Zengin ülkelerin yaptığı israfın derdi, zengin olmayan ya da zenginlik yolundaki ülkelerin başına dert olmuş durumda. “Çok kazanıp, çok harcamayı’ şiar edinen bu ülkelerin ürettikleri çöp, sadece kendilerinin değil ‘gelişmekte olan ülkeler’in de başına yeni dertler açıyor. Esasında israftan kaçınılsa, tasarruflu bir hayat tercih edilse muhtemeldir ki üretilen çöpler de azalacak ve dünya daha da temiz ve yaşanılabilir olacak.
‘Dünya Çevre Günü’ (5 Haziran) dolayısıyla dünyadaki ve Türkiye’deki atık, çöp meselesine dikkat çeken KTO Karatay Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Enerji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Şerife Özkan Nesimioğlu, dünyada en fazla çöp ithalatı yapan ülkelerden birinin Türkiye olduğuna işaret etmiş.
“Param var, istediğim kadar tüketirim” anlayışının faturasını sadece zengin ülkeler değil; bir bütün olarak dünya ve insanlık ödüyor. Şu anda Türkiye gündemini meşgul eden Marmara Denizi’ndeki ‘müsilaj’ hadisesi de esasında israf ve kirliliğin bir neticesi değil mi?
Türkiye’de plastik atık ithalatının son 15 yılda 173 kat arttığı ve geçen yıl Birleşik Krallık’taki (İngiltere) plastik atıkların yaklaşık yüzde 40’ının Türkiye’ye ihraç edilerek, yasa dışı yollarla toplanıp yakıldığı yönündeki rapor gündem olmuş ve atık ithalatıyla ilgili düzenlemeler yapılmıştı.
KTO Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şerife Özkan Nesimioğlu, “Atık yönetimi 6 safhada gerçekleşiyor. Bu aşamalardan en önemlisi atıkların geri dönüştürülerek yeniden üretimi ya da doğrudan hammadde olarak kullanılması. Atıkların yakılarak imha edilmesi ise bizim hiç istemediğimiz bir yöntem” demiş.
Plastik atıkların geri dönüşümünün ve bertaraf edilmesinin küresel bir problem olduğuna dikkat çeken Nesimioğlu şu noktalara da dikkat çekmiş: “Gelişmiş ülkeler, özellikle İngiltere, Kanada, ABD atıklarını başka ülkelere yönlendirerek kurtulmaya başladılar. En önemli müşterileri ise Çin’di, ama 2018 yılında Çin, çöp ithalatına kota getirdi. Çin’in kota gelmesiyle ithalatını en çok arttıran ülke Malezya’daki çöp karşıtı kampanyalardan sonra Tayland, Güney Kore ve Türkiye oldu. Oysa gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin çöplüğü değildir. Çöpleri bertaraf etmeye göre enerji üretebilecek şekilde geri dönüşüm doğru bir süreç. Ancak plastik atıkların dünya ölçeğinde geri dönüşümü sadece yüzde 10. Türkiye’de ise yüzde 1 civarında. Plastik atıklar, topraktan yer altı sularına kadar çevreyi kirletirken insan sağlığını da olumsuz etkiliyor.” (Basın Bülteni, 4 Haziran 2021)
Türkiye’nin plastik atık ithalatını son 15 yılda 173 kat arttırması ne ile izah edilebilir? Gerçi plastik eşya üretenler plastik ham madde yerine ‘plastik çöp, atık’ ithalinden yana tavır alıyorlar. Onlara göre plastik çöp ithal edip onları işlemek daha kârlı. Ancak bu ‘çöp’lerin toprağa gömüldüğü ve yakıldığı iddiaları var ki bu da dikkate alınması gereken bir durum.
‘Para’ için dünyayı yakan, yıkan ve yaşanmaz hale getiren anlayışı Allah’a havale ediyoruz, vesselâm.