"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ali Et-Taberî (6)

Feyzullah ERGÜN
09 Eylül 2021, Perşembe
Tıp ilmini öğrenmeye başlayacak olanların özellikleri belirtilirken, en başta vücut ve zihin sağlıklarının tam bir uyum içinde olmaları şarttır.

Hekim adayı vakur, merhametli, cömert, çalışma ve yorgunluğa sabırlı, nefsin heva ve heveslerini terk etmiş olmalıdır. Ucb (kendini beğenme, kibir, gurur), kıskançlık, yalan söyleme, öfke, lâf taşıyıcı ve tembel olmamalıdır. Vücut temizliği yanında, davranış güzelliği vazgeçilemeyen özelliğidir. Herkese edepli ve dost olmalıdır. Bunlardan anlaşılacağı üzere, Ali et- Taberî sadece hastalıklardan değil, tıp ahlâkı (etik), tıp tarihi ve deontoloji kurallarından detaylarıyla açıklamalarda bulunmaktadır.

Hastaların tedavisindeki ilâç uygulamalarında acele edilmeyerek, tecrübe ile uygunluğu belirlendikten sonra ilâca başlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, CAHİLİN ELİNDEKİ İLÂÇ, VÜCUDA ZEHİRDİR. İlâçta gerekli olan doz aşıldığında veya uygun zamanda verilmediğinde, ölüme sebep teşkil edecektir. Zehirli madde ihtiva eden bir ilâç, tecrübeli hekimin elinde ve uygun dozda hastaya ab-ı hayat olacaktır. Bunun için, dört şeyin bulunmadığı şehirlere insanların yerleşmesi uygun görülmemiştir. ADALETLE YÖNETEN bir idareci, temiz ve sağlıklı bir su kaynağı, TECRÜBELİ HEKİM ve uygun ilâçların hazır bulunduğu yer (eczahane) bulunması, sağlıklı ve güven içinde yaşamanın vazgeçilmez şartlarındandır. Tabip, kendisini fıtık ve açık yaralara dikiş (sütür) atmada ve bazı cerrahi girişimlerde bilgi ve deneyimini, bitki ve hayvanlar üzerinde uygulayacağı deneylerle, el becerisini geliştirmelidir. Hasta için eşsiz bir zenginlik ise, âlim, merhametli, uyumlu, yüzü huzur veren değerli bir hekimin bulunmasıdır. Hastanın da, tabibe itaatkâr, ilâç ve tedaviye sabırlı olması, hastanın yanındaki yardımcının da, hastaya sevgi ve sabırla hizmet ederek, tabibin tavsiyelerine itaat etmelidir.

Sağlığının devamlı olmasını isteyenlere bir Hind hekiminin tavsiyeleri, güzel bir yol göstericidir. Sabaha yakın gecenin sonunda uyanıp, yataktan çıktıktan sonra güzel bir abdest alır, daha sonra misvak ile temizliğini tamamlayarak, Allah’a (cc) hamd eder, tazarru ve niyaz ile ihtiyaçlarını talep eder. Güzel bir misvak ile dişleri, çenedeki boşlukları ve dilini temizler. Yaz günlerinde ağzını soğuk su ile, kış günlerinde sıcak su ile yıkar. Misvakın faydalarına gelince, ağzı temizler ve balgam salgısını giderir. Dil temizliğini sağladığı gibi, konuşma kabiliyetini rahatlatarak, kelimelerin netliğini sağlar. Yemeğe iştahı açar. Uygun zamanlarda göze sürme çekilmesi, göz bebeğini parlatarak, görme kabiliyetine kuvvet katar. Kalpteki sıkıntı ve stresi ferahlatır. Özellikle her Cuma günü, göze sürme çekilmelidir. Bununla göze zararlı olabilecek atıklar temizlenir. Huzur veren kokular sürüldükten sonra, güzel elbiseler giyilmelidir. Bu davranışlar sonucunda, vücuda kuvvet, kalbe ferah ve huzur duyguları sağlandığı gibi, solunum ritmini düzenlerken, vücutta birikebilecek olumsuzluklar giderilmiş olur. Bu düzenli hayat tarzı devam ederken, ağızda KARANFİL veya KEBABİYE çiğnenmesi, ağız ve boğaz sağlığını güçlendirecektir. İlim sahibi, iyi huylu insanların sohbetlerine katılarak, onlardan istifade etmelidir. Bu hayat prensiplerini uygulayanda, devamlı bir sağlık hâli yaşanacağından, yaşlılık belirtileri de, geciktirilmiş olur. Bütün bunlarla birlikte sağlıklı bir cilt ve huzurlu bir uyku düzeni de sağlanmış olur.

Vücut sağlığının korunması ve hastalıklara karşı gıdalarla desteklenmesi, tıp ilminin temel prensiplerinden olmakla beraber, ruh sağlığı ve nefis terbiyesiyle olumsuz davranışlardan korunmanın, toplumun sosyal hayatını yakından ilgilendirdiği de unutulmamalıdır. Nefsin, manevî ve sosyal hastalıklardan korunup tedavi edilmesi için, uygulanması gereken ilk ilâç, dünya hayatının ZÜHD ve TAKVA dairesinde yaşanmasıdır. Bu hayat tarzını destekleyecek vazgeçilmez prensip, ÂLİMLER MECLİSİNE devam etmektir. Son zamanların nefis hastalıklarını tedavi ederek, huzura kavuşturacak Nur ve feyizler hazinesi olan RİSALE-İ NUR’UN ders ve ilim meclisleri, bu vazifeyi hakkıyla icra etmektedir. Zira “Bu zamanda Risale-i Nur, vehim ve vesveseleri mahvediyor, akla gelen sualleri, istifhamları (zihni meşgul eden sorular), nefsi ilzam (susturma), kalbi ikna ederek cevaplandırıyor. Risale-i Nur, hem aklı, hem kalbi tenvir eder, Nurlandırır, hem nefsi musahhar (boyun eğen bir hizmetkâr) eder. Bir sene Risale-i Nur derslerini anlayarak ve kabul ederek okuyan kimse, bu zamanın mühim ve hakikatli bir âlimi olabilir.” (Tarihçe-i Hayat s. 1065) Unutulmamalıdır ki, Risale-i Nur İLİM, İRFÂN, HUZUR ve SAADET OKYANUSUDUR. İlâcın unutulması veya ihmâl edilmesi, hastalığın şiddetlenmesine sebep olacağından, hastanın hayatının tehlikeye girebileceği gibi, ilim ve iman meclislerinin unutulup, ihmâl edilmesiyle, nefsin hastalıkları da artacağından dünya ve ahiret hayatını tehdit edebilecek dereceye ulaşmış olabilecektir.. Onun için hastaların, maddî-manevî hastalıklarına NUR eczalarıyla destek verilmesi, hastalıkların şifasına bî-iznillah vesile olacağı, Rahmet-i İlâhiye’den kuvvetli bir ümitle beklenecektir.

Nefis terbiyesinde, zorlanılacak dik yokuşlardan birisi de, karşılaşılacak engellerde sabırlı davranılmasıdır. HASED (kıskançlık duygusu), karşılanması zor olan isteklerin gerçekleştirilmesi için gösterilen hırstan ve nefsin hilelerinden sakınılması insana huzur kaynağı olacaktır. 

Yazımızı bitirirken, hastalıkların şifası için, Rahmet-i İlâhiye’nin güçlü ve sonsuz kaynaklarına duâ ile sığınıyoruz. “HASBÛNALLAH KÂFİYEN VE MUİNEN VE HÂDİYEN VE ŞÂFİYEN- VELHAMDU LİLLAHİ VAHDEHÛ LÂ ŞERİKE LEH.”

SAĞLICAKLA KALIN.

Okunma Sayısı: 2041
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı