Bediüzzaman Said Nursi, siyaset konusunda da Kur’an ve sünnet rehberliğinde çok önemli değerlendirmeler yapmıştır.
Emirdağ Lâhikasının bir mektubunda “Bu vatanda şimdilik dört parti var. Biri Halk Partisi, biri Demokrat, biri Millet, diğeri İttihad-ı İslâm’dır” diyerek bu partiler hakkında bazı tespitlerde bulunur.
Üstadımızın İttihad-ı İslam partisi ve din adına siyasete girmek hakkındaki görüşlerini anlamaya çalışalım: Bediüzzaman’a göre, İttihad-ı İslam partisinin başa geçebilmesi için cemiyetin %60-70’inin tam dindar olması şartı vardır. Ancak bu şekilde, dini siyasete âlet etmemeye, belki siyasetle dine hizmet etmeye çalışabilir.
Evet Bediüzzaman Said Nursi, siyasetin dinsizliğe alet edilmesine karşı olduğu gibi, dinin siyasete alet edilmesine de karşıdır. Çünkü dini siyasete alet etmek, Kur’an güneşini, yerdeki geçici cam parçalarına alet edip kıymetten düşürmeye sebeptir.
Hutbe-i Şamiye eserinde şöyle ifade etmiş bunu: “O gizli münafık zındıkların garplılaşmak bahanesiyle, siyaseti dinsizliğe âlet yapmalarına mukabil, bir kısım dindar ehl-i siyaset, dini siyaset-i İslâmiyeye âlet etmeye çalışmışlardı. İslâmiyet güneşi yerdeki ışıklara âlet ve tâbi olamaz. Ve âlet yapmak İslâmiyetin kıymetini tenzil etmektir, büyük bir cinayettir. (ESDE [Hutbe-i Şamiye] s., 344)
Bediüzzaman, din adına siyasete giren insanlarda esas alınacak ölçüyü Sünuhat risalesinde anlatmıştır:
“Dediler: -Dinsizliği görmüyorsun, meydan alıyor. Din namına meydana çıkmak lâzım. -Evet lâzımdır. Fakat kat’î bir şart ile ki, muharrik aşk-ı İslâmiyet ve hamiyet-i diniye olmalı.”
“Eğer muharrik veya müreccih, siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hata da etse, belki ma’fuvdur. (affedilir)- İkincisi isabet de etse, mes’uldür.”
(İnsanı siyasete atılmak için harekete geçiren güç veya öne geçen sebep, siyasetçilik ya da tarafgirlik ise tehlikedir.)
(...)
“Evet dine imale etmek (meylettirmek) ve iltizama (lüzumlu bulmaya) teşvik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle (hatırlatmakla) dine hizmet olur. Yoksa dinsizsiniz dese, onları tecavüze sevk etmektir. Din dâhilde menfî tarzda istimal edilmez.” (Sünuhat)
Bu tespitlere göre; İttihad-i İslam partisi, dini siyasete alet etme ihtimali ve dolayısıyla insanların dinden uzaklaşması gibi sebeplerle din adına büyük bir tehlikedir, diyebiliriz.
Cenabı Hak, sefine-i Nuh hükmündeki Risale-i Nur hakikatlerine sarılarak sahil-i selamete çıkmayı nasip etsin. Amin.