"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Toplum mühendisliği yapmak yanlış

Cenap Özkara
16 Aralık 2020, Çarşamba
Kadın kültürsüz kalamaz, kadın tahsilsiz de olamaz, o halde kadın da üniversitede okuyacaktır, kariyer yapacaktır ve bunları yapınca da sosyal hayatta görev alacaktır, devlet kademelerinde mevki edinecektir.

Yani kadın çalışacaktır, kadının çalışmasını ise hürriyeti nisvan ya da inkişafı nisvan olarak değerlendirmek mümkün mü, bunları yapıyor olması, kadının birinci vazifesi olan anne olmak görevini ihmal etmek anlamına gelir mi, bu konular dindarlar arasında tartışılmalıdır. Ve Bediüzzaman’ın

“Fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı sa’y ve cidaldedir” sözü bu tartışmalarda dikkate alınmalıdır. 

Bazı kadınlar var ki evinin hanımı olmak istiyor, anne olmakla iktifa ediyor. Bazı erkekler de var ki hanımını sürekli evde görmek istiyor. Bazı kadınlar da var ki fıtratları sosyal hayatta görev alma istikametindedir. 

Bütün bu tercihler saygıdeğerdir, toplum ve devlet; insanların tercihlerini dikkate almalı, insanlar hangi şekilde mutlu olacaklarsa mevzuat ona göre düzenlenmelidir. 

Modernlik adı altında kadınların tamamını çalışmaya zorlamak ya da çalışmayanları yani ev hanımlarını tembel ve ikinci sınıf insan olarak nitelendirmek düşüncesi kabul edilemez. Veya sosyal hayatta görev alan kadınları zımnen de olsa İslâmı iyi yaşamayan kadınlar, İslamın gereğini yapmayan kadınlar olarak görmek ya da İslâmın kadını ev hanımı olmaya zorladığını ve sosyal hayatta görev alan kadınların İslâmın “emri”ni veya gereğini ihmal ettiklerini ima etmek ne derece doğru bir yaklaşım olur? 

O halde ya inançlar veya çağdaşlık kullanılarak, insanların tercihlerine diskriminatif gözlerle bakmak ve de insanlara, inançlara ve çağdaşlığa dayanarak belli istikametlerde dayatmalar yaparak toplum mühendisliği yapmak ne derece doğrudur? 

Fakat her inanç grubunun inancı istikametinde yaşayabilmesi için bu hayatı kolaylaştırıcı ve destekleyici yasaları, yönetmelikleri ve hoşgörüleri sağlamak toplumun ve devletin görevi olmalıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Amişler bu işi daha da ileri götürerek askerlik yapmadan, vergi vermeden 17. yüzyılın hayatını her çeşit teknolojik imkânlardan uzak olarak sürdürmeye çalışmaktadırlar, devlet onların bu hayatını kolaylaştırıcı tarzda davranıyor olmalı ki vergi vermemelerine ve askerlik yapmamalarına müsamaha etmektedir. 

AB ülkelerinde (kısmen bizde de) sanıyorum kadının anne olması ile ilgili bazı teşvik edici ve onu kolaylaştırıcı uygulamalar getirdiğini bilmekteyiz; süt izni, hamilelik izni, doğum öncesi ve sonrası izinler ve doğum parası, çocuk parası vs. 

İslâm, kadının hayatı için öncelikli bir format çizmiş midir, çizmiş ise bu çizgi farz seviyesinde midir, sünnet seviyesinde midir yoksa bir dilek ve temenni seviyesinde midir, öyle bir format var ise bu, İslâmın esas ahkâmı arasında mıdır ya da İslâmın esas ahkâmı arasında olmayıp muaddil ahkâmı arasında mıdır? Bediüzzaman, kadının ev hanımı formatı ile alâkalı olarak onların fıtratları icabı yuvada kalmaya daha temayüllü olduklarını, yuvalarının onların kaleleri olduğunu, yuvalarını fazla terk etmemeleri gerektiğini ifade etmektedir. Ama Bediüzzaman’ın diğer taraftan Hâkime Hanıma (adını gavsların ve kutupların yanına yazarak duâ ettiğini söylemesi) olan tavırları ve ona ziyarete gelen öğretmen hanımlara karşı tutumları da dikkate alınmalı değil midir? Ve Said Nursî’nin en hakikî dersi annesinden aldığını bildirmesi. O halde çocuğuna hakikî ders verecek annelerin çağdaş bilimler ve dinî ilimlerle donatılmış olması gerekmez mi? 

Ayrıca kadının sosyal hayatta aktif rol almaması gerektiğini ve çalışmaması gerektiğini savunan ve bunun İslâm’ın emri olduğunu zanneden bir kısım dindarlar da hanımlarını muayene ettirmek için bayan doktor talep etmektedirler...

Okunma Sayısı: 1530
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenap özkara

    17.9.2023 06:19:15

    Burada konuyu net izahtan kaçındım. Tartışma açtım. Şöyle olmalı deseydim ben de dayatma yapmış olurdum ya da fetva vermiş olurdum. Kaldı ki bayanların sosyal hayatta yer almasına karşı çıkan bir çok arkadaşımız fiiliyatı ile bunu uygulamamaktadır.

  • Cenap özkara

    17.9.2023 06:12:15

    Eğitim sistemimizde ve çalışma hayatımızda bulunan bazı istenilmeyen kavramlar ve durumlar erkekler için de söz konusudur, onlar da mı sosyal hayattan çekilsinler?

  • Cenap özkara

    17.9.2023 06:05:20

    Kadın evde tutulacak idi ise dindarlar hem üniversitelerde hem de iş hayatlarında hanımların kendi felsefeleri ile yer almaları için niçin mücadele ettiler?

  • Ahmet Cemil Çökren

    17.12.2020 00:43:41

    Lâzımdır tâ dayansın. Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları! Yatmış olan hevesat, birdenbire uyanır. Taife-i nisada serbestî inkişafı, sebeb olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birdenbire inkişafı. Sözler - 727

  • A. AYDIN

    16.12.2020 23:02:35

    Evet "TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ" yapmak yanlış. Ama aynı şekilde bu mühendisliğin, küresel ölçekte, çok sinsice ve güçlü şekilde ve maalesef "yozlaştırma yönünde" yapıldığını, hatta bunun için dinî bazı referansların kullanıldığını görmemek de yanlış. Fetva verirken veya ilaç yazarken hastanın bünyesini de gözetmiyor muyuz? Verdiğimiz ilaçlar uzun vadede hangi yan etkilere yol açacak? Bu ilaçların veya tedavi yöntemlerinin kullanılmasını ısrarla kimler, niçin istiyor? Batı bu yöntemleri kullandı mı? Sonuçlarından memnun kaldı mı?

  • A. AYDIN

    16.12.2020 23:01:36

    İslam kadının "rolü ve mesleğiyle" ilgili "bağlayıcı" bir format çizmemiş, bu doğru. Tıpkı "yönetim şekli illa cumhuriyet olacak" diye bağlayıcı bir format çizmediği gibi!? 🤔

  • A. AYDIN

    16.12.2020 23:01:00

    "Devlet, insanların tercihlerini dikkate almalı ve mevzuatı ona göre düzenlemelidir." 👍 İnşallah bu düzenlemeler olur da, müslüman kadın da dinî hassasiyetlerini ve asli rollerini koruyacak şekilde, yeteneği doğrultusunda okuma ve ihtiyaç duyduğunda çalışma imkânlarına tam kavuşur.

  • Hasan KOÇ

    16.12.2020 15:22:02

    Yazıda mesele izah edilememiş

  • Cafer Tayer

    16.12.2020 12:44:39

    Bence biraz netameli bir yazı olmuş. Bence diyorum. Zira; Günümüzde kreşlerde yetişen gençliğin hali pür melalinden, siyasal İslam eliyle yapılan kadınları çalışmaya teşvik eden uygulamalar ile çalışma hayatına ağızlarının suyu akan ev hanımlarından, evde tutamadığımiz hanım, kızlarımızın her ortamda arzı endam etmesinden, tesettürun farziyetine ve adabına yakışmayan pozisyonlardan memnun değil isek bu yazı aşağıdaki yazımız ile tamamlanmalıdır... httpss://www.yeniasya.com.tr/osman-zengin/kadinlar-her-iste-calismali-mi_526384

  • Lazgin

    16.12.2020 11:52:21

    Kadınların da elbette ilim tahsil etme hakları vardır ama bu zaruri olmamakla beraber günümüz kemalist ideolojinin dayatildigi, tabiatperestliğin alttan alta işlendiği, karma eğitimin uygulandığı mekteplerde okuması ne derece doğru olur sizce? Öte yandan dediğiniz gibi okuyor veya çalışıyor diye önyargıyla yaklaşmaya kimsenin hakkı yok fakat bayanların zaruret durumu olmadan kalkıp çalışmasının (erkeklerle iç ice bir ortamsa) son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.

  • Oğuz Yiğiter

    16.12.2020 07:41:55

    Allah razı olsun Cenap Hocam. Çok netameli bir konuya cesurca bir neşter attınız. Bu da sizin cerrahlık cesaretinizden olsa gerek. Risale-i Nur'un kendisinden istifade eden talebelerine verdiği en mümeyyiz vasıf, temyiz kabiliyetidir. Siz bu vasfınızı konuşturdunuz. Lemeattaki "kadınlar yuvalarına dönmeli..." sözünü siyak ve sibakını düşünmeden, muvazenesiz tek bir formata indirgemek ve dar bir bakış açısına sıkıştırmak, ifsat komitelerinin istismarlarına koz vermektir. Bu konu meselenin uzmanları bir heyetle çalışılıp, önce dindarlar kendi çelişkilerinden kurtulmalıdır. Tebrik ve dualar....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı