Zirvede; küresel ekonomik durumun iyileştirilmesi, küresel finans kurumlarının geliştirilmesi ve bu dört ülkenin iş birliği yapması yönünde kararlar alınır. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerle birlikte uluslararası arenada diplomatik ve ekonomik iş birlikleri nasıl olmalı konusu tartışılır. En önemli gelişme ise, BRICS ülkeleri kendi aralarında yeni bir para birimine geçmeyi önerirler. Doları direkt hedef göstermedikleri halde, Dünya borsa ve para piyasalarında inanılmaz dalgalanmalar görülür.   

BRICS üyesi ülkeler doların uluslararası ticaretteki hegemonyası ve ABD’nin kontrolünde bulunan SWIFT ödeme sisteminden çıkmak istemektedirler. Ancak şu an ortak çözümler yetersizdir. 01 Ocak 2024 tarihinde, Suudi Arabistan, BAE, Mısır, İran ve Etiyopya birliğe tam üye sıfatı ile katılırlar. BRICS ülkelerinin temel yapıları; nüfus sayılarının yüksek olması, tabii kaynaklardaki zenginlikleri, milli gelirlerindeki hızlı artışlar ile birlikte tüketimin yüksekliği dikkat çekmektedir. Türkiye son yapılan toplantıya davet edilmiştir, henüz üye değildir. 

Türkiye güney sınırında müttefiki olan ABD tarafından desteklenen YPG ve PKK gibi terör örgütleri ile uğraşmaktan, ekonomik olarak tam bir büyüme sağlayamadı. AB, iç dinamikleri yüzünden tam üye olarak kabul etmiyor olması, bununla birlikte F35 projesinden tek taraflı uzaklaştırılması, F16 projesinin ABD kongresine takılması, yine NATO müttefiki ve kuzey kanadına savunan Türkiye’ye Patriot alımına izin çıkmaması, Türkiye’yi yeni arayışlara itebilir. ABD, partneri AB ülkelerini İsrail-Hamas savaşı sırasında, nasıl etkilediğini gördük. Bir diğer hadise Ukrayna-Rusya savaşında gördük ki, ülkeler ürettikleri malları satabilmek ve ihtiyaçları olan petrol, doğalgaz ve gıda ürünlerini temin edebilmenin yollarını arıyorlar. Ukrayna, savaş halinde bile tahıl koridorunu işletmeyi önemsedi. 

Türkiye ise, Zengezur Koridoru ve Yeni İpek Yolu projelerini hayata geçirmeye çalışırken, BRICS’e de göz kırpan bir diplomasi uyguluyor. Özellikle AB’nin tutumu, tam üye olamama, Gümrük Birliği anlaşması dışında birliğin sağlanamaması önemli. NATO müttefiki olmamıza rağmen Almanya, Eurofighter savaş uçaklarını bize satmıyor olması da başka bir gelişme. Bu şekilde diplomatik gelişmeleri alt alta koyduğunuz da Türkiye çıkış yolu arıyor ve arayacak da. Ukrayna-Rusya savaşında her iki ülke ile görüşmesi, mekik diplomasisi uygulaması bundan. AB, NATO ve ABD bu gelişmelere pek iyi gözle bakmasalar da tahıl sevkiyatı dolayısı ile pek ses çıkarmadılar. 

Gelecekte farklı kulvarlarda koşan ülkeleri aynı çatı altında, ortak çıkarlar noktasında sıkça göreceğiz, BRICS bunlardan biri. Diğer bir grup Şanghay İş birliği Örgütü ya da Şanghay Beşlisi olarak da biliniyor. Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın 1996 yılında oluşturdukları uluslararası bir örgüt. 2001 yılında Özbekistan da gruba katıldı. Bu yapılanmalar, kendi içlerinde ekonomik olarak güçlü hale gelmeyi ve mal değişimi ile ihtiyaçları karşılamayı ön planda tutuyor. Birçok ekonomik grup olsa da yüzümüzü AB’den ayırmamak elzem. O yüzden AB de bunu düşünmeli.