"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Rehine kurtar(ama)ma” başarısızlığı…

Cevher İLHAN
18 Şubat 2021, Perşembe
Ekonomiden tarıma, eğitimden sağlığa çöküşün, iç ve dış politikadaki tükenişin bütün faturasını başkalarına fatura eden siyasî iktidarın, altı sene sonra en üst düzeyde resmen “ikrar” edilen “rehine kurtar(ama)ma” başarısızlığı tartışılıyor.

Malûm, AKP iktidarında hükûmetçe Kandil’e “resmî ulaklar” yollanarak terörist başının “mesajı” Kandil, Oslo ve Avrupa’daki terörist elebaşlarına ulaştırıldı; terör mihrakları arasında “arabuluculuk” yapıldı; “mektubu” ve “mesajı” meydanlarda milyonlara okundu. 

Başbakan’ın özel temsilcisi MİT müsteşarı ile “devlet elemanları” İngiltere temsilcisinin gözetiminde terör örgütü elebaşlarıyla hükûmet adına “müzâkereler”de bulundular. Sınırda “Habur şov”la karşılanıp ayaklarına götürülen “çadır mahkeme”de “aklanıp” salıverilen teröristlerin günlerce bölgedeki il ve ilçelerde otobüslerin üzerinde örgüt propagandasına ve gösterilerine müsaade edildi. 

En son 23 Haziran 2019’da tekrarlanan İstanbul seçimlerinde terörist başının “AKP adayına oyların verilmesi”ni salık veren mektubu devletin resmî ajansı AA tarafından yayınlandı. Peşinden “kırmızı bülten”le aranan ve geçen ay Cumhurbaşkanı danışmanıyla görüştüğünü söyleyen terör örgütü liderinin kardeşiyle röportaj yapılarak yüksünmeden devletin televizyonda yayınlandı. 

MUHALEFETİN SORU ÖNERGELERİ CEVAPSIZ BIRAKILMIŞ

Çarpıcı olan, onca uyarıya rağmen altı yıldır terör örgütünün elinde tuttuğu rehinelerin kurtarılamayışı fecaatinin, tam bir pervâsızlıkla, milletin aklıyla alay edercesine “hepinizin elinde şehid kanı var, hepiniz sorumlusunuz!” diye muhalefete yüklenmesi. 

Oysa muhalefet milletvekilleri sözkonusu rehinelerin serbest bırakılması için aileleriyle defalarca teşebbüste bulunup yetkililere iletmişler. Rehinelerin akıbetine ve sağ sâlim getirilmelerine dair Meclis’e çok sayıda soru önergesi vermişler. Ana muhalefet lideri evlâtları alıkonulan ailelerle görüşmüş. 

Meclis kayıtlarında yer alan bilgilere göre rehinelerin sağ sâlim yurtlarına dönmeleri için aileleriyle birlikte mücadele eden İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın Aralık 2016 ile Temmuz 2017’de dönemin Başbakanı B. Yıldırım’a yönelttiği “asker ve polislerin, terör örgütlerinin elinden kurtarılması için hükümet ne gibi çalışmalar yapıyor?” sorularına hiçbir cevap verilmemiş. 

Peşinden “tek kişilik yönetim”de atanmış İçişleri ile dönemin Millî Savunma Bakanı’na “ailelerin yardım çağrılarına neden sessizsiniz?” sorusu da cevapsız kalmış. Akabinde rehinelerin aileleriyle birlikte Ekim 2017’de Meclis’teki basın toplantısını hatırlatarak “ailelerin sesini hep birlikte yükselttik, görmediler, duymadılar” diye yakınmış. Şubat 2018’de yine dönemin Başbakanı Yıldırım’ın cevaplaması istemiyle “rehineler için ne yapıldığı” sorusuna da cevap alamamış.

En çarpıcısı, Ekim 2018’de “Bunca süre geçmesine rağmen, ailelerine kavuşmamasının sebebi nedir?” sorusuna cevap Millî Savunma Bakanı’nın, “Terör örgütleriyle mücadeleye yönelik keşif, gözetleme ve operasyonel faaliyetler azim ve kararlılıkla devam etmektedir” cümlesiyle geçiştirilmiş ve en son hafta başında Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na verilen rehinelere dair soru önergesi de cevaplanmamış…

DAVUL-ZURNAYLA “REHİNE KURTARMA OPERASYONU!”

Bundandır ki Meclis kürsüsünde “Altı yıldır diller lâl, kulaklar sağır, gözler kör. Boş nârâları bırakın da yıllardır niçin hiçbir şey yapmadınız? Başarısızlığın hesabını millete vermek zorundasınız. Bırakın Ay’a gitmeyi, galaksiler arası yolculuk yapsanız bu utançtan kurtulamayacaksınız!” tepkisiyle dert yanıyor. İsrail’in bir askeri için 109 Filistinliyi iâde ettiğini nazara verip, başka ülkelerin askerini kurtarmak için her türlü operasyonu, diplomasiyi kullanmasına karşı iktidarın umursamazlığını eleştiriyor.

Bu durumda anamuhalefet liderinin, “2015’ten bu yana beş buçuk yıldır rehineleri kurtarmak için Başbakan/Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız? Seçimlerde terör örgütü başından ‘mektup’ dilenirken, vatan evlâtlarının serbest bırakılması için çağrı yapmasını neden istemediniz? Seçimler on üç vatan evlâdından daha mı kıymetliydi? İsrail bir askeri için dünyayı ayağa kaldırdı. ‘Dostum’ dediğin Trump’ın dostluğunu vatan evlâtlarını terör örgütünün elinden kurtarmak için neden kullanmadınız? Ulusal ve uluslar arası insan hakları örgütlerine neden çağrı yapılmadı?” soruları cevap bekliyor. 

Gerçekten, Bakan’ın açıklamasıyla rehinelerle ilgili istihbarat varsa idiyse, nokta operasyonlar için onca özel birlik varken, sessiz sedasız olması gereken kurtarma operasyonuna, neden bağıra bağıra bütün dünyaya duyurularak “sürpriz ve müjde!” propagandasıyla âdeta davul-zurnayla gidilmiş?

Hâsılı, şehitlerin hesâbını veremeyen siyasî iktidar, milletin vicdanında mâkes bulmayan bir agresif tavır sergiliyor. “Menfi siyaset”le dinî değerleri hoyratça istimal ettiği gibi, terör üzerinden politik rant devşirmeye tevessül ediyor! Hamasetli ağır tahkirlerle yavuz hırsız misâli muhalefeti suçluyor.

Okunma Sayısı: 2512
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı