HASRET VE ÖZLEM
Müsekkin dostlara... Sakin zamanlara...
Siyaset dışı konuşmalara veya hakikatin emrine girmiş siyasete... Yalansız ağızlara... Helalinden kazanmalara... Yıllarımı çalmayan okullara... Muhabbetli sofralara... Yanlışa yanlış; doğruya doğru diyenlere... Cömertlere... Hürriyetin ta kendisine öyle hasret kaldık ki... öyle işte!
*
TEBESSÜM: ALIN YAZIMIZ
Mevsimlere küsemezsin; senin için gelmiş!
Kuşların bestesi... Ah, mayıs.... mayıs bahçeleri… Her yan tebessüm... Hayatın rengi tebessüm... dört mevsim…
*
BAHAR: CENNET TEBESSÜM
Her nefes sonsuz âlem;
Niye ki elem!
İşte bahar, işte çiçekler...
Ne diye, bunca hediye!
Ölümler bitecek diye...
Ağlayanlar gülecek diye...
Sen hâlâ kışta mısın!
Vesveli, yokuşta mısın!
Çok korkmuştun ölümlerden, kışlardan;
Artık şiirler oku; bahardaki nakışlardan.
Cennet diye bir yer var; olmasa gelir mi bahar!
Çekirdek; çiçek olmuş; ben dirilmişim; ne var!
*
DENİZİN GÖZYAŞLARI
Çok susamıştı deniz.
Ve aşk gibi dalgalanıyordu.
Dudakları şerha şerha yarılmıştı.
Bir an göz göze geldik.
Koca deniz...
Sırıl sıklam ağlıyordu.
*
ARAMAK:
Varış yok burada; her nefes arayış...
*
MAYIS KOKUSU
Her yan bir mayıs, bir mayıs!
Gölgeler, meyveler mayıs kokuyor.
Her şeye iğde kokuları sinmiş gibi...
Eskimişlikler silinmiş gibi...
*
GÖLGE
Aldanış mı? Dünyayı ebedî sanış... Ölümü unutuş... Ki mevsimler durmuyor yerinde...
Dünya da gölge, sen de...
*
MEVSİM-İ AŞK
Aşk ve gözyaşı...Yan yana gezer hep.
Gözyaşları aşkın nisan yağmurlarıdır; solmasın diye mevsim-i aşk...
*
Alttakiler yıllar sonra elime geçti. Okuduğum bir hikâye kitabının son sayfasındaki boşluk "boş" kalmasın diye yazdıklarımdan... (Bazı yerlerini tamirleyerek...)
*
SABAH SERİNLİĞİ
Bu sabah hava güzel... Kuşlar nasıl da konuşuyor. Ta karşımdaki bulutlara güneşin kızıllığı vurmuş. Her "zaman" gibi yine ilk... Seni düşünüyorum. Bir ürperiş... Bir titreyiş… Üşüyorum. Bu sabah hava güzel... “Yaşamak… yeniden doğmak..." diyorum.
21 MAYIS 1982
(Yıllar, yıllar... şaka gibi nasıl da uçmuş!)
*
HAYAT VE ÖLÜM
Hayat çok gürültülü;
Ölüm çok sessiz.
Çok az duyarız hayatı;
Ölümü herkes duyar.
*
RÖPORTAJ
S: En sevdiğiniz fotoğraf?
C: Hürriyet…
S:En sevmediğiniz?
C: İstibdat
*
RÜYA
Bir rüya ise dünya…
Rüya bitince başlıyor hayat.
*
MAYIS GÜLLERİ
Hayatı gördün işte! Bir ucu ayrılık... Bir ucu ölüm... Hangi hırs, hangi savaş… Dönelim yol yakınken.
Çocukça işler… desem… değil…
Çocuklar bile gülecek bize…
Neyse…
Mayıs güllerini koklayalım.
*
BAHAR PENCERESİ
Bahçemizdeki ayva ağacı üşenmedi; bu sene de çiçek açtı. İncesine, uzununa, ufak tefek... Önce yapraklar, sonra yavaştan tomurcuk... Bir sabah baktım ki... açılıp saçılmış. Zor taşır meyvesini; dalları ince... Ne zaman baksam pencereden... çocukça, nazikçe, şiirce... Evet... ayva çiçek açtı; yaz geliyor. Bu nasıl bir sanat, bir canlı tablo böyle! Bu yapraklarda ne çok yazı öyle... Oku, oku... bitmiyor.
Ey Nakkaş! Gözlerime bu sofrayı serdin ya... Teşekkürüm, tefekkürüm yetmiyor