklın, kalbin hizmetçisi, yardımcısı, tasvircisidir. 9 Aynı zamanda misal âleminin küçük bir örneğidir 10 ve bu âlemlerle irtibatımızı sağlayan 11 bir lâtifemizdir.

Dipnotlar:

1- Barla Lâhikası, s. 190. 2- Bediüzzaman, Muhakemat, s. 103. 3- Mesnevî-i Nuriye, s. 209, 4- Sözler, s. 32. 5- www.risaleinurenstitusu.org/kulliyat/mektubat/yirmi-sekizinci-mektub/332; 6- Mektubat, s. 332. 7- Bediüzzaman, Sözler, s. 84. 8- Mesnevî-i Nuriye, s. 57. 9- A.g.e., s. 100. 10- Barla Lâhikası, s. 188. 11- İçtimâî Reçeteler, c. 2, s. 258.

Okunma Sayısı: 1759
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    19.5.2020 04:01:54

    Âlem i şehadeti direkt kestirip bir kenara atmıyor; suret libası için ihtiyaç duyuyor.Bir yaşanmışlık olacak ki alem i şehadeti kapatıp alem i gaybı yi açınca hakikati manalandır a bilsin.Hiç görmemiş bir insan rüyada suretleri nasıl giydirsin.20 lı yaşlarında kaza sonrasında gözlerini kaybettiğini söyleyen umre arkadaşım ilk günlerde uyumayı çok istediğini çünkü rüyasında gördüğü için çok mutlu olduğunu söylemişti.Yıllar geçtikçe her rüyaya suret giydiremez olduğundan bahsetmişti.Alem i şehadetin olmazsa olmazlığının bir küçük delili olsa gerek

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı