"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Afganistan’da terör saldırıları

Hasan KOÇ
31 Ağustos 2021, Salı
Ülkenin Taliban kontrolüne geçmesinin ardından Afganistan’da güvenliğin arttığına dair televizyon ekranlarında Taliban lehine erken bir propagandaya başlanmıştı.

Ülkede herkesin sokakta rahatça yürüyebildiği, yollarda ulaşım güvenliğinin sağlandığı, güvenlik açısından korkuların kalktığı söyleniyordu. 

En son Kabil Havaalanı dışında IŞİD terör örgütünün tahliye için bekleyen insanlara yaptığı terör saldırısında yüzlerce sivil vefat etti ve yaralandı. Sadece sivillerin değil on üç Amerikan askerinin de öldüğü açıklandı. Taliban konusunda olumlu konuşma yapanlar ise şimdi ihtiyatlı konuşmaya başladılar. Taliban’ın ülkeyi ele geçirmiş silâhlı bir örgüt olduğunu unutanlar bu örgütten bir devlet anlayışı ve idaresi bekliyorlar. Ancak unutulan çok önemli bir husus var. 

Artık galebe-i vahşet vaktinde değil medeniyetin hâkim olduğu bir zamandayız. “Zaman-ı sâlifte, yani galebe-i vahşet vaktinde âlemde hükümfermâ, vahşetin mahsulü ve tedennî ve inkırazın mahkûmu olan kuvvet ve cebrin saltanatı idi. Herhangi devletin deverân-ı demmi yerine girmişse, öyle devletlerin sahâif-i tarihiyeleri baykuşların âşiyâneleri gibi satırları inkırazlarını çağırıyorlar, bağırıyorlar.” (Divan-ı Harb-i Örfi)

Kuvvete dayanarak, her şeyin silâhla çözüleceğini düşünen bir örgüt insanlara ancak vahşet bırakacaktır. Her hususta gerileme hızlanacak, dağılma ve parçalanmanın yolu açılacaktır. Tekrar hatırlatıyoruz ki Taliban kuvvete dayanmaktadır. Taliban hakkında konuşanlar bunu unutmamalıdır. Medeniyet zamanında ise âlemin hükümranı ilim ve marifettir. İlim ve marifeti esas alan devletlerin ömrü ebedî olacaktır. 

Kargaşadan ve dağılıp yok olmaktan kurtulacak, kıyamete kadar yaşayacaktır. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin dediği gibi kitab-ı Avrupa sayfası bunu alenen göstermektedir.

Okunma Sayısı: 4168
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    31.8.2021 07:31:50

    Bir asır evvel Üstad'ın, Şam'da Emevî Camii'nde içinde yüz ulemanın bulunduğu onbin cemaate verilen ve alem-i İslâmın hastalıkları ve tedavi yollarını ortaya koyan hubbesinde ortaya konulan "Bediüzzaman Modeli"ne sırt dönülmeseydi, bu günki perişaniyetler yaşanırmıydı. Doğru İslâmiyet, ve İslâmiyete lâyık doğruluğu temsil eden Risale-i Nur'un hakkav hakikate muhtaç ve müştak insanlığın istifadesine engel olunmaz ve İslâmiyetten nefret ettiren, cihad adı altındaki bu vahşet manzaralarından kutulmuş olurdu. İçte ve dışta bu tabloya sebep olan siyasal İslâm ekollerinin veballeri çok büyük....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı