"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Öğretmene kulak ver

Faruk ÇAKIR
25 Kasım 2022, Cuma
Hemen her meslek için ayrılan bir ‘gün’ var fakat, bu meslekler için gereken gayretin gösterildiğini söylemek kolay değil.

“Öğretmenler günü” de bunlar arasında sayılabilir. Bir günü öğretmenlere ayırıp, onları teşvik edici konuşmalar yapmakla öğretmenlerin ve eğitim sisteminin dertlerini çözmüş olur muyuz?

Konu ile ilgili haberlere göre Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel okullarda 1 milyon 201 bin 138 öğretmen görev yapıyor. Bu öğretmenlerin 1 milyon 6 bin 75’i resmi okullarda, 195 bin 63’ü özel okullarda görev yapıyor. 40 yaş ve altındaki öğretmen sayısı toplam öğretmen sayısının yüzde 60’ına karşılık geliyor. Öğretmenlerin branşlarına göre dağıtımına bakıldığında ise, 233 bin 695 ile sınıf öğretmenleri ilk sırada. MEB verilerine göre, 2003’ten 2022 yılına kadar resmi okullara 749 bin 96 öğretmen alımı yapılmış.

Yaklaşık 20 yılda 800 bine yakın ‘yeni’ öğretmen tayin edilmiş olmasına rağmen hem öğretmen ihtiyacı bitmemiş, hem de çok sayıda mezun öğretmen olarak okullara tayin edilememiştir. Bu meselenin ciddiyetinin anlaşılması ve gereğinin yapılması icap eder. “Öğretmen ihtiyacı”ndan bahsedilen bir eğitim sisteminde arzu edilen ‘kalite’de eğitim yapılması mümkün olur mu? İdareciler ya “Öğretmen ihtiyacı yoktur” diye açıklama yapmalı ya da ihtiyaç duyulan sayıda öğretmeni okullara tayin etmeli. Yıllardan beri haberlere konu olan “öğretmen açığı” meselesi artık sora ermeli. 

Öğretmenlerle yaptığımız sohbetlerden anladığımız kardarıyla, eğitimde yapılan işler ve atılan adımlarla ilgili olarak ‘öğretmenlerle istişare’ edilmiyor. Son günlerde tartışma konusu olan “Öğretmenlik Kariyer Sınavı” bunlara arasında sayılabilir. Pek çok öğretmen, bu işler yapılmadan önce kendilerinden fikir ve bilgi alınmadığını ifade ettiler. Eğer öyle ise, öğretmenlerle ilgili kararlar alınırken ‘1 milyon öğretmen’e danışmamak ne ile izah edilebilir ki?

Eğitimin her sahasında sıkıntılar olduğu bir gerçek. O halde bu sıkıntıları aşmak için atılması gereken ilk adım, sistemin içinde olan öğretmenleri dinlemek olmalı. Öğretmenlerle gereği kadar ‘istişare’ edilse alınan kararların çok daha isabetli olacağı görülür. “Akıl akıldan üstün” ise, eğitimle ilgili kararlar alırken 1 milyon kişilik öğretmenden bilgi almamak, onların kanaatlerini sormamak olur mu?

Sistemin temelinde sormak ve istişare etmek olmayınca; ilkokuldan başlayanlar yanlışlar son okula kadar devam ediyor ve sıkıntılar üniversiteleri de etkiliyor. 

Gerçek bir ‘öğretmenler günü’ kutlanmak isteniyorsa; eğitimde yapılacak her iş, atılacak her adım öğretmenlere de sorulmalı, onların da fikri alınmalı. Bu yapılmadıktan sonra kutlamaların bir anlamı olur mu?

Okunma Sayısı: 1163
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı