Sağlık Bakanı, “Tehdit devam ediyor!” diye uyarırken, “mutasyon beklediğimizden fazla” diyen doktorlar, yeniden ülke çapında en az iki veya üç haftalık tam kapanma ve yoğun aşılamanın ardından kademeli olarak “açılma”nın yapılması çağrılarını tekrarladılar.

Aslında Cumhurbaşkanı’nın daha baştan “Bakacağız vak’alar tekrar artarsa yeniden kısıtlamalar getirilecek” kaydını koyması, “açılma”nın yeterli araştırmalara dayanmadığını, siyasî kaygılarla bir nevi zorunlu olarak yapıldığını ele veriyor.

Bundandır ki uzmanlar verilerin gerçeği yansıtmayıp maskelendiğinden yakınıyorlar.

Ve “buzdağının onda birini göremiyoruz, bu tarz ‘gevşeme’ için vak’a ve vefat sayılarının en az bir boyunca düşük seviyede seyretmesi gerekirdi” diye hayıflanıyorlar.

Türkiye en az destek veren ülkelerden

Türkiye’nin de üyesi olduğu G-20 ülkeleri, esnafına, işsiz kalanına, gelirini kaybeden vatandaşına 335 milyar liraya tekabül eden millî gelirlerinin yüzde 20’sini, OECD ülkeleri yüzde 13’ünü vermiş.

Keza Afrika’nın en fakir ülkelerinden Nepal 1.8, Zambiya 1.2 verirken Türkiye yüzde 1.1’ni ayırmış. Esnafına 9-15 bin Euro veren Almanya gayrı safi millî hasılasının yüzde 11.3’ünü, Kanada yüzde 14.5’ini, Yeni Zelanda yüzde 19’unu ödemiş.

Buna mukabil, Türkiye’de bütçeden 7.6 milyar dolar destek verildiği söyleniyor. Ki 56 milyarlık bu desteğin de 48 milyarı İşsizlik Fonu’dan yani işsizlerin parasından ve 2 milyarı da IBAN’la vatandaşlardan toplanan paralardan; sadece 6 milyar TL’si bütçeden.

Bir diğer hesapla Avrupa ülkeleri kapatılan ya da gelirleri düşen esnaf ve işletmelere gelirlerinin, işlerini kaybeden işçilerin maaşlarının yüzde 80’ini karşılarken, Türkiye’de ancak ciro kaybı yüzde 50’den fazla azalan şirketlere cirolarının yüzde üçü karşılandı. 

Buna mukabil 100 milyar doların üzerinde ödenen dolar garantili şirketlerin borçları siliniyor. Bir tek İstanbul Havalimanının 1 milyar 45 milyon Euroluk -10 milyar TL tutarında- 2020 yılı kira ödemesi iptal edilip 2021-22 kira bedellerine ise yüzde 50 indirim yapılıyor. 

Özetle, “iktidar cephesi”nin “Türkiye, en çok destek veren ülke” çarpıtmalarının aksine Türkiye salgına karşı dünyada vatandaşlarına en az destek veren ülkelerin başında geliyor.

Hangi şirkete, ne kadar ödendi?

Demokrasilerde kamu adına yapılan bütün harcamaların kamuoyunca denetlenmesi gereğine karşı, Cumhurbaşkanı danışmanının “devlete hesap sorulmaz” mantığıyla aşı ödemelerinin de üstü örtüyor.

Yandaş şirketlere verilen ihaleler muammasında olduğu gibi, net olarak ne kadar aşı alındığı, ne kadarının bağlantısının yapıldığı, her aşıya kaç dolar verildiği bilinmiyor.

Bakanlığın aşıda da halka güven vermediğini ve kapalı sürecin aşı karşıtlığını arttırdığını belirten ana muhalefet milletvekili Murat Emir’in Biontech/Pfizer ve Moderna aşılarıyla aşı alımlarına dair Sağlık Bakanı’nın cevaplaması istemiyle Aralık ayında Meclis’e verdiği soru önergesi hâlâ cevapsız.

Buna göre, “Synovac aşısında bugüne kadar kaç doz için sözleşme imzalanmış? Sözleşmenin toplam tutarı kaç TL’dir? Synovac firmasına doz başına ne kadar, aracı firma Keymen’e doz başına ne kadar ödenecektir? Çin’den bugüne kadar hangi tarihlerde kaç doz aşı gelmiştir? Devlet Malzeme Ofisi, bugüne kadar ne kadar ödeme yapmıştır, aşıların tamamı gelmeden sözleşme bedelinin tamamı ödenmiş midir? Bugüne kadar geldiği açıklanan aşı miktarı gerçeği yansıtmakta mıdır?” sorularına doğru dürüst bir cevap verilmiş değil.

Bu ilginç tablo, aşı sürecinin açık ve şeffaflıkla yürütülmediğini bir defa daha ortaya koyuyor.

Ve “on iki milyon dolar” sorusu

Meclis’teki grup toplantısında ana muhalefet lideri soruyor: “Aralık 2020 tarihinde Esenboğa Gümrüğünden geçen 1 milyon 342 bin 298 doz aşı (gümrükten) Keymen tarafından çekiliyor. Gümrükteki beyana göre 1 milyon doz aşı için ücret alınmıyor. Yani 12 milyon dolarlık 1 milyon doz aşı ücretsiz verilmiş. Sayın Bakan’a ve Cumhurbaşkanına soruyorum, ücretsiz olarak ithal edilen 1 milyon doz aşı Devlet Malzeme Ofisi’ne her dozu 12 dolardan fatura edildi mi, edilmedi mi?”