"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kapılar

Havva KÜÇÜK KONUR
24 Ağustos 2025, Pazar
Aile mahremiyetinin sembolü nedir deseler, kapılar derim.

Ev yapılır, ev alınır, zevklere göre kapısı penceresi seçilir, iç teşrifat döşenir ve bir aileye mesken olur. Artık üzüntüler, sevinçler, kederler, endişeler, kaygılar hepsi emniyettedir. Akşam olup kapılar örtüldü mü, ev halkı kendi kendinedir. Ağlasalar da, sevinseler de, günlük sıradan halleriyle her şey o evin içinde kalır. Dış kapı, cümle kapısı dışarı ile evin sınırıdır. Dış âlemin bulaşamayacağı, içeriye girmek için izne tabi olunan, buyur edilmezsen giremediğin bir yerdir aile mahremiyeti. 

Ailenin kendine özgü yapısının, özerkliğini kazanışının, tabiri caizse kendi cumhuriyetini ilân edip otağını kuruşunun simgesidir kapılar... Bakarsınız, eski tarihî evlerin cümle kapıları motif motif, desen desen, renk renktir. Nasıl her devletin kendi bayrağı ve rengi varsa, evlerin de bayrağı gibidir onlar. Evler eskir, evler göçer, ama o kapılar hep durur. Düşse de, kaybetse de savaş meydanını terk etmeyen komutan gibidirler. Sessiz, çökmüş ama vakur...

Eski yapılar daha ince düşünülmüş ayrıntılarla dolu. Her şehrin kendi mimarîsi kendine özgü geliştiği gibi, malzeme seçimi, iç düzenlemesi, etrafı da yine kendine göre gelişmiş. Eyvanı, revakı, sofası, hayatı, cümle kapısı hep mahremiyet alanına girişte karşımıza çıkan ön yerler... Buralar en dışarıya çıkmadan ev işlerinin yapıldığı, çamaşırların yıkanıp serildiği, sıcak havalarda dışardan girince eve girmeden soluklanıldığı, çardağında oturulup sohbet edilen, ya da misafirlerin ağırlandığı, dışarısı olmayan ama içeriye de tam girilmemiş yerler... Eski Osmanlı, Anadolu, Selçuklu mimarisinde böyle bir ev girişi muhakkak olmuş. Düşüncenin zerafetine bakın ki, en dış kapı olan cümle kapısı ve önündeki hayat, sıkı sıkıya korunmuş ve mahremiyet sınırları içerisine dahil edilmiş. 

Şimdi ise kutu gibi apartman dairelerini, yan taraftan, üstten, alttan gelen bağırış çığırış sesleriyle birlikte kullanmak zorundayız. Aile mahremiyeti kavramının bile tartışılır olduğu bir zamanda, küçücük apartman dairelerine sıkışmak da bir şey mi diyeceksiniz. Haklısınız... Hani en korunması gereken, en üzerine titrenilmesi gereken yer ailemiz ve içimizdeki mahremiyet alanımız olması gerekirken, gereksiz pekçok uğraşın peşinde koşar olmuşuz. Daha da ötesi, bu gereksiz uğraşlar bizim o kadar vaktimizi almış ki, öncelik aileye verilmesi gereken sıra, çook gerilere düşmüş. 

Mevlâ, huzur versin yuvalarımıza. Hânesini kale gibi koruyup kem bakışlardan koruyan ve gerçekten bunun için gayret eden bir anlayışı hâkim eylesin nefislerimize. Mahremiyetinizi koruyup kapılarınızı kapatmayı unutmayın..

Okunma Sayısı: 229
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı