"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Acil tedbir gerekmez mi?

Faruk ÇAKIR
06 Kasım 2022, Pazar
Her ay açıklanan enflasyon rakamları, işlerini iyiye gitmediğini gösterse de idareciler aksini ilan ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekim ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) rakamlarını yakında açıkladı. 

Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi ekimde aylık bazda yüzde 3,54, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi yüzde 7,83 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 85,51, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 157,69 olarak kaydedildi. (AA, 3 Kasım 2022)

Tabii ki bunlar ‘resmi’ rakamlar. Bir de resmi olmayan, ekonomi uzmanlarının araştırmalarına dayanan rakamlar var. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ekimde aylık enflasyonu yüzde 7,18, yıllık enflasyonu yüzde 185,34 hesaplamış. 

Resmi rakamlar dikkate alınacak olsa dahi, fiyat artışlarını çok ciddi olduğu ve milleti sıkıntıya soktuğu her halde inkâr edilemez. İdareciler “Sıkıntı var, tedbir alıyoruz” demek yerine, çoğunlukla dünyadaki başka ülkeleri misal vererek “Bizden daha kötü durumda olanlar var. Bizde pahalılık var ama marketler dolu” anlamına gelen beyanlarda bulunuyorlar. Elbette bu durum vatandaşın dikkatinden kaçmıyor ve memnuniyetsizlikler de katlanarak artmış oluyor.

Sosyal medyada paylaşılan bir tablo var ki, ekonomik durumun tahminlerden daha fazla sıkıntılı olduğunu akla getiriyor. Bir miktar yanılma payı olduğu kabul edilse bile şu liste ve bu rakamlar ciddi bir problemi göstermez mi? Son bir yılda bazı ürünlere gelen zamlar şöyle listelenmiş: Şekere: %555 zam; Doğalgaza: %300 zam; Kırtasiyeye: %284 zam; Ekmeğe: %276 zam; Elektriğe: %260 zam; Ulaşıma: %242 zam; Motorine: %235 zam; Ete, süte: %215 zam; Peynire: %208 zam; Ayçiçek yağı: %210 zam; Mutfak tüpü: %122 zam.

Bazı ayrıntılara itiraz edilme bile; ete, süte, akaryakıta, şekere, doğalgaza yapılan zamları herkes görmüyor mu? Bu senenin Mart ayında ‘üç harfli market’lerde satılan 1 kilogram tereyağı 50 lira bile değilken, aynı marka yağlar aynı marketlerde şimdi 135 TL olarak satılıyor. Herkes ekmek alıyor. Bu senenin başında ekmek kaç liraya satılıyordu ve bugün kaç lira? Dolayısı ile milletin her gün ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlere gelen zamlar gerçekten vatandaşı sıkıntıya sokmuş durumdadır. 

“İyi de maaşlara da zam yapıldı” demek meseleye çözer mi? Elbette maaşlara da zam yapılıyor fakat bu miktar, mal ve hizmetlere yapılan zamları karşılamaya yetecek seviyede mi? Bu arada ölçünün kaçırıldığı ‘kira zamlarını’ da unutmuş değiliz. Bu kadar zam, bu kadar sıkıntı bu millete fazla değil mi?

Kira fiyatlarında ev sahiplerini, akaryakıtta dış güçleri ve benzeri şekilde hep başkalarını suçlamak çare değil. Türkiye’yi idare edenler bir gün dahi vakit geçirmeden çok ciddi bir tasarruf tedbirleri uygulamasına başlamalıdır ki sıkıntılar kısmen azalsın. Aksi halde ‘ah’lar ve ‘vah’lar arşa yükseliyor, bilinsin.

Okunma Sayısı: 1058
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    6.11.2022 01:28:28

    "Ben şimdi hürriyetime çok muhtacım. Yirmi seneden beri lüzumsuz ve haksız ve faidesiz tarassudlar artık yeter! Benim sabrım tükendi. İhtiyarlık za'fiyetinden, şimdiye kadar yapmadığım bedduayı yapmak ihtimali var. "Mazlumun ahı, tâ arşa kadar gider." diye bir kuvvetli hakikattır." Bediüzzaman Said Nursi, Şualar - 290, Eveeet, MAZLUMLARIN AH,AHLARI belki de O yüce MAKAMA çoktan yükselmiştir de, bizler daha anlayamadık. Yaşadiğımız ve yaşamakta olduğumuz çeşit çeşit sikıntı ve musibetler, uğursuzluklar  boşuna değildir elbet. Daha da büyüklerine MARUZ KALMAMAK için, bir an evvel gerekenler yapılmalı. Maaşlar tarafsız araştırma Şirkelerinin belirlediği oranda hemen artırılmalı! Helallikse helallik, tahliyeyse TAHLİYE, Tazminatsa TAZMİNAT, TEVBE-I İSTİĞFARI DA UNUTMADAN , Acil SEÇİMLE birlikte bu sıkıntılar hemen giderilmeli!..Vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı