"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yassıada’yı havaya uçuracaklarmış

05 Aralık 2012, Çarşamba
27 Mayıs darbesini yaptıktan sonra tasfiye edilen 14′ler grubunun üyesi emekli binbaşı Ahmet Er, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonuna yaptığı açıklamalarda, Menderes′in hiçbir şekilde kurtarılmaması için Yassıada′nın altına dinamit döşendiğinden yurtdışındaki sürgünden dönünce haberdarz olduğunu belirterek, darbecilerden birinin kendisine “14′ler bizim grubu tasfiyeye kalksaydı, düğmeye basıp Yassıada′yı havaya uçuracaktık” dediğini aktardı.
“SAĞCI VE SOLCULARI BİRBİRİYLE VURUŞTURDUK
Er, darbecilerden Orhan Erkanlı ile iki CHP milletvekili arasında şahit olduğu bir görüşmeyi anlatırken, “ ‘Saraçhane′de sağcılarla  solcuları, bu iki gençlik grubunu kavgaya tutuşturduk. Kavga bütün şiddetiyle devam ediyor′ diyor ve neşelenip gülüyorlardı. Yani, ′Büyük bir başarı elde ettik′ ifadesi vardı” diye konuştu. Er, darbe öncesi Menderes′in dışarıdan da, içeriden de kuşatıldığını söyledi.
 
Yassıada’yı havaya uçuracaklardı
 
27 Mayıs 1960 askerî darbesini yapan subaylardan, Millî Birlik Komitesi (MBK) üyesi ve ünlü 14’ler Grubu’ndan emekli Binbaşı Ahmet Er, tarihe ışık tutacak açıklamalar yaptı. Şu anda 85 yaşında olan Er, “Eğer 14’ler Grubu olarak o zaman rahmetli Adnan Menderes’i kurtarmaya kalksaydık, Yassıada’yı havaya uçuracaklarmış” dedi.
Başbakan Menderes’in hiçbir şekilde kurtarılmaması için Yassıada’nın altına dinamit döşendiğini, yurtdışındaki sürgünden döndükten sonra öğrendiğini anlatan Er, “Bunu bana, Havacı Yüzbaşı Remzi Oral (Deli Remzi) anlattı. ‘Eğer 14’ler bizim grubumuzu tasfiye etmeye kalksaydı, buna meydan vermeden düğmeye basarak Yassıada’yı dinamitlerle havaya uçuracaktık.’ dedi. Bu söylediği doğrudur” diye konuştu.
 
“ORDU MÜDAHALE ETMESEYDİ,CHP MÜDAHALE EDECEKTİ”
O dönemde CHP’nin, mevcut iktidarı kabul etmediğini hatırlatan Er, şunları kaydetti: “Büyük bir kavga vardı. Türkiye’nin hayatında olmayan bir silahlanma yarışı vardı. Memleket bir iç harbe doğru gidiyordu. Milliyetçi subaylar, Alparslan Türkeş de dahil içeride neler olduğunu biliyorduk. Nitekim tahminimizi teyit eden olaylar oldu. Yüzüme karşı CHP’li birkaç başkan, ‘Biz silahlanıyorduk, ordu müdahale etmesiydi biz müdahale edecektik.’ dedi. Ordunun içindeki subayların yüzde 90’ı da İsmet Paşa’cıydı. Böyle bir hareket olursa İsmet Paşa derhal iktidara getirilecekti, yani Halk Partisi’ne iktidar verilecekti.”
 
“SAĞCI VE SOLCU GENÇLERİ KAVGAYA TUTUŞTURDUK” SEVİNCİ
Ahmet Er, Davutpaşa Kışlası’nda tank tabur komutanı olan Orhan Erkanlı’yı ziyarete gittiğini belirterek,orada şahit olduğu bir olayı şöyle anlattı:
“Odaya girdiğim zaman Erkanlı’nın iki siville konuştuğunu gördüm. Ben girer girmez konuşmayı kestiler. Erkanlı, o iki kişiye, ‘Ahmet Bey yabancı değildir, devam edin’ dedi. Ben bir yere oturdum, onlar ayakta konuşuyordu. ‘Binbaşım, Saraçhane’de sağcılarla solcuları, bu iki gençlik grubunu kavgaya tutuşturduk. Kavga bütün şiddetiyle devam ediyor’ diyor ve neşelenip gülüyorlardı. Yani, ‘Büyük bir başarı elde ettik’ ifadesi vardı. Bu sözler beni şaşırtmıştı. O anda müdahale etsem, belki bazı şeyler daha söyler diye bekledim. Konuşmaları bitti, müsaade istediler ve gittiler. Biz Erkanlı ile başbaşa kalmıştık. Tabur komutanıydı. ‘Sayın Binbaşım, bu adamlar kim?’ dedim. ‘Bunlar CHP’nin milletvekilleridir.’ dedi.”
 
“27 MAYIS’I İSMET İNÖNÜ BİZZAT İDARE ETTİ”
 
27 Mayıs darbesini yapan askerlerden emekli Binbaşı Ahmet Er, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na verdiği bilgileri, Manisa’nın Akhisar ilçesine bağlı Sünnetçiler köyündeki evinde anlattı. Ahmet Er, 27 Mayıs’ın İsmet İnönü’nün bizzat idare ettiği bir hareket olduğunu ifade edererek, “27 Mayıs’ı muhakkak ve hiç şüphe yok ki İsmet İnönü yönetti. CHP’ye yakın gazeteler haberler çıkarıyordu, ‘Öğrencileri kıyma makinelerinde kestiler’ diye. Bu haberlerin hepsi yalandı, yalanın daniskasıydı. Böyle bir şey yoktu” dedi.
 
“MENDERES İÇERİDEN VE DIŞARIDAN KUŞATILMIŞTI”
Merhum Başbakan Adnan Menderes’in idamı haketmediğini dile getiren Ahmet Er, “Allah rahmet eylesin. İdam edildiğinde eşimle birlikte saatlerce hıçkıra hıçkıra ağladık. Menderes sadece dışarıdan değil, içeriden de kuşatılmıştı. Kendi partisi tarafından da kuşatılmıştı. Kendi içinden arkadaşları hakaretler ediyordu, ‘Son dönemlerde söz dinlemez hale geldi’ diye şikayet ediyorlardı. Darbeden önce Menderes’e, Yüzbaşı Vecihi Öğütçüoğlu isimli arkadaşımızı gönderdik. Çorum milletvekilinin evinde sabahlara kadar konuşmuşlar. Menderes de Vecihi Bey’e, ‘İnşallah tekrar konuşalım’ demiş. Biz vatanımızı istiladan kurtardık, kültür istilasından kurtaramadık. Kültür istilasında, aydınların ve yöneticilerin payı olduğunu ifade ettik. Onun için İsmet İnönü’ye karşı bir sempatimiz yoktur” dedi.
 
“HALK PARTİSİ’NİN ZULMÜNÜ ÖZLEYEBİLİR MİYİZ?”
 
TSK’den bazı subayların CHP’nden yana tavır alacağı, DP’yi alaşağı ettikten sonra İnönü’yü iktidara geçirecekleri hususunda bilgi aldıklarını da belirten Ahmet Er, şunları söyledi: “Bu bilgiyi, Mehmet Özgüneş Bey getirdi. Buna asla müsaade edemezdik. ‘Halk Partisi’nin zulmünü özleyebilir miyiz?’ diye sordum Türkeş Bey’e. Ayağa kalktı, sağ elini havaya kaldırdı ve aşağıya doğru salladı. Hiç konuşmadı. Bunun manasını biz anlamıştık. ‘Halk Partisi’ne bu fırsatı vermeyiz, haddini bildiririz.’ demek istiyordu. Ben ikinci bir soru sordum: ‘Yapabilir miyiz?’ Bunun cevabını alamadım. Yapamadık. Biz onları süreceğimiz yerde, onlar bizi sürdü, yapamadık.”
 
“DARBE YÜZÜNDEN MEDRESE YAPIMINA BAŞLAYAMADIK”
Bediüzzaman Said Nursi’nin Van’da yaptırmak istediği medreseye öncülük etmek istediğine de değinen emekli Binbaşı Er, şunları kaydetti:“1979’da Muş’taydım. O civarlardaki vilayetlerde ne kadar İhlas Risalesi, ne kadar Uhuvvet Risalesi varsa hepsini aldım ve köylerde dağıttım. Buna Allah şahit. Gittiğim hiçbir köyde, siyasetten hiç bahsetmedim. Bütün o kitapları okudum ve dağıttım. Namık Kemal Zeybek de bunun şahididir. Medrese açılması konusunu Türkeş’e açtım, ‘Olur, ben Süleyman Demirel’le görüşeyim’ dedi. Onu da ikna etmiş, medreseyi yapacağız. 12 Eylül günü ben dökümanları vereceğim Türkeş’e, Türkeş Başbakan’a verecekti ve çalışmalara başlayacaktık ama o gün ihtilâl oldu ve darbe yüzünden medrese yapma işi kaldı.”
Okunma Sayısı: 1428
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • demokrat

    5.12.2012 00:00:00

    Yaş 84 ...Ve Küsür...Timsahın gözyaşları...Devirin...Sonra ah pişmanlık.Neyse ömrün ahirinde deolsa itiraflar.Böyle diye diye demokratları bitirdiniz.Gözünüz aydın olsun...Hep beraber biz içten siz ve siyasal islamcılar hariçten el birliği ile bu memleketin çimentosu olan demokrat misyonu yok ettik.Eserinizle ne kadar övünseniz azdır.Peki mirim sizler ihtilali yaparken şeytanla aynı çuvala girdiğinizi,azılı eşkiyalarla aynı safta yer aldığınızı bilmiyor muydunuz?Bal gibi biliyorduk.Neymiş yassıadayı uçuracaklarmış...Laf...Siz kurtarma denemesi yaptınız da onların haberi mi oldu.Nedense sonyıllarda ağlamak,itiraf,nedamet bir moda,bir moda;sormayın gitsin...Kimi 12 eylülü alkışladı,şimdi kötülüyor;kimi 28 şubatın ürünü,şimdi onu araştırıyor.Allah’ım lütfen aklımıza mukayyet ol.Kim ne tarafta bilemez haldeyiz.Kısacası at izi ile it izi öyle karıtı ki?Saygı ve dua ile efendim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı