"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tencere ittifakı

Bilal Said PARLAKOĞLU
02 Mayıs 2019, Perşembe
Mahallî seçimlerin hemen ardındaki haftalarda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye İttifakı” mesajı verdi.

“Toplumun kucaklaşması ve barışması mesajı” ile vurgulanan bu ittifak söylemine henüz bir siyasî partiden karşılık gelmiş değil…

Peki, seçimde büyük çoğunluk elde etmiş olan Erdoğan, mevcut ittifak ortağına rağmen, neden “Türkiye İttifakı” vurgusu yapma ihtiyacı hissetti? 

Bana göre iyice şiddetlenen ekonomik kriz ve toplum tarafından hissedilmeye başlanan darboğaz ile mücadele etmek için mevcut ittifak yeterli gelemiyor. Alınması gereken tedbirlerin ve acı reçetelerin yükünü hükümet tek başına üstlenmek istemiyor. Bunun yerine muhalifleri ile beraber bu işi omuzlamak ve yükü yaymak daha da kolayına geliyor.

Bu yüzden Erdoğan, hem partisi içindeki “aşırılara” rağmen hem de ittifak ortağına rağmen, “Türkiye İttifakı”nı dillendiriyor. Böylece yarın olası bir dış borçlanma ya da zam tedbirinde muhaliflerinden gelecek yıpratıcı, şiddetli muhalefet ihtimalini ortadan kaldırıp bu krizden en az hasarla çıkmak istiyor. Bunu da partideki “ayrılıkçılar”ı güçlendirme pahasına yapıyor. 

Çünkü ekonomik kriz ortamında yapılacak şiddetli bir tencere siyaseti hükümeti milletin gözünden düşürme potansiyeline sahip. Ne de olsa mevcut iktidar da böyle bir kriz ortamında bütün siyasi rakiplerini baraj altında bırakıp sıyrılarak iktidar koltuğuna oturmuştu. Aynı şeyin başlarına gelmesini istemiyorlar. O yüzden krizin faturasını paylaşacak bir iktidar ortağı arıyorlar.

Bu durumda mecbur kalınan bu ittifaka “tencere ittifakı” demek daha uygun gibi.

Tencere dolmuyor

Geçen Pazar günü Türk-İş yeni açlık sınırını 2 bin 107 Türk Lirası olarak açıkladı. Yani 4 kişilik, 2 çocuklu bir ailenin ev kirası, giyim kuşamı ve sağlık harcamaları hesaba katılmadan sadece sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenerek hayatını devam ettirebilmesi için, yani tenceresini kaynatması için, eline her ay 2 bin 107 lira geçmesi lâzım. 

Yükselen gıda enflasyonunun bu veriler üzerinde ciddî etkisi var. Öte yandan giyim, konut, ulaşım eğitim ve sağlık gibi zaruri ihtiyaçlar da dahil edilince yoksulluk sınırı 6 bin 862 lira olarak belirlenmiş. 

Asgari ücretin 2 bin 20 lira olduğu hesaba katılırsa sadece tek kişinin çalıştığı 4 kişilik bir aile asgarî ücret ile karnını ancak doyurabiliyor. Öte yandan anne ve babanın her ikisinin de asgarî ücret ile çalıştığı bir ailede 4 bin 40 lira ile yine yoksulluk sınırının altıda kalan aileler eğitim ya da sağlık harcamalarından kısarak geçinmeye çalışıyor. 

4 kişilik bir ailenin asgarî ücret ile geçinmesi ve yoksulluk sınırını aşması için aileden en az 3 kişinin çalışması gerekiyor. Asgari ücret Türk-iş verilerine göre bir ailenin ancak karnını doyurmaya yetiyor. 

Gıda enflasyonu yüksek kalırsa, vatandaş tenceresini doldurmak için koşturmaya mâhkum kalırsa, tenceresi dolmayan vatandaş iktidarı hem sallar hem de sandıkta düşürür…

Okunma Sayısı: 1237
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı