"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir meclis-i Nuranî: Yeni Asya

Halil KARTAL
31 Aralık 2019, Salı
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, talebesi Hüsrev Ağabey’e yazdığı bir mektubunda 27. Mektup olan lâhikaların hususiyetlerini şöyle tabir eder: “Şu Risale (Yani Yirmi Yedinci Mektubun umumu) bir meclis-i nuranîdir ki, Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirtleri, içinde birbiriyle mânen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirtleri onda herbiri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor.” 1

Bu cümleler beni o zamana götürüyor. Risaleler te’lif edilip elden ele çoğaltılıp dağıtılırken, Nur Talebeleri de bu yüksek medreseden aldıkları dersleri Üstadlarına ve birbirlerine takdim ediyorlardı. 

O zamanlarda yazılan mektuplar talebelerin aynı zamanda müfritane irtibat vasıtaları idi. Yaptıkları hizmetleri, aldıkları feyzleri, hâl ve keyfiyetlerini mektuplar vasıtasıyla öğrenip şevk ve gayrete geliyorlardı.

Peki, bir sual: Risale-i Nurlar’ı tanıdık, okuyoruz. Peki “hangi kardeşimizle, kiminle paylaşıyoruz?” Aldığımız dersleri “Üstad yaşasa idi ve ona bir mektup yazacak olsaydık hissiyatımızı nasıl yazardık?”

Belki o zamana yetişemedik. Ancak müfritane irtibatımızı sağlayan bir “meclis-i Nuranimiz var.”

27. Mektup medresesindeki ağabeyler ahirete göç ettiler yerine başka talebeleri bırakarak. Risale-i Nur hizmeti ülke sınırlarını aştı. Kur’ân Şakirtlerinin Risale-i Nur’dan aldıkları derslerini arkadaşlarına söyleyip müzakere ve müdavele-i efkâr edecekleri bir “meclis-i Nuranî” şimdi neden olmasın?

Ben “Lâ müşâhhate fi’t-temsîl” ² kaidesiyle temsildeki kusura bakılmadığından şöyle bir temsil getireceğim: Yeni Asya; meşrebi ve mesleği ne olursa olsun bütün Risale-i Nur Talebelerine lisan-ı haliyle şöyle nida ediyor: “Kur’ân’ın bu zamandaki münevver ve mübarek şakirtleri haydi, buyrunuz. Sizin için ben bir dükkân ve menzilim. Medresemde beraber müdavele-i efkâr edip müzakere edebilirsiniz. Aldığınız her bir dersi arkadaşlarınızla paylaşınız, ben birbirinize ulaştırayım.”

Tabiî akıllara şu da geliyor: “İfrat ediyorsun kardeşim.” Böyle düşünen kardeşlerimize şöyle bir misal getireceğim: Nasıl ki Üstad Hazretleri her bir mektubu 27. Mektup medresesine dahil etmemiş. Ancak hususî mektupları da mutlaka olmuş. Gazetemizde de herkese hitap eden mektuplar olduğu gibi hususî mesleklere hitap eden kısımlar ve yazılar da var. Eksik ve noksan görülen bir husus varsa burası bir medrese, yine burada müzakere edelim. Nasıl ki bir dükkâna girdiğimizde dükkândaki her bir şey belki ihtiyacımız olmayabilir, ama ihtiyacı olanlar mutlaka vardır. Herkes bu dükkândan ihtiyacını hissettiği mücevherleri alsın ve demesin ki “Buna ne ihtiyaç var. Ya da bu fazla. Şu eksik”.

Evet değerli “Risale-i Nur Talebeleri kardeşlerim. Bu medresede yazmaya çalışınız. Bizim ihtiyacımız olan cevherlere belki sizler ulaştınız. Bize de takdim ediniz. Bu medrese herkese açık. Selâm ve duâ ile.

Dipnotlar:

1- Barla Lâhikası, s. 54.

2- Mektubat, 364.

Okunma Sayısı: 2095
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    31.12.2019 10:11:14

    Allah razı olsun Halil Ağabeyim. Yeni Asya gazetemizin Nur Talebeleri için bir nevî lâhika hükmünde olduğuna inanıyorum. Yazıda da ifade ettiğiniz gibi nurlardan aldığımız dersleri, yahut yaşadığımız hissiyatları paylaşabileceğimiz bir merci konumunda yer alan Yeni Asyayı okumalı, sahip çıkmalı ve maddî-mânevî destek olmalıyız.

  • Mürsel

    31.12.2019 08:27:54

    Şu Risale (Yani Yirmi Yedinci Mektubun umumu) bir meclis-i nuranîdir ki, Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirtleri, içinde birbiriyle mânen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirtleri onda herbiri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor.” 1

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı