"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rahmetin semerelerinden Nane (1)

Feyzullah ERGÜN
09 Mayıs 2016, Pazartesi
Misafirhane-i Rahmaniyede, muvakkaten ikamete memur olan insan, bu seyahatinde muhtaç olduğu, koruyucu ve şifa programlı faydalı bitkilerle de desteklenmiştir.

Rahmetin meyveleri olan bu ilâç bitkiler, insanlara nihayetsiz rahmet hazinelerinden ihtiyaçlarına binaen, halk edilip gönderilmiştir.

Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle “Bir ağacın bütün hey’etiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muavenetine koşturan, bilbedahe rahmet…” olduğundan, rahmetiyle kuşattığı kullarının ihtiyaçlarını bol bol ve bedeli şükür olan nimetlerini küre-i arzın her iklimine göre ayrı ayrı, nihayetsiz hikmetleri ile istif etmiştir. Saymakla bitmeyen bu rahmet semerelerinden, en çok bilinen ve yaygın olarak kullanılanlarından birkaçının özellikleri ile, insan sağlığına olan desteklerini nazara vermeye gayret edeceğiz. Öncelikle en çok bilinen NANE’yi inceleyelim.

Yüzyıllardır bilinen nanenin, Dünyadaki 25 türünden 7 çeşidi Türkiye’de yetişmektedir. Her nane çeşidinin farklı görüntüsü ve değişen kimyasal terkipleri mevcuttur. Çok güçlü antioksidan faaliyeti olan fenolik bileşimler ihtiva eder. A vitamini, kalsiyum, potasyum, fosfor gibi birçok vitamin ve mineralleri bünyesinde taşımaktadır. Taşıdığı en değerli madde, yağlı bir esans olan MENTOL’dür. İnsan sağlığına olan desteklerini ise, şöyle sıralayabiliriz: “Kalp sağlığında, otların ve baharatların LDL (kötü) kolesterolünün daha zararlı bir hale dönüşmesini önleme ihtimali araştırıldığında, en etkili maddelerden birisi de NANE’dir. Kanseri önlemede  fenolik fotokimyasalları yardımcı olur. Taze nanenin çok güçlü temizleyici faaliyeti bulunmuş ve tümörleri küçülttüğü tesbit edilmiştir. Besinlerdeki anti mikrobiyal katkı maddelerine karşı alternatif sağlayabilir. Nanede yüksek miktarda salisilik asit (ASPİRİN) mevcuttur.”1

Fayda alanı geniş olan nane, kalp çarpıntısı ve ritm bozukluğu hallerinde, bağırsak spazmlarında, midenin sindirim yetersizliğinde, dinlendirici, güçlendirici ve sindirimi kolaylaştırıcı etkilerinin yanında, mide bulantısında ve bağırsak gazlarını giderici özelliği bilinmektedir. Yalnız reflü rahatsızlığı olanların ve karaciğer fonksiyonları yetersiz olanların kullanmaması gerekir. Anti mikrobiyal etkisiyle soğuk algınlığı, bronşit, gribal enfeksiyonlar, gerginlik baş ağrıları ve migrene karşı etkisi müşahede edilmiştir. “Mentol’ün düz kas hücrelerinin kasılmasını ve azalttığı ileri sürülmekte ve gaz söktürücü, spazm (sancı) giderici özellikleri yanı sıra, ödem giderici etkisi ve safra salgısını arttırıcı özelliği bulunduğundan dolayı yağlı besinlerin sindirimini kolaylaştırmaktadır.”2 

Nanenin bilinmeyen yaradılış hikmetlerini araştıran, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, yaptığı deneylerle çok değerli sonuçlar tesbit etmiştir. “Araştırmalarımda ilk bir yılın sonunda, naneyi tanımaya başladım, radyasyona ve fazla güneş ışığına maruz kalanlar, onu bol tüketmeliler. Yaz aylarını kuvvetli güneş ışığı altında geçirenlere, CEP TELEFONU ile fazla konuşanlara, röntgen ve MR (emar) cihazlarıyla sürekli çalışanlara, radyoterapi almış veya almakta olan hastalara özellikle taze nane tüketmelerini öneririm. Nanenin aynı zamanda zengin DEMİR kaynağı olması, anemi (kansızlık) şikâyetiyle karşı karşıya kalan bu hastaların hızla direnç kazanmasında da etkili olacaktır. Menopoz  döneminde östrojen hormon seviyesi düşüklüğüne bağlı olarak, bayanların vazgeçmemesi gereken bir bitkidir. İstenmeyen tüyleri yok ettiği tesbit edilmiştir. Meme kanseri, kan şekeri düşüklüğü (kan şekerini düşürür), Hepatit- B ve C tedavilerinde kullanılmamalı, tedavi eden hekime mutlaka danışılmalıdır.”3 Bilinmesi gereken bir hususta alınacak nanenin mümkün olduğunca küçük yapraklı olmasına dikkat edilmelidir.

Sonuç olarak faydaları saymakla bitmeyen ve birçok laboratuvarda araştırılması devam eden nane, yaşı-kurusu, suyu ve yağını evlerimizde bulundurarak, bu ilâhî nimetten şükürler ederek yeterince faydalanmalıyız.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar: 

1- Dr. David GROTTO, Hayat Kurtaran 101 Yiyecek, s. 270 Martı Yayıncılık.

2- Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA, İyileştiren Bitkiler, s. 157-58 Hayykitap 2015.

3- Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU, Tıbbî Bitkiler Rehberi, s. 67, 26. Baskı, Kendi yayını 2008.

Okunma Sayısı: 4277
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı