Mehmed Emin Tokadi, aslen Tokatlı olup, küçük yaştan itibaren memleketinde çeşitli hocalardan ders görmüş, zeki ve kabiliyetli bir zattı. Kısa zamanda ilerlemiş, ders alacak hoca kalmayınca İstanbul’un yolunu tutmuştu. İstanbul’da önce talebelik yaparak, sonra da ders okutup memurluk yaparak 15 sene geçirdi. 40 yaşlarındayken Edirne’ye tayini çıkan Kîsedar Ali Efendi ile birlikte Edirne’ye taşındı.
Edirne’de hem görevini sürdürüp, hem de Ali Efendi’nin oğlunu okutan Emin Efendi, oğlunun ölümü üzerine ziyadesiyle müteessir oldu ve çok üzüldü. Ölüm üzerine çok tefekkür etti ve nihayet dünyanın fena ve faniliğini idrakle kendini Allah’a vermeye karar verdi. Kendini onarma işini en iyi şekilde yerine getirmek için hacca niyetlendi. Sabahleyin bir işe doğru giderken yolu Kadiri dergahının önüne çıktı. Hiç ilgisi olmadığı halde dergahın şeyhi Kasap-zade Mehmed Efendi içerden kendisini çağırttı ve hacca gideceğini müjdeleyerek hazırlık yapmasını söyledi. Bir yıl sonra hazırlıklarını tamamladı ve bir kafileyle yola düştü. Mekke’de hac vazifesini tamamladı ve Kasabzade’nin tavsiyesiyle Nakşi şeyhi Ahmed Yekdest Cüryânî’yi bulup intisap etti. 3 yıl sonra Medine-i Münevvere’yi ziyaret ederek feyizler aldı. Şeyhi onun manevi olgunluğa ulaşmış halini görünce İstanbul’a dönmesine izin verdi.
Zeyrekte oturan Hüseyin Paşazade’nin evinde misafir kaldı. Şehzade Camii ile Sultan Mahmud Camii’nde ders halkaları kurdu, talebeler yetiştirdi, büyük mutasavvıf alimlerle görüştü ve onlardan faydalandı. Daha sonra ev sahibinin Hicaz su yollarını tamirle görevlendirilmesi üzerine Habeşistan, Kudüs ve Hicaz’a giderek onun katipliğini yaptı. Görevleri bitip İstanbul’a döndükten bir süre sonra, ev sahibi vefat etti. Mehmed Emin Tokadi hazretleri Filyokuşu civarından başka bir ev kiraladı. Bir müddet sonra evlenerek tamamen bu muhite yerleşti ve hizmetlerine devam etti.
Eyüp Sultan’da kısa süreliğine de olsa türbedarlık vazifesi yaptı. Şeyh Ahmed Buhari tekkesi postnişinliği de yapan Mehmed Emin Tokadi hazretleri, 1745 yılında vefatına kadar bu görevini sürdürmüştür. Zeyrek’te evinin yanında bulunan Pîrî Paşa Medresesi önündeki kabristana gömülmüştür. Makamı Fatih Unkapanı’ndan Bozdoğan su kemerine çıkarken sağda kalmaktadır.