"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Konuşkan ölümü duy-mamak

Ali HAKKOYMAZ
12 Temmuz 2019, Cuma 00:28
-Merhum Halim Çelik için-

Karacaoğlan’ın üç derdini biliyorsunuz: Ayrılık, yoksulluk, ölüm. 

Sizin -yok, yok; soru sahipsiz kalmasın “sizin” diyerek- senin/ benim kaç derdimiz var? Deli dolu âşık burada tam da beni anlatmış. Sadece bu iki mısra bile; onun şair olduğunu fısıldıyor, müjdeliyor, haykırıyor. [Kulağınıza göre artık!]

Arkadaşlarım birer birer merhumlar listesine ekleniyor. Gitmeleriyle bana da göz kırpıyorlar: “Dünya fani; aldanmayasın.” diye...

Korkuyorum ölümden, dedi.

Bu güzel dünyadan; kabre mi girilir!

Ürperirdi mezarlıktan geçerken.

Başını çevirirdi; şehre kaçardı.

Kemal Akay Kardeşimle telefonda konuşurken rahmete vesile olsun diye Halim Kardeş için de bir şeyler yazar mısın? dedi. O saat öğrendim ki yanımdan yöremden biri daha dünyayı bitirmiş. 

Ölümler art arda çıka da çıka geliyor.

Bir tuhaf oluyorum; doluyorum bazen.

Alışkın değilim hani; yaşamak gibi hep...

Fakat ölüm var!

Yok, yok; ölüm gelmeden ölümün ne olduğunu bilmeyenler listesine kaydettim şu kendimi. Ölmeden önce ölmeyi hayat şekline dönüştürenlere binler selâm...

Ölüm çok uzaklarda... Ölüm başkalarının peşinde...  

Ölüm gelmeden ölenler nasıl birileri acaba! 

Onların kalbi nasıl atmakta! 

Hem burada hem başka yerde olmayı nasıl beceriyorlar! Dünyanın bir nefeslik olduğunu nasıl kabullenmişler; meraka değmez mi!

Ölüm mü; hep omzuma dokunup duran...

“Ölü” numarası yapıp gözlerimin içine bakan...

Akarsuda parlayıp sönen, sönecek olan su damlacıklarıyız. Gülden daha çabuk solanlarız. Etrafımız ayrılıklarla, ölümle sarılı... Bu kuşatmayı şu âna kadar yaran yok; bundan sonra da olmayacak.

Şehir, bir gürültü çarşısıydı.

Unuturdu kendini, ölümü;

Dalar giderdi öyle!

Çoğumuz ölümle tanışmadan kendimizi ölümün kucağında buluyoruz. Hele çocuklukta, gençlikte, sağlıkta, varlıkta ölüm bizden daha daha çok uzaklarda... İşin garibi ölüm anlaşılmayınca hayat da anlaşılmıyor. Bu yüzden önemli arada bir de olsa bildik bilmedik kabir ziyaretleri... [Öyle ya hayatı mezarlıklarda, hürriyeti hapishanelerde, sağlığı hastanelerde daha bir gördüğümüzü inkâr edebilir miyiz!]

Ölüm diye bir şey; ve ne sık unuturuz!

Kabirler, telâşları sakin eden kılavuz...

Telefon çalar. Bir yakınınız dünyayı bitirmiştir. Şöyle bir dalarsınız; sonra kaldığınız yerden... devam... Hayat ve ölüm; ne kadar göz göze/iç içe böyle! [Vade... bitti bitiyor hemen de biter; oyalanma! Vedaya her an hazır olsan iyi olur!]

Ne kadar ölüm var öyle;

Bir tek hayat...

Ne kadar ayrılık var öyle;

Bir tek kavuşmak...

Ne kadar unutmak var öyle;

Bir tek hatırlamak...

Ne kadar sevgi var öyle;

Bir tek aşk...

Halim Çelik...

Sen de dünyadan çıkanlar kervanına dahil oldun. Öyle bir dünya sevgin de yoktu; öyle biliyorum. Ölüme, hoş geldin, demişsindir. Yüzündeki o tebessüm ölürken de vardı diye tahmin ediyorum. Dünya ile irtibatı fazla olmayanların elbette ölümle anlaşmaları daha kolay olacaktır. 

Ölümü unuttuğumuzdan oluyor;

Bu kavgalar, hırslar...

Et kemik olduğumuz meydanda...

Seyre gelmiştik bu âlemi;

Tapular; tabumuz oldu.

Diplomalar gurur tablosu...

Halim Çelik Kardeşim,

Senin bu Halim ismin ve yaşayışın Çelik soy isminle mâkusen mütenasip... Sana “Halim Çelik” değil de “Halim Selim” diyeyim ben de... Kısmet olsaydı da bir gün deseydim sana: “Soyadını değiştirdim; Selim yaptım.” diye. 

Halim Selim Kardeşim,

Esmâ ile yaşadın. Her baktığın eşyada Esmâ’yı okudun. Okuduğun Sözler ile aklını, kalbini, ruhunu besledin, süsledin. Manevî iksiri içip gittin. 

Sonra bir hastalık... vedanı daha rahat yapasın diye, hediye edilmiş sana. Son âna kadar okuduklarını yaşadığını dedi Kemal Kardeşim. 

Yıllardır görüş(e)medik; ne gam... Yeter ki Sözler gemisinde olalım; konuşacak çok sözümüz var. Elbet bir gün buluşacağız. Güle güle güleryüzlü kardeşim. Hep nur içinde olasın.

Okunma Sayısı: 2486
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı