Günümüzde ülkemizdeki siyasetin dindarları bile soktuğu şu hale bakar mısınız; koca adam sosyal medya kameralarında bas bas bağırıyor:
“Zamları R. T. Erdoğan yapmıyor, Allah yapıyor!” Spiker, “Allah mı yapıyor?..” diye şaşkınlıkla soruyor, “Tabii Allah yapıyor!” diye aynı cevabı alıyor! Şunları sorsa ihtimal değil, yüzde 1000 şu cevabı alacaktı; nitekim öyle diyorlar: “Yolları kim yaptı?” “Yol mu vardı eskiden, tabii ki R. Tayyip Erdoğan yaptı!” “Köprüleri kim yaptı?” “Tabii ki Erdoğan!” “Peki, sayın Erdoğan’ın yaptıklarının isimlerini söyler misiniz?” “Siz eskiyi bilmezsiniz, buzdolabı bile yoktu, hepsini o yaptı!” “Baraj, tramvay, kule, saray, binaları kim yaptı?” diye devam edilse saçma cevaplar faslı da aynen… Tarafgirlik ve fanatikliğin de bir namusu, şerefi, sınırı vardır ya hu!
Peki, bu yalan beyan ve propagandalar neyin alameti? Herhalde dindarlığın olamaz! Teşhis şu:
“Bu zamanda merakla radyo (tv, radyo, sosyal medya, vs.) vasıtasıyla ciddi alâkadarâne küre-i arzdaki boğuşmalara merak edip bakanlar, dikkat edenler, maddî ve manevi pek çok zararları vardır.
● Ya aklını dağıtır, manevi bir divane olur;
● Ya kalbini dağıtır, manevi bir dinsiz olur;
● Ya fikrini dağıtır, manevi bir ecnebî olur.
Böyle âmi bir adamın alâkası, bir geniş daire-i siyaset hâtırı için böyle kâfir bir düşmanı, mücahit bir seyyide tercih etmek, acaba divaneliğin ve aklı dağıtmaklığın en acip bir misali değil midir? (Kastamonu Lahikası, s. 34.) “Zamları Allah yapıyor” diyen, “aklını dağıtmış manevi bir divane!”, “Kur’an, müşrik de olsa işi ehline verin!” diye hatırlatıldığında, “Bırak şimdi Kur’an’ı!” diyen “kalbini dağıtmış, manevi bir dinsiz!”, “Rusya Ukrayna’da, Amerika ve İsrail Ortadoğu’da haklı!” diyen “fikrini dağıtan manevi bir ecnebi” olmadı mı? Ve eskiden beri yaza geliyoruz ki: “AKP kapitalizmin, Kemalizmin projesidir!
Dinin, dindarlığın içini boşaltma projesi, imanın genleriyle oynama projesi, ahlâkî dejenerasyon projesi, toplumu deli-divane yapıp kutuplaştırıp, birbirine kırdırmanın projesi; tahkik, akıl, kıyas, ilim, gözlem, muhakeme ve Kur’an’ın ilk ve kerrat ile tekrarladığı ‘Oku!’ emrinden uzaklaştırmanın projesi!..” Gün geçmiyor ki, bunun farklı göstergeleri ortaya çıkmasın!
Siyasetin saçtığı “manevi delilik, dinsizlik, ecnebilik” hastalıklarından da Risale-i Nur kurtarır!