Rize’nin bazı ilçeleri başta olmak üzere Karadeniz bölgesi yine sele teslim oldu. 20 Eylül 2025 gece saatlerinde başlayan ve sabaha kadar devam eden yağmur neticesinde dereler taştı, yollar koptu ve bazı köprüler yıkıldı.
Tabiî ki Karadeniz bölgesi umumî anlamda böyle sellere ve dere taşkınlarına maruz kalan bir bölge. Her sene küçüklü büyüklü seller, dere taşkınları yaşanıyor. Dolayısı ile “Her yerde olduğu gibi bizde de böyle hadiselerin olması normaldir” demek de mümkün. Fakat esas mesele her sene yaşanan bu sellere ve dere taşkınlarına karşı gereken tedbirlerin alınıp alınmadığıdır. Elbette “Alınıyor” diyen de vardır, ama ortada büyük ihmaler yaşandığı da bir gerçek.
Köyde bulunduğumz bazı dönemlerde bu sellere ve dere taşkınlıklarına bizzat şahit olmuş ve hatta yolda kaldığımız da olmuştur. Sonrasında bu yollar açılmış olsa da gerekli tedbirlerin tam olarak ve erkenden alındığı söylemek kolay değil. Cumartesi günü sabah saatlerde sosyal medyada paylaşılan video ve fotoğraflar bölgede yaşanan selin büyüklüğünü ve tehlikeyi bir defa daha gözler önüne sermiş oldu. Videoları izleyenler, “Bölgedeki köprüler eskisi gibi kavisli olarak yapılamaz mı?” diye soruyor.
Esasında son zamanlardaki seller köprülerin eski taş köprüler gibi kavisli (ortası yüksek) şekilde yapılması kararını aldırdı, ama mevcutta yüzlerce düz köprü var. Tamamının yenilenmesi büyük bir malî yük getirir. En azından yeni yapılan köprülerin daha dikkatli planlanmasında fayda var.
“Bu ve benzeri afetlerde, sellerden, dere taşkınlarından ders alınıyor mu?” sorusu sadece bu günün sorusu değil. Yılardan bu yana benzer hadiseler yaşandığına göre mesela köprülerin daha uygun projelendirilmesi kararı niçin 40 ya da 50 yıl önce alınmadı? Bu da gösteriyor ki sellerden ve afetlerden gerekli dersleri çıkarmakta yavaş kalıyoruz.
Bu defaki taşkınlar daha çok Fındıklı’daki Fırtına Vadisi’nde yaşanmış gibi duruyor. Senoz Vadisi’nde de bir iki yerde istinat duvarlarının çöktüğü videolara yansıdı. Mutlaka ehli olanlar daha iyi bilir, ancak çöken istinat duvarlarının projelendirilmesinde ve yapımında hatalar olduğu akla geliyor. Meselâ, Çayeli ilçesi Madenli Beldesi’nde derenin akışına engel olan bir mani görünmüyor. Buna rağmen oradaki istinat duvarının çökmesi ve yıkılması dikkat çekici. Aynı şekilde Buzlupınar ve Kaptanpaşa köyleri arasındaki yolda çökme meydana gelmesi aynı yerdeki istinat duvarındaki hataya bağlanabilir. Taşan dere, istinat duvarının altını oymuş ve duvar yıkılmadığı halde yol çökmüş... Tabiî ki yol yapımında hata olup olmadığını ehil olanlar bilir, ama akla bu sorular geliyor.
Seller ve dere taşkınlıkları Karadeniz gibi çok yağış alan yerlerde her zaman olabilir. Önemli olan buna karşı tedbirleri çok erkenden almak. Bunu yapamadığımız için sel gitse de her zaman için izi (kumu) kalıyor vesselâm.