Bugün karantina sürecinde, sokağa çıkma yasağının zaman zaman yaş gruplarına izin verildiği günlerden biri.
14 yaş altı çocuklarımızın sokağa çıkma izinleri var bugün. (13/05/2020) Hastanemizin karşısında insanı dinlendiren küçük bir koruluğumuz var. Ben de sık sık nöbetlerimde nefes alabilmek adına oraya gider, sadece kuş cıvıltılarını dinlerdim. Beni hem dinlendirir, hem de yorgunluğumu alırdı. Benden başka, karantina sürecinde buraya başkalarının girmesine izin vermeyen güvenlik görevlisi ya da polis olurdu.
Çünkü buralara girmek yasaktı. Ama sağ olsunlar, bu kardeşlerimiz hekim olduğumuzu görünce, önce -hocam nasıl gidiyor, diye merakla bizden “CORANA-19’’ ile güncel bilgileri alırlar, eğer bu konuda yakınları ya da kendisi hastalıkla tanışmış ise ya da yakalanmış ise sorular uzar giderdi. Olsun biz de onları hem rahatlatmak, hem de kaygılarını azaltmak adına tatlı tatlı sohbetimizi yapardık. Önceliğimiz bugün vak’a sayıları ne oldu? Test sayısı bugün kaç oldu? Ayrıca hastanemizde yatan sayısı, poliklinik sayısı derken hem onları bilgilendirir, hem de sohbetimizi yapa yapa o kuş seslerine, tertemiz havaya doğru ilerlerdik. Sonra ben onlardan ayrılır, bir yere oturur, o dinginliğe kendimi, kaptırırdım. Tam tefekkürlük zaman ve yerdi. Hatta ara ara videoya çeker, sevdiklerime gönderirdim. Bir, iki, üç derken, baktımki bütün güzellikler insanla güzel. Tek bir kişiye bile rastlamazken orada oturmak, dinlenmek, kuş sesleri ile hem hal olmak güzel, ama ne zamana kadar, emin olun insansız olmuyor. Gelin görün ki bugün o çocukların cıvıltısı kuş seslerini bastırınca ‘tamam’ dedim ‘işte hayat insanla güzel.’ Kâinatın en ekmeli ve Cenab-ı Hakk’ın muhatap kabul ettiği insanla.
Bir an Cennet aklıma geldi, bomboş bir Cennet neye yarardı ki. Oranın da kıymeti insanla olmalıydı. Adeta dünyada bize Cennet havası veren burası bile tek başına bir müddet sonra yavan geliyordu. İşte Cennette, insanları yani misafirlerini hem isteyecek, hem bekleyecek, hem de ağırlayacaktı. Çünkü bugün kuş cıvıltısı, yarın çocukların cıvıltısı sonrasında ise ahirette, Cennette insanların sesleri olmalıydı. Emin olun orada bizler Rabbimizin izni ve fazlı keremi ile olacağız. Rabbim bizlere orayı vermezse, netice olarak Cennetin de kıymeti olmaz. “Öyleyse, her halde o Cemâl-i ezelî, kendisinin âyine-i müştâkı olan insan ile ebedü’l-âbâd yolunda, seyahatinde beraber bulunmak için, alâ külli hal, bir dâr-ı bekàda bir hayat-ı bâkiyeye insanı mazhar edecek.’’
Ha unutmadan orada sosyal mesafe ya da fizikî mesafede olmayacak, ona göre. Hazırlıklarımızı ona göre yapalım. Maskeye ise hiç gerek böyle biline… Selâm ve duâ ile.