"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrat Nur Talebeleri

Cenap Özkara
06 Haziran 2020, Cumartesi
“Zerratı günahkârlardan mürekkep bir hükümet tamamiy- le masum olamaz ... mümkün hükümetin hangi şeklini görse...”

ifadesinin makabline bakılınca kastedilen mananın başka olduğu anlaşılmaktadır. Hürriyet-i Şer’i sisteminin kusuru en az yönetim şekli olduğunun anlatıldığı görül- mektedir. 

Şöyle ki; 23 Temmuz 1908 tarihinde anayasal düzene ve çok partili demokratik parlamenter sisteme geçildiğinin ilânından 3 gün sonra, yani 26 Temmuz 1908 tarihinde heyecan içerisinde yaptığı ilk siyasî konuşmasında bu yeni sistemin adı Üstadın lisanında HÜRRİYET-İ ŞER’İ olarak yer almıştır. 

Üstadın hayatı boyunca yazdığı bütün makalelerinde bu hürriyet-i şer’i tabirinden hep çok partili hürriyetçi demokratik parlamenter sistem anlaşılmalıdır ve anlaşılmaktadır. Nutuk isimli ve “Ey hürriyet-i şer’i” diye başlayan ve 12 sayfayı bulan ve Eski Said Dönemi Eserleri isimli kitabının dışında başka yerde (o zamanın bütün matbuatında elbetteki bulunmakta) bulunmayan makalesi dikkatle okunmalıdır.

Ağustos 1908 senesinde yapılan seçimlere 3 parti katılmıştır. Bunlar Sosyalist Parti, Ahrar Partisi, İttihat Terakki Partisi. İşte, bu seçimin kararı alındıktan ve anayasa kabul edildikten 3 gün sonra bu konuşmayı yaptığı gözönüne alınmalıdır. Ayrıca bu konuşmayı bir süre sonra Selânik Meydanı’nda aynen tekrarlamış olup, burada İ. İnönü, C. Bayar... gibi kişilerin de dinlemiş olduğu bildirilmektedir. 

Sahibüzzaman Bediüzzaman’ın bu konuşması, bütün dünyaya ilân ettiği siyasî ve içtimaî reçetesini havîdir. Bu siyasî ve içtimaî reçeteyi kul- lanmayan ve hâlâ kullanmamakta direnen mariz asırda yaşayan İslâm dünyasının yönetimsel hastalığı devam etmekte ve insanlar bu ülke- lerden kaçmak için Akdeniz’in sularında boğulmaya maalesef devam etmektedir.

Çünkü İslâm dünyası marizdir, İslâm dünyasının siyasî uzuvları alîldir, hastaya bir doktor lâzımdır, bu asrın doktoru da hem siyasî, hem içtimaî, hem imanî, hem İslamî noktada O’dur, ama Müslümanlar Seyyid Kutuplar ile hız kazanan Siyasal İslâmcılık ve siyasette ve siyasiyyunlarda ilâç aramaktadırlar.

“Bir kısım dindar ehl-i siyaset, dini siyaset-i İslâmiyeye âlet etmeye çalışmışlardı. İslâmiyet güneşi yerdeki ışıklara âlet ve tabi olamaz. Ve âlet yapmak, İslâmiyetin kıymetini tenzil etmektir, büyük bir cinayettir.”

Bu cinayeti işleyenlerden ve bu tarz bir siyasetten Üstad “Şeytanlaşmış siyasetin şerrinden Allah’a sığınırım” ve “Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz” prensipleriyle, daima müsbet hareket ederek uzak durmuştur.

Ve meşveret ve şûrâ esasına dayalı hürriyetçi sisteme taraftar olmuş ve Demokrat olmayı tavsiye etmiştir.

Ve Üstadın “Demokrat Nur Talebeleri“ ifadesi boşuna değildir.

Okunma Sayısı: 1447
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    6.6.2020 06:00:09

    Teşekkürler muhterem yazar. Turkiyenin ve tüm İslâm aleminin en büyük siyasi ve içtimai hastalığı olan dini siyasete alet etme marazından kurtuluş reçetesi bir nebze de olsa dile getirmeniz çok yerinde oldu. Bu tür yazıların daha çok yazılması temennisi ve duasıyla...

  • Oğuz Yiğiter

    6.6.2020 05:01:54

    Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı