Demek zorundayım; duyan duyar.
Kitap okuyanlar ayrıcalıklı olmalı ki bu iş rağbet görsün. Vergi muafiyeti gibi meselâ... Protokolde yerleri de en önde olmalı... Okuyanla okumayan aynı sıradaysa ne anladık bu işten! Ülkenin ayağa kalkması zor değil ki işin başında kitap olduktan sonra. Kaldı ki sonunda bile değil... İşe kitaptan başlamayı düşünmüyorsanız; başlamayın ve bizi de yormayın. Başta kitap... Ortada kitap... Sonda kitap...
***
OKURKEN
Okurken rahatlıyorum.
Yeni bir yolculuk oluyor her kelime.
Aynaların rengi değişiyor.
Suların kokusunu duyuyorum.
Kuşlar gibi hafifliyorum.
Hayat tazeleniyor birden;
Yaşamak bu, diyorum.
Ellerimi yeniden görüyorum.
Adımı, yaşımı unutuyorum.
Okuduğum neyse işte o!
O kelimeler doluyor gözlerime.
Kitaba uzakları, uzaktan tanıyorum;
Kelime yok gözlerinde.
***
Kitap okuyalım;
Ne olacaksa; olsun!
***
Ülke olarak yılda kişi başına bir saat kitap okumak düşüyormuş. Ülke nereye gidiyor, sorusuna gerek kalmıyor; yerinde sayıyor; arada bir geriye gidiyor; sık sık da duruyor. Almanya yüz saati geçkin kitap okusun da... geç bakalım Almanya’yı, Japonya’yı!
***
Türkçeyi güzel konuşan öğretmenler çok azlıktan biraz ileriye gitse...
Kitaplar -peynir pahalı- ekmek gibi satılsa... (Belki okunur da...)
Silah fabrikaları kapansa...
Kimse kimseye hakaret etmeden konuşsa...
Ümit kıranlar olmasa...
Mecburi kitap okuma 4+4+4 olsa...
Okullar dört yıl dışında mecbur olmasa...
Eğitim işi yabancılara sorulduğu kadar biraz da bize sorulsa...
İnşaat işleri yetse, bitse, dursa hattâ...
Geceleri şoför acemileri kornayla oynamasa...
Vergi alacak durumdakilerden vergi alınmasa...
Bankaların yerine insandan anlayan kurumlar gelse...
Cimri zenginler cömert olsa...
Kitaplar raflarda tozlanmasa...
Doktorlar, ilaçlar, hastaneler bu kadar kurtarıcı gibi abartılmasa...
Kişi inanmadığı bir şeyi konuşmasa...
Mevsimleri göreduyakoklaya yaşayanlar biraz çoğalsa...
***
Öğrencilerin kendilerini anlatacak kadar olsun kelime hazinesi yok; hâlâ müfredat diyorlar; ister gül ister ağla!
***
BULUŞMA VAKTİ
Belirsizlik böyle bir şey...
O zaman bir kitap aç!
Bak; birdenbire işin bitti!
Unuttuğun kendine dön!
Gökyüzüne bakabilirsin.
Kuşlar nasıl uçuyor; bak!
Hazır bahar da geldi.
Baharın sahibi alkışlanacak.
Kendinle buluşma vakti.
Yalancı gündemlere elveda!
Ölüm de böyle bir şey, ha!
Bu sana yalnızlık saadeti...
Seni en iyi sen anlarsın.
Nefes alıp veriyorsun; varsın.
Çiçeklerden, kelebeklerden ötesin.
Âcizsin; âcizlerden ne umarsın!
***
MEMLEKETİM
Sana yaşadığım yerden konuşayım.
Toprakları var; ekilmez.
Ormanları cayır cayır yanar.
Aş’ı yoktur ama...
Aşı vardır.
Vurundun mu bütün dertlerin biter.
Kitap okuyanı binde bir...
En ucuz para burda...
Güneşi çok da...
Kara bulutları eksik değil...
Bir ipucu daha vereyim.
Yunus’u olan bir yer de...
Şimdi çok şiirsiz...