Birleşik Krallık (İngiltere) tarafından kurulan ve merkezi Kenya’da olan uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam’ın eşitsizlik politikası başkanı Max Lawson, yaptığı bir açıklamada “G7 ülkelerinin” milyonlarca kişiyi açlıktan ölüme terk ettiğini söylemiş.
Hemen “G7 ülkeleri”ni hatırlayalım: Almanya, ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada.
Peki, Oxfam adlı kuruluşun itiraz noktası ne? Oxfam’a göre dünyadaki açlıkla mücadele etmek için en az 28,5 milyar dolara ihtiyaç varken, G7 ülkeleri bu iş için sadece 14 milyar dolar ayırmış.
Oxfam’ın eşitsizlik politikası başkanı Lawson’un dikkat çektiği bir konu da, açlıkla mücadele için ayrılan bu miktarın ne kadarının ihtiyacı olan ülkelere gönderildiğinin net olmadığıdır. Yine Oxfam’a göre küresel gıda ve açlık krizinden en çok Doğu Afrika etkileniyor. 70 yılın en çetin kuraklığının yaşandığı Etiyopya, Kenya ve Somali’de her 48 saniyede bir kişi gıdasızlıktan kaynaklanan hastalıklar sebebiyle ölüyor.
İyi de, ölümlere sebep olan açlığa karşı kesenin ağzını iple diken ‘zengin ülkeler’ sıra silahlanmaya gelince nasıl davranıyor? Bu husustaki bir habere göre başta zengin ülkeler olmak üzere hemen her ülke silahlanmak için birbiriyle yarışıyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yeni yayınlanan verilere göre, toplam küresel askeri harcamalar 2021 yılında binde 7 oranında artarak, 2 trilyon 113 milyar dolara yükselmiş. 2021 yılında en çok askeri harcama yapan ülkeler Amerika, Çin, Hindistan, İngiltere ve Rusya olmuş. Bu beş ülkenin yaptığı askeri harcamalar, küresel toplamın yüzde 62’sini meydana getirmiş. Aynı rapora göre askeri harcamalar son yedi yılda her yıl artmaya devam ediyor.
Acaba, cehalet, fakirlik ve ihtilafları sona erdirmek için mesela 100 milyar harcayamayan ‘zengin ülkeler’, sıra silahlanmaya gelince nasıl ve niçin cömert davranıyorlar?
Tabii ki silahlanma yarışına girenler sadece zengin ülkeler değil. Maalesef, ‘fakir ülkeler’ de emsalleri arasında büyük bir silahlanma yarışına girmiş durumdalar. Bu ülkeler silaha değil de eğitime, sanata ve barışa yatırım yapacak olsalar çok daha iyi olmaz mı?
Esasında bu mesele tek başına ne ‘zengin ülkeler’in ne de ‘fakir ülkeler’in meselesidir. Bütün dünya ve bütün insanlık silahlanma yarışının fayda vermediğini ve esas yarışın ‘hak, hukuk, adalet ve insaniyet’ noktasında verilmesi gerektiğini görmeli. Ülkeler silahlanma için değil de ‘silahları azaltma’ konusundan anlaşmalar yapabilse dünya çok daha yaşanır bir yer olur.
İnsanlık bir şekilde o noktaya doğru gidecek ama bu ne zaman gerçekleşecek bilemeyiz...