Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam bir Hadisinde “Kişi sevdiği ile beraberdir“ buyurur.
Bir bedevî Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Efendimiz: “Kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu. Allah ve Resûlünün sevgisini, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “O halde sen, sevdiğin ile berabersin” buyurdu. (Müslim )
Bu hadise göre Peygambere sevgisi olan biri, Cennet’te Hz. Muhammed’in (asm) yanında bulunabilir. Dost dostuyla beraber bulunacaktır.
Peki Cennetin en yüksek makamında bulunan bir peygamber ile, sıradan bir insanın Cenneti nasıl birleşir? Bu konuyu Bediüzzaman Said Nursi 28. Söz Risalesinde bir temsille anlatır. Özetle ve bilmânâ şöyledir:
Bir zât, gâyet güzel ve süslü bir bağda, büyük bir ziyafet hazırlar. Öyle bir ziyafet ki, sofrada bütün leziz yiyecekler ve insanın gördükçe hoşuna giden bütün güzellikler vardır. İki dost, o ziyafete beraber giderler ve sofrada otururlar. Bunlardan biri; gözü az gören, koku almayan, dili doğru dürüst tat almayan ve sanattan anlamayan biridir. Geldiği yerden kendi kabiliyetleri ölçüsünde zevk alır.
Belki oradan alabileceği lezzetin binden hatta milyondan birini alır. Ama kabiliyetine göre en iyi şekilde zevk eder. Diğer kişi ise, hem gözü, kulağı gibi duyuları çok iyi çalışan, hem de aklını, kalbini ve hislerini mükemmel şekilde kullanan biridir. O mekandaki bütün incelikleri, güzellikleri, sanatları ayrı ayrı hissedip hepsinden zevk alır. Çok daha fazla lezzet aldığı halde o dostu ile omuz omuzadır.
Dünyada böyle olduğu gibi; Cennette dost dostu ile beraberken, herbiri kendi kabiliyetine göre Allah’ın rahmet sofralarından istifade eder. Bir peygamber ile birlikte bulunan insan kendi derecesine göre, kabiliyetine göre lezzet alacaktır.
Hadislerden rivayetle Cennetii koni şeklinde bir dağa benzeten Bediüzzaman Said Nursi, sekiz tabaka cennetin farklı yüksekliklerde olduğunu ve hepsinin damının Arşı âzam olduğunu belirtir. Cennetin tabakalarını bir dağın etrafında, birbiri içinde, birbirinden yüksek, surlu daireler gibi tasvir eder. O daireler birbirinin üstündedir fakat birbirinin güneş görmelerine mani olmaz, birbirinden geçebilir, birbirine bakar.
Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam cennetin tabakaları hakkında şöyle buyurmuştur: Allah’tan istediğiniz zaman Firdevs’i isteyin. Çünkü Firdevs, Cennet’in ortası ve Cennet’in en yükseğidir. (Buhârî, Cihad, 4)
Allah sevdiklerimizle Firdevs Cennetlerinde bulunmayı nasip etsin. Amin.