"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dost acı söyler

Faruk ÇAKIR
11 Kasım 2025, Salı
Her ne kadar “Doğru söyleyeni onuncu köye kovarlar” denilmiş olsa da doğruları söylemek lâzım ve doğru söyleyenleri de dost bilmek icap eder. Acı olsun, ama doğru olsun...

Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğu hakkında ‘dost’ olan da ‘dost olmayan’ da konuşuyor. Türkiye’yi idare edenler ise ekseriyetle doğruları söyleyenleri dost bilmek yerine, onlara kızıyor ya da küsüyor. Onun yerine Türkiye’nin menfaatine olmayan, ama idarecilerin hoşuna giden sözleri sarf ederleri ekseriyetle baş tacı ediyorlar. Meselâ, “AB’ye giriş için gerekli şartları yerine getirmezseniz üyeliğiniz mümkün olmaz” diyenlere kızıp, “Türkiye’de yaşayan ekseriyet Müslüman olduğu için sizi AB’ye almıyorlar” diyenleri alkışlıyorlar. Oysa acı da olsa doğru ve ‘dost’ları dinlemek icap eder. 

Görebildiğimiz kadarıyla Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, uzun bir süreden beri ve istikrarlı bir şekilde Türkiye’yi idare edenlere ‘dost’ça ikazlarda bulunuyor. İdarecilerin hoşuna gitmese de ‘hakikat’i dillendirip ‘acı gerçekler’i dile getiriyor. 

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Amor, ‘Avrupa Komisyonu 2025 Türkiye Raporu’nu değerlendirdiği açıklamasında da öyle yapmış ve şöyle demiş:

“Ne yazık ki, son Komisyon raporundan ve Parlamento raporundan bu yana tablo, demokrasi standartları açısından daha da kötüleşti. Demokratik gerileme derinleşti. Katılım süreciyle ilgili alanlarda da hiçbir ilerleme yok. (...) Ama Komisyon raporu çok kapsamlı; ilişkilerin birçok boyutunu ele alıyor. Parlamento ise daha siyasî bir kurumdur. Bizim dilimiz ve yaklaşımımız tamamen farklı. Benim raporumda açıkça ifade ettiğim şey, Türkiye’de ciddi bir demokratik gerileme olduğudur.

“Geçen yıl Komisyon ‘İlerleme yok’ demişti, biz ise ‘Durum kötüleşiyor’ demiştik. Maalesef haklı çıktık. (...) Gazetecilerin hedef alınmasıyla ve iş dünyasına baskılarla durum daha da kötüleşti. Artık Avrupa Birliği üyelik sürecinden bahsetmek imkânsız hale geldi. İş birliği yapabileceğimiz alanlar var ama üyelik süreci tamamen donmuş durumda. Hatta şimdiye kadarki en donmuş hali diyebilirim. Çünkü Türkiye, demokratik standartlar açısından tarihte görülmemiş bir seviyeye geriledi. (...) Artık Anayasa Mahkemesi’nin otoritesi kalmadı. (...) Bu şartlarda Türkiye’nin bir ‘hukuk devleti’ olduğunu söylemek imkânsız.” (ankahaber.net, 7 Kasım 2025)

Türkiye’yi idare edenlerin yapması gereken bellidir: Acı söyleyen ‘dost’lara kızmak yerine, ‘hak, hukuk ve adalet yolu’na yönelmek...

Okunma Sayısı: 195
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı