Tüm yetkilerin, icranın ve kontrol mekanizmalarının elinde toplandığı Erdoğan, “Dövizi, faizi indireceğim, enflasyonu düşüreceğim; ekonomiyi halledeceğim, doğalgaz, petrol bulduk; ucuzlatacağım; evlenen gençlere faizsiz 1.5 yıl geri ödemesiz kredi; hem ev hanımlarına maaş, vatandaşlık maaşıvereceğim!” diye söz verdi!
Siyasi vaadlerin süreleri doldu, muvaidler beklemekten yoruldu, bir kısmı sararıp soldu; vaadler, sözler, taahhütler ne oldu?! Üstelik vaadlerinin tam tersi oldu: Enflasyon azdı, zamlar geliyor! Benzin, döviz fırladı! Herşeyin fiyatı en az beş kat arttı!
Vaat kelimesinin sözlük anlamı taahhüt etmek ve bir işi üstlenmektir. Kişinin, bir işi belirtilen süre zarfında gerçekleştireceğine dair verdiği söze vaat denir. Müslüman adam sözünde, vaadinde, taahhüdünde durur. Sözünde durmayan düşük profillidir! Sadece aldatandır, aldanandır.
“Hem madem hulfülvaad ve hilâf ve kizb ve aldatmak, en çirkin bir haslet ve naks ve kusurdur.”1 “İfâ-i vaad” vaadde bulunanın, siyasetçinin güvenirliliğini, liyakatini, işin ehl-i olduğunu, dirayetini, taahhüdünü yerine getirdiğinin ve sözünün eri olduğunu gösterir. “Hulfü’l-vaad ise, izzet, iktidar, güç ve ilim sahibi olmadığını gösterir. “Zîrâ, hulfü’l-vaad ya cehilden, ya aczden gelir.”2
Aslında bu vaatlerin yerine getirilmeyeceği 21 yıllık icraatlarından kesindir ve bellidir. Burada sıkıntı vaadlere kanan “safdil” insanlardadır. Çünkü, bunlar “siyasi sekir, iktidar sarhoşluğu” içinde ve elleri-kolları bağlanmış vaziyettedir! Öyle olmasaydı yerine getirirdi değil mi?! “Yalancı. Gaddar, menfaat üzerine dönen canavar siyaseti” uygulayanlar siyasi sekir, sarhoş ve istiğrak ile siyasette gark olup battılar!
Esasında asıl suçlu, bu siyasi sarhoş, beceriksiz, liyakatsizlere tekrar tekrar oy veren ferasetsizlerdir! Bir hadiste mealen, “Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar.”3 denir. Feraset de iman, ilim, fikir ile olur! Demek ki, onlar nefsin zulümatı ile bakıyor!
Dipnotlar:
1-Asây-ı Mûsâ, Enst./inter, s. 222.; 2-Sözler, s. 77.; 3-Tirmizi, Tefsiru’l-Kur’an, 16, vd.