"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hac ve umre meselesi

Faruk ÇAKIR
03 Şubat 2020, Pazartesi
Daha uygun fiyatlarla hac ve umre imkânlarının sağlanması konusundaki teklifler, bazı itiraz ve soruları da gündeme taşıdı. Her meselede olduğu gibi bu meselede hadisenin dört bir yanını incelemek, konuşmak ve tartışmak idarecileri doğru neticeye götürür. Teklif ve tavsiyeleri dikkate almayan idarecilerin isabetli kararlar vermesi mümkün olmaz.

Gerçi hac ve umre konusunda çeşitli toplantılar yapılıyor, ama dile getirilen tekliflerin çok da dikkate alındığı söylenemez. Meselâ, daha önceki yıllarda hacca giden gazetecilerin, dönemin Diyanet İşleri Başkanı ya da diğer idarecilere yaptıkları teklif ve tavsiyeler o gün için ‘Çok iyi teklif’ olarak görülse de icra imkânı bulmamıştır. Hacca giden hemen herkesin orada gördüğü aksaklıklar için çözüm getiren teklifleri ve tavsiyeleri olur. Önemli olan bu teklif ve tavsiyeleri bir potada toplamak, bir masada değerlendirmek ve mümkün olanları hayata geçirmektir. ‘Şeytan taşlama’ mevkiinde yapılan yenilikler buna bir misal olabilir. 30 ya da 40 yıl önce bilhassa yaşlı hacıların korkulu rüyası olan ‘şeytan taşlama’ son yıllarda yapılan çalışmalarla çok rahatlamış durumdadır. Bugünkü uygulama 30 ya da 40 yıl önce de yapılabilirdi. Gecikmelerin sebebi hacıları, ehil insanları, teklifleri dinlememekten kaynaklanıyor.

Bir ağabeyimiz “Karayolu ile hac olmaz mı?” başlıklı (Yeni Asya, 30 Ocak 2020) yazı ile ilgili şu mealde sorular sıralamış:

* Türkiye’nin kontenjanının artması, diğer ülke kontenjanlarının da artması anlamına gelmez mi? Şu haliyle hac organizasyonu 4 milyon kişiye hizmet verebiliyorsa 8 milyona nasıl hizmet verebilir?

* Türkiye’nin isteyen herkesin hacca gidebilmesi için kontenjanın 80 binden 1 milyona çıkması gerekir. Bu kontenjanı S. Arabistan Türkiye’ye veremez.

* Karayoluyla hac imkânı verilmesi kutsal topraklardaki yoğunluğu arttırır ki bu yine kabul edilmez. Ancak S. Arabistan yetkilileri 8-10 milyona hizmet verecek şekilde yeniden şekillendirilebilirse belki o zaman Türkiye’nin kontenjanı artabilir. Bunun için de Kâbe etrafındaki otellerin kaldırılması lâzım. (Her halde bunu da yapmazlar.)

* Yemeksiz hac tercihi ekonomik olur mu? Diyanetin günlük yemek masrafı kişi başına ne kadardır? Diyanetin yemeğini kabul etmeyip de kendi imkânlarıyla yemek yemek ne kadar iktisatlı olur? Ayrıca kişilerin kendi yemeklerini yapmalarını diğer hacı adayları nasıl karşılar?

* Üzüldüğüm başka bir konu da; artık S. Arabistan nezdinde hatırımızın yok olması ve ekstra kontenjan alamamamızdır. Ecdadın hatırını S. Arabistan mı unutmuş, yoksa bu neticeden bizim de payımız var mı?

Bu ve benzeri soruları kısaca şöyle cevaplamak mümkün: Hangi ülkeden ne kadar hac talebi olduğunu tam bilemiyoruz. Türkiye’den çok talep varken, meselâ Suriye’den talep olmayabilir. Kontenjanın 10 kat değil, ‘biraz’ arttırılması talebi var. Kontenjan aynı olsa bile ‘kara yolu ile hac’ imkânı tanınabilir. Hacılar daha uygun fiyata bu ibadeti yerine getirmesinde her halde bir yanlışlık olmaz. Kâbe çevresindeki otel meselesi ayrıca tartışma konusu yapılmalı. Yemek dahil hac olduğu gibi, isteyene ‘yemek hariç hac’ imkânı da sunulabilir. İsteyen istediği hizmet şeklini tercih eder. Diyanet’in kişi başı kaç lira yemek ücreti aldığını açıklamadığı için bilmiyoruz. Bir kısım hacının yemeklerini yapmasına diğer hacılar itiraz etmez. Farklı oda, farklı otel olabilir. Meselâ, 1995’e kadar hac fiyatına yemek dahil değildi. İsteyen kendi yapar, isteyen lokantada yerdi.

Netice olarak ‘5 yıldızlı otel’ hizmeti sunan hac sistemi olduğu gibi isteyenler için yemeksiz, uçaksız, gerekirse ‘gemi’ ile hac ve umre imkânı da sunulabilir ve sunulmalı. Unutmayalım, ‘sermayeye göre binilir!’ Konuşa konuşa, araştıra araştıra uygun olan şekil bulunur vesselâm.

Okunma Sayısı: 3995
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı