Batık maliyet yanılgısı bir işe veya olaya harcadığımız zaman, emek, sevgi veya para sebebiyle o yatırımı veya davranışı ne kadar mantıksız gelse de sürdürmeye devam etmemiz durumudur.
Bununla alakalı çok örnek verebiliriz:
300 sayfalık bir kitabı okumaya başladığınız ilk 50-60 sayfasını okudunuz. Gayet sıkıcı bir kitap, beğenmediniz ancak okumaya devam etmek istiyorsunuz. Çünkü o kitaba para verdiniz, okuduğunuz zaman kadar emek harcadınız. Şimdi geri adım atarsanız verdiğiniz paranın ve emeğin boşa gideceği düşüncesi belirir. Çok daha psikolojik derinlikte sebepler de var. Ne kadar da sebatsızmışsın bir kitabı bitiremedin gibi?
Kumar bağımlılığı da bu duruma örnek olarak verilebilir. İlk başta küçük bedeller ödenir, küçük bedeller zamanla büyür. O an vazgeçmek istenir ama kaybedilenler akla gelir ve o an kaybedileni kazandıracak kumardan başka ihtimaller gelmez akla ve kumara devam edilir.
Şirketlerin yeni yatırım tercihleri de böyledir. Önceki tercih ve yöntemlerinizle belirli bir kâr elde etmişsinizdir. Ancak zaman değişmiştir. Teknoloji vb. değişmiştir ancak siz eski makinelerle eski üretim ağına devam etmek istersiniz. Çünkü ona alışmışsınızdır. Değişirseniz, şirkete, şirket politikasına ihanet edecekmiş gibi hissedersiniz. Maalesef yeni şirket ve teknolojiler gelir ve sizi geçer.
Bu örneklerin siyasetle ne alakası var diyebilirsiniz. Günümüzde vatandaşlarımızın gerek iktidara gerekse muhalefeti desteklerken takındıkları tavır “batık maliyet yanılgısı” ile açıklanabilir.
Ekonomi, hak, adalet vb durumlar şimdiki zamanda ne kadar kötü gitse de evvel ki zamanda iyi işler olduğunda nasıl bu iktidar halletti ise şimdi de o çözer. Bu yüzden desteklemeye devam etmemiz gerekir. Hem 15-20 yıl emek verdiğim siyasi erk şimdi yanlış olsa da önemli değil. Kötü şeyleri kabul ediyorum ama ayrılamam, o yüzden ölene dek… Biz ayrılamayız.
Bu sebeple tercihinizi değiştiremezsiniz. O sırada “zararın neresinden dönülürse kârdır” atasözü aklımıza gelmez.
Eskide geçerli ve yeterli olan siyasi ve ekonomik yöntemlerin şimdi de istenmesi böyle açıklanabilir. Bunu birkaç sene öncesinin politikalarına tatbik edebileceğiniz gibi yüz yıl öncesinin siyaset, padişahlık sistemleri için de tatbik edebilirsiniz. Oysa ki durum; Bediüzzamanın o veciz ifadesi ile “eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal”dir.
Sebat ile lüzumsuz inadın ayırt edilip muhakemeli değerlendirmeler yapılması duasıyla.