"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fırtına yıktı, ya deprem?

Faruk ÇAKIR
01 Aralık 2021, Çarşamba
Deprem, sel, fırtına ve benzeri tabii afetler her yerde olur ve oluyor. Ancak kimi yerlerde bu afetler hasarsız atlatılırken kimi yerlerde de büyük yıkımlara sebep oluyor.

Elbette tabii afetler her zaman olur ama biz bu afetlere karşı üzerimize düşen vazifeleri yapıp tedbirleri alabiliyor muyuz? Esas mesele burada düğümlenmiyor mu?

Pazartesi ve Salı günleri (29 ve 30 Kasım 2021) İstanbul’da pek de alışık olunmadığı nispette fırtınalı bir havaya şahit olundu. Rüzgâr bazı yerlerde zaman zaman 130 km hıza kadar ulaştı. Neticede bazı çatılar uçtu, ağaçlar devrildi ve bu sebeple yaralananlar ve hatta vefat edenler oldu. Fırtına esnasında kameralara yansıyan bazı görüntüler insanların aklına hemen “Muhtemel bir depremde İstanbul’un hali ne olur?” sorusunu getirdi. Çatıların uçtuğu, bazi binaların cephesinden ‘kaplama’ların kopup düştüğü, bir yerdeki ‘saat kulesi’nin yıkıldığı gün depremin hatırlanması tabii karşılanmalı. Çünkü bu görüntüler ve bu tablo, tabii afetlere karşı tedbirsiz ve hazırlıksız olduğumuzu bir defa daha göstermiş oldu. Her zaman tekrarlandığı üzere tabii afetler her yerde olur, mühim olan bunlara karşı vaktinde ve zamanında gerekli tedbirleri almaktır. Türkiye’yi idare edenler gönül huzuruyla “Biz her türlü tedbir aldık” diyebiliyor mu? Rüzgardan bu nispette etkilenen bir büyük şehir, Allah muhafaza muhtemel bir ‘büyük deprem’de ne hale gelir? 

Deprem meselesi çok tartışıldığı halde gerekli tedbirleri almamak ve sanki “Bize bir şey olmaz” tavrının sergilenmesi hakikaten anlaşılır gibi değil. Bakınız, bir miktar rüzgar esmesi sonrasında uçaklar inemedi, çatılar uçtu, ölenler oldu ve neticede tedbir olarak okullar günü birlik ‘uzaktan eğitim’e geçti. Peki, rüzgârdan bu ölçüde etkilenen bir şehir, ‘büyük bir deprem’den ne kadar etkilenir? Böyle bir senaryo için İstanbul ve tabii ki Türkiye hazırlıklı mı? Alternatif planlar yapılın bunlar millete anlatılabilmiş mi?

Allah muhafaza etsin, muhtemel bir büyük depremin beklendiğini işin ehli olan  uzmanlar defaatle ifade ediyorlar. Aynı zamanda bu felaketlere karşı alınması icap eden tedbirler de bellidir. Mesela, İstanbul’daki binaların yüzde kaçı büyük bir depreme karşı sağlam hale getirilebilmiştir? En kısa zamanda bütün binaların sağlam hale getirilmesi hepimizin ve herkesin öncelikli işi değil mi? Böyle ciddi bir çalışma yapmak için ‘büyük deprem’ mi bekleniyor?

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Fırtına sonrası her şey unutuluyor ve her fırtınada başa sarıyoruz” demiş. Aynı tavır depremler için de geçerli değil mi? İstanbul’u sarsan küçük bir deprem olduğunda bir iki gün ve bazen de belki bir hafta boyunca deprem konuları konuşulup tartışılıyor ve sonrasında her şey unutuluyor. Hiç bir şey olmamış gibi günlük hayat devam... Peki bu tavrın herkese zarar vereceğini niçin görmüyoruz?

Prof. Kadıoğlu, sosyal medyadan şunu da paylaşmış: “Bugünkü fırtına şiddetinde esen lodos, yani rüzgâr fırtınası ne ilk idi, ne de son olacak. Lütfen önlemleri alalım ve düzenlemeleri artık daha fazla gecikmeden yapalım. Ülkemizde hava yolları hariç ulaşım sektöründe hiç meteoroloji mühendisi yok. Özellikle demir ve kar yollarında meteorolojik çok eksiğimiz var. Örneğin bu gün TIR gibi yüksek kasalı araçlar rüzgârda devrildi. Allah korusun daha kötüsü olabilirdi.” (@Mikdatca, 29 Kasım 2021)

Geç alınan tedbirin gerçek anlamda tedbir olmayacağın bilelim vesselam.

Okunma Sayısı: 1880
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı