"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beslenme tuzakları (1)

Feyzullah ERGÜN
05 Ekim 2025, Pazar
İnsanlık tarihi boyunca sağlıklı hayatın gereği olan sağlıklı gıda ve dengeli beslenme ihtiyacı, helâket ve felâketler asrının yaşandığı günümüzdeki geniş uygulamalar kadar, sinsi tuzaklarla kamufle edilerek görünmez kuşatmanın kıskacında perişan edilmemiştir.

Çok yönlü sinsi plânlarla ve son derece etkili reklâmlarla, bütün insanlığa dayatılan, insan fıtratı ile birlikte sağlığının tahrip edildiği bir hale getirilmiştir. GDO planları, binlerce kimyasal katkı maddeleri ve pestisitlerle toprak yapısının toksin deposu haline getirilmesi ve değişik karışımlarla elde edilen hayvan yemlerinin organizmaya karışmasıyla, besin kaynakları sağlık değil, hastalık kaynağı haline getirilmiştir. Özellikle de karmaşık hale getirilen ultra-işlenmiş gıdalarla insan organizması, İlâhî kudretin mu’cizesi olan bağışıklık sisteminin zayıflatılarak çökertilmesi sonucu, hiçbir dönemde yaşanmayan kronik hastalıklarla yıpratılmaktadır. 

İnsan sağlığının ve huzurlu hayat standartlarının bu yollarla yıpratılması, korkunç istatistik sonuçlarıyla belgelenmiştir. Hastalıkların sebepleri, yayılma yolları ve yükseliş oranlarını araştıran epidemiyologların çalışmaları, bu gerçekleri kesin ispat etmektedir. Bu artışların en önemli nedenlerinden birisi olan insanların bilgi eksikliği ve derin ilgisizliği yaşanan yangını körüklemektedir. Oysa insanların, beslenme konularını araştırırken Cenab-ı Hakk'ın (cc) emir ve uyarılarına da uymuş olacakları unutulmamalıdır. Kur'ân-ı Kerîm'in bir çok ayetinde helâl, tayyib (hoş) ve fesada uğratılmamış gıdalardan yenmesi uyarıları çerçevesinde "Öyleyse insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın. (Abese Suresi: 24) emredilmesinin, hiçbir zaman unutulmaması gerekmektedir. Bizim de beslenme konusuna yoğunlaşarak, dost ve düşman gıdaları tanımak, bilimsel araştırmalarla elde edilen sonuçları hayatımıza uygulamak, kendimizi ve yakın çevremizi bilgilendirme sorumluluğumuzun şuuru içinde, bu tuzaklardan korunmayı canlı tutmalıyız.  

Sağlığın korunması, zararlı maddeleri tanıyıp sakınılması ve faydalı besin maddelerinin tanıtılması gayesiyle arayış ve soruşturmalarımızı yoğunlaştırarak, konunun uzmanlarıyla da meşveret ederek, en son ilmî araştırmalar ışığında, sıkıştırıldığımız kuşatma çemberini kırmaya gayret edeceğiz. Zira sağlıklı ve başarılı nesillerin yetişebilmesi, sağlıklı ve dengeli beslenme olmadan gerçekleşemez. Vücudun maddî-manevî  gelişmesi, sağlıklı beslenmeye bağlıdır. Unutulmamalıdır ki “Ne yersek oyuz.” 

Organizmanın sağlığını koruyan ve zarar verebilecek faaliyetleri tespit ederek, etkisiz hale getiren savunma sistemlerinin en önemlilerinden olan bağışıklık sistemi (oto-immun sistem) ile hücre enerji santrallerinin (Mitokondri) fonksiyonlarının bozulmasıyla, savunma sistemlerinin yetersizliği sonucu, hastalık ve çöküşlere zemin hazırlanır. İşte bu tuzak noktasını aktifleştiren zararlıların başında besleyici değerleri olmayan ultra-işlenmiş gıdalar sisteme dahil edilir. 

Bu bilgiler çerçevesinde vücudun bağışıklık sistemini ve hücre enerji kaynaklarını zayıflatan şeker çeşitlerinden, beyazlatılmış unlu ürünlerden, tatlandırılmış içecekler, sanayi ürünü meyve suları gibi maddelerden sakınılması gerekir. Bununla birlikte fıtrî şeker özleri (bal, pekmez çeşitleri, nebat şekeri), karışık tam tahıllarla yapılmış, ekşi mayalı ekmekler, yulaf, çavdar, kara buğday ürünleri, mercimek, bezelye, nohut, fasulye, yer elması gibi ürünler, mevsiminde yetiştirilmiş meyveler, limon, kekik, adaçayı, yeşil çay, sarımsak ve soğan gibi nimetlerden yeterli miktarlarda alarak, organizmanın desteklenmesi sonucunda hastalıklara karşı direnç kazandırılabilecektir. 

Beslenmenin başka bir tuzağı ise, ara öğün tavsiyeleri ve "iki yemek arası atıştırmaktan kaçınmak şarttır. Yemek aralarında kurabiye (ya da şeker) yenirse, insülin yükselmesini hiçbir şey engelleyemez. Ancak bunlar başka yiyeceklerle-sebze ya da meyve lifleri, ya da zeytinyağı veya organik tereyağı gibi iyi yağlarla-birleştirildiği takdirde şekerin özümlenmesi yavaşlar ve insülin zirveleri azalır." (1)  

Sağlıcakla kalın. 

Dipnot: 

1)  Dr. David Servan-Schreiber Anti-kanser Varlık Yayınları 2008 s.92-102 

Okunma Sayısı: 175
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı