Acaba, ekonomik, sosyal ve siyasî sahalarda açıklık ve şeffaflık olmayınca ne kadar ağır ve büyük bedeller ödediğimizin farkına varabildik mi?
En çarpıcı bedellerden biri, ekonomik sahadaki bedellerdir. Ekseriyetle slogan ve propagandaya dayanan bir anlayışla “Dünya bizi kıskanıyor” dedikçe bedeller ödedik ve ödediğimiz bedellerin de hesabını yapamadık. İşlerini yoluna koyan ülkelerde yaşanan yıllık enflasyon, yani paranın değer kaybı ülkemizde neredeyse her ay yaşanıyor. Buna rağmen o ülkeler övünmek yerine çalışmayı, açıklığı ve şeffaflığı temin etmeye çalışırken Türkiye’yi idare edenler sadece yanıltıcı konuşmalar yapmayı sürdürüyor.
Bakınız, devletin resmî kurumunun açıkladığı Türkiye’deki enflasyon rakamı şöyle: “Türkiye İstatistik Kurumu, Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyatları (TÜFE), Ağustos ayında aylık bazda yüzde 1,12 arttı. Yıllık bazda enflasyon ise yüzde 19,25 oldu. Yurtiçi üretici fiyatları (ÜFE) Ağustos’ta aylık yüzde 2,77 atarken, yıllık bazda % 45.52 artış kaydetti.” (AA ve diğer ajanslar, 3 Eylül 2021)
Resmî rakamlar böyle, ama Türkiye’yi idare edenlerin sözlerine bakılırsa enflasyonda da iyi durumdayız. Elbette bunu açık ve seçik olarak ifade etmiyorlar, ama dolaylı yollardan millete verdikleri mesaj bu. Meselâ, büyüme rakamları açıklanıyor ve ‘şartlar’ın buna tesiri gizleniyor. Bu tavır, şeffaflıktan kaçmak anlamına gelmez mi? Haydi bakalım, büyüme rakamlarının konuşulduğu kadar, açıklanan bu enflasyon rakamları da konuşulsun! Büyüme rakamları ile övünen idareciler, enflasyon rakamları ile dövünecek mi? Yoksa bu rakamları ‘keenlemyekün/yokmuş gibi’ mi davranacaklar?
Şeffaflığın olmadığı bir saha da sağlık ve virüs salgını konusunda yaşananlar. Uzmanların beyanına göre başından beri millete gerekli ve doğru bilgiler verilmiş olsaydı muhtemelen hadiseler farklı seyredebilirdi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol şöyle demiş: “Artık hastanelerde hayat dönmüyor, çok hantal. Kapıdan gelen şeker komasındaki hastayı sokağa bırakmak durumunda kaldığımızı anlatıyorum. Vak’a sayısının düşüşünün gerekleri yapılmadı. Vak’aların hareketlendiği asıl kapalı alanlar ile ilgili hiçbir tedbir alınmadı. Hastanelerimiz sadece covid hastası baktı onun dışındakiler kendi kaderine bırakıldı. Başından beri söyledik, fabrikalar ve diğer kapalı alanlarda tedbir alınmalı ve güvenli hale getirilmeliydi. Mümkün olduğu kadar sınırlı açılmalar yapılmalıydı. Biz onaltı ay boyunca çok değişik değişik pikler gördük ve okullarımız hep kapalı kaldı. Bunların hiçbiri yapılmadı o nedenle Türkiye’de salgın hiçbir zaman kontrol altına alınamadı.’’ (euronews.com, 2 Eylül 2021)
“Türkiye’de salgın hiçbir zaman kontrol altına alınamadı”ysa bunda idarecilerin sorumluluğu yok mu? Niçin gerçek bilgiler milletten gizlendi? Niçin şeffaflıktan kaçınıldı? Şeffaf olmamanın bedelini millet olarak ödemiyor muyuz?
Allah sonumuzu hayreylesin. Amin.