"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye bu halden nasıl kurtulur?

Faruk ÇAKIR
30 Mayıs 2021, Pazar
Her ne kadar bir ittifak sağlanamadıysa da uzun yıllar ‘Suriye bu hale nasıl düştü?’ diye konuşulup tartışıldı.

On yıldan fazla devam eden ‘iç savaş’ sebebiyle şimdi de ‘Suriye bu halden nasıl kurtulur?’ sorusuna cevap bulmak mecburiyeti var. 

Suriye meselesi dünyayı meşgul etse de ciddî bir çıkış yolu bulunabilmiş değil. Her zaman olduğu gibi bu hadise de ‘savaşı başlatmanın kolay, bitirmenin zor’ olduğunu gösterdi.

Bu arada 10. yılı geride kalan Suriye iç savaşına rağmen ülkede ikinci kez ‘devlet başkanlığı’ seçimi yapılmış durumda. Tabiî ki yapılana ‘seçim’ demek ne ölçüde mümkün, onu da milletin takdirine bırakmak lâzım. Savaş öncesi dönemde de âdil seçimlerin yapılmadığı bir yerde, savaş şartlarında serbest seçimlerin yapıldığını her halde kimse iddia edemez.

BM Güvenlik Konseyine verdiği brifinginde konuşan Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ‘hür dünya’yı uyarmış. Siyasî çözüm çerçevesi oldukça iyi anlaşılmasına rağmen önemli aktörlerin hiçbirinin ilk adımı atma konusunda istekli olmadığına dikkati çeken Pedersen, “Eğer böyle devam edersek, kilit aktörler çözüm yerine çatışma yönetimine daha fazla yatırım yaparsa, korkarım Suriye nesiller boyu sürecek başka bir ihtilâfa dönüşecek” demiş. (aa, 26 Mayıs 2021)

ABD’nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı Richard Mills de konseyde yaptığı konuşmada, Suriye’deki seçimleri “hür ve âdil” olmamakla eleştirmiş ve “(Bu) Seçimler demokrasiye ve Suriye halkına bir hakaret” değerlendirmesinde bulunmuş. 

BM İnsanî İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock da Fırat Nehri’ndeki su seviyesindeki düşüşün kritik seviyelere ulaştığını dile getirerek Suriye’nin su kriziyle karşı karşıya kalabileceği uyarısını yapmış. 

Lowcok’un dikkat çektiği bir başka mesele de, Suriye’ye sınır ötesi yardımların yapılmasına imkân tanıyan mekanizmanın süresinin 6 hafta içinde dolacak olması. Açıklanan bilgilere göre Rusya söz konusu mekanizmanın yenilenmesine karşı çıkıyor ve yardımların Esad rejimi eliyle ulaştırılmasını istiyormuş.

Esasında Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in dile getirdiği tesbit, herkesin bildiği bir sır mahiyetinde. “Kilit aktör”lerin çözüm yerine çatışmaları arzu etmesi insanlığa sığmasa da ‘kirli siyasî hedefler’e uygun olsa gerek. Belki bin defa ifade edildiği üzere ‘kilit aktörler’ yani ‘büyük devletler’ gerçek anlamda “Suriye’de barış”ı tercih etmiş olsa ülke bu hale gelir miydi? Suriye’de barışı tercih etmiyorlar, çünkü Suriye bir süreden beri ‘büyük devletler’in yeni silâhlarını denedikleri bir ‘laboratuvar’ haline gelmiş. 2020 tarihli bir haberde, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus savunma sanayisinin ürettiği yeni silâhları Suriye’de kullanarak deneyim elde ettiklerini söyledi”ği yazılmış. (aa, 9 Nisan 2020) Sadece bu beyan bile Suriye’de kirli bir savaşın bilerek ve isteyerek devam ettirildiğini göstermez mi?

Evet, “Suriye bu halden nasıl kurtulacak?” 

Okunma Sayısı: 1731
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    30.5.2021 09:43:26

    İslam ülkelerin yöneticileri emperyal ve kominist devletlerin kuklası olmadıkları ve satranç oyuncakları haline gelmedikleri zaman ve ülkelerine Medresetüzzehra üniversiteleri kurup dünyaya tanıtacak ilim adamları yetiştirirlerse fitne şebekeleri onları alt edemezler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı