"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalar Risalesi’ni anlamaya doğru: On Üçüncü Deva

Feyzullah ERGÜN
31 Aralık 2022, Cumartesi
“Ey hastalıktan şekva eden biçare adam! Hastalık bazılara ehemmiyetli bir definedir, gayet kıymettar bir hediye-i ilahiyedir. Her hasta, kendi hastalığını o neviden tasavvur edebilir.”

Dünya ve ahiret hayatı ekseninde kurulacak dengede, hastalık ve musibetler, bazı zamanlarda bazı insanlar için, İlâhî bir hediye ve manevî kurtuluş hediyesidir. Hastalık sıkıntısı çeken insanların, hastalıklarını bu açıdan değerlendirdiğinde, çekilen sıkıntıların, manevî ve psikolojik huzurun temelini oluşturabileceğini anlayacaklardır. Özellikle refah arzularının, gittikçe yükselerek öne çıktığı, dünya hayatının bilerek ve isteyerek ahirete tercih edildiği, günah yollarının reklâm aracı edilerek, rahatlıkla uygulandığı ve çeşitli promosyonlarla desteklendiği ahirzamanın zor zamanlarında, hastalıklar, Nefis-İblis ortaklığını gemleyerek, zor durumdaki insanı günah yollarından alıkoymaktadır. Hastalık sıkıntılarıyla, insanın Cenab-ı Hakk’a (cc) yönelmesine ve ahiret yolculuğunu düşünerek, hayatına çekidüzen vermesine uyarıcı sinyaller verilmesi bakımından, hastalık ve musibetlerin hayırlara vesile olabileceği anlaşılmaktadır.

İnsan ömrü ancak ilm-i İlâhî’de malum olduğundan, ecel vaktinin bilinmemesi dolayısıyla, yaşanan hayat devrelerinde Cenâb-ı Hak (cc), insanı ümitsizlik karanlıklarında bırakmamıştır. Bu sıkıntılı ruh halindeki insanın, nefsin arzularına uyarak, sırat-ı müstakimden sapması, Cenab-ı Hakk’ın (cc) emirlerinin unutulması felaketinden koruyup, kurtarmak için, KORKU-ÜMİT arasındaki ruh dengesinde, dünya imtihanından ahiret yolculuğuna çıkacak olan insana eceli bildirmeyerek, gizli bırakmıştır. Her an gelebilecek olan ecele, nefsin kontrol edilemediği isyan zamanlarındaki, ahiret hayatını zorlaştıracak bir durumda yakalanmak, kurtuluş yolunda ayakların birbirine dolanmasına da neden olacaktır. Bu hallere düşülmemesi için, nefis-iblis ortaklığı probleminin aşılabilmesinde, hastalık önemli rol oynar. Zira hastalık, sırat-ı müstakimden ayrılarak uzaklaşanı uyarır, uyandırır. Ölümün bir habercisi olduğundan, ölümü hatırlatarak, dönüşü olmayan ahiret yolculuğunu düşündürür. Yol hazırlıklarını tamamlamaya kısa bir zaman kalmış olabileceğinden, bu ikaz sinyaliyle eksiklerini gözden geçirerek, toparlanmasına bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Manevî zorluklar içindeki insanın kurtuluşu, hastalık ve musibet avantajlarıyla, İlâhî rahmetin nurunda arındırılma mükafatıyla bî-iznillah gerçekleşecektir.

Hastalıkların uyarıcı ve uyandırıcı etkisinin, maneviyat dünyasındaki arayışlara rehberlik yapabileceği ve hastalığın vereceği mesajın anlaşılarak, değerlendirilmesi, huzur ve saadet düşüncelerini başlatacaktır. Hastalık sonucu gelişen ölüm korkusu, gereksiz olmakla birlikte “Ahiret hayatına geçişin kapısı niteliğindeki ölüm, bu bakımdan ahiret kavramının ayrılamaz bir parçası durumundadır. Bu bağlamda ölümü düşünen, onun ötesini de düşünmek zorundadır. Hal böyle olunca, insanın bu dünyada yaptığı fiiller, bu düşüncenin etkisi altındadır ve bu düşünce aynı zamanda ahlakî değerlere de, kaynaklık etmektedir. Zira bu konunun mihveri olan kıyamet inancının, devamlı olarak insan zihninde canlı tutulmaya çalışılmasının, hafiflik ve dikkatsizlik yerine, insanları tam bir istek ve duyarlılıkla hareket etmeye yönelteceği kabul edilmektedir.” (1)

Hastalıklara bu açıdan bakıldığında, insanı her an gözetmekte olan ölüm hakikati ile karşılaşmadan, günah kirleriyle bunalan insana, hastalıkların verdiği elem ve sıkıntılar aracılığıyla, gafletten uyaran bir arındırma ve temizlik hediyesi olarak karşılanması, teselli mükafatı olarak algılanmasına vesile olmalıdır.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnot:

1) Toshihiko İZUTSU, Kur’an’da Allah ve İnsan, s. 82-222 Kevser Yayınları (tarihsiz)

Okunma Sayısı: 2040
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı