Mahallemizde bulunan bir duvara “Allah’ım bu imtihan çok zor olmaya başladı. Affet.” yazısı bizleri ziyadesiyle düşündürdü ve üzdü.
Maalesef belki de ailemizde, komşularımızda, yakın çevremizde, mahallemizde, ilimizde böyle bir ruh haline bürünen çok kimseler var. Bizler, bu duruma karşı çaresiz ve sessiz kalamayız.
Ümitsizlik bataklığına saplanmış, çaresizlik psikolojisine bürünmüş, yaşamaktan umudunu kaybetmiş kimselere şifa olacak, kalplerine neşe ve huzur tohumları atacak, ruhunu iman ve tevekkül şuuruyla dolduracak olan Kur’an hakikatlerine muhatabız.
Risale-i Nurlar ile tahakkuk eden bu hakikatleri vakit kaybetmeden müştaklara ulaştırmalıyız. Kendimizden başlayarak manevi kalkınma hareketine hız vermeli, toplumumuzun imdadına yetişmeliyiz.
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî ve Nur Talebelerinin gayesi ve başlattıkları çizgide bu hedefimizden asla vazgeçmemeli ve sarsıntı göstermemeliyiz. Dahili ve harici her türlü nizalara ehemmiyet vermeyerek ihlas ile iman hizmetlerimize odaklanmalıyız. İhtiyaç son derece fazla.
Rabbim insanların kalplerini Risale-i Nurlara musahhar eylesin, memleketimiz ve Alem-i İslâm toplumlarını maddi ve manevî musibetlere düşmekten korusun, bizleri sahil-i selamete çıkartsın. Amin.
“Demek ki şimdi en esaslı vazifemiz; bataklıktan kurtulmak isteyen ehl-i dinin, karanlıktan usanmış, gıdasız kalmış kalplerin yardımına koşmak, kendimizden başlayarak Nur’un dellâllığını yapmaktır.” (Asa-yı Musa)