Kur’ân’da Musa (as) ismini taşıyan bir sûre olmamasına karşılık kıssa-ı Musa (as) ekser surelerde geçer ve kuvvetle ona vurgu yapılır. “Ahsenü’l-Kasas”dan bahseden müstakil bir sure vardır ve adı Yusuf’tur. Yusuf (as) kıssasını bahseden, Yusuf Sûresi’nden başka bir sure bulamazsınız.
Bu iki Peygamber yoğun olarak Mısır’da yaşamış ve kıssaları bu diyarda cereyan etmiştir. Zamanın sel dolapları Firavun’un suda boğulan cesedini İngiltere’ye taşımışsa, “bunun âhir zamana bakan bir yönü, âhir zamana bakan bir hikmeti, âhir zamana bakan bir veçhesi yok” demek mümkün değil.
İngiltere demek büyük oranda Avrupa demek, İngiltere demek büyük oranda ABD demek. Osmanlıyı yıkan, Ortadoğu’yu şekillerinden, Ortadoğu’da Osmanlının çekilmesiyle kurulan devletlerin genlerini hâlen elinde tutan ve dünya ekseriyetini sihir fitnesiyle uyutan, avutan, ayartan, bununla birlikte gizli kalmayı başaran, nev firavun ada İngiltere’dir.
Sanki Firavun müzeden çıkmış kıtaları geziyor; zihinleri çeliyor, akılları ifsat ediyor, ruhları sersem ediyor, sihir sis bulutuyla kimini sarhoş kimini sersem ediyor.
İstanbul’u işgal eden kim ve Ayasofya Camii hangi zihniyetin emriyle müzeye çevrildi? Firavun, British Müzesinde oturmuyor.
Küreselleşen Firavuniyet, İslâm diyarında çıkardığı fitneye ‘bahar’ adını takarak kardeş katliâmı yapıyor. Öyle ki birbirine vurduruyor kardeşleri; Yusuf’u (as) kuyuya atanlar kurt yedi diyor.
İngiliz mektebinde okuyan Mısır dersini aldı mı ve zindana atılan ihvanlar “te’vilü’l-ehâdîs” dersini okuyacak mı medres-i Yusufi’yede?
Musa (as) kıssası günümüzün ehl-i imanına neler söylüyor? Enaniyet ve benlik asrında “ene” hakikatini anlamak, “ben” firavununu bırakmak, aldatıcı sefahat sihirlerine bulaşmamak, zevk budalalığına dalmamak, kandırıcı medeniyetin ifsat edici suyundan içmemek… “Kavl-i leyyin”le, Musa adımlarla yerkürede yürümek, insanlığa hakikat şurubunu içirmek için cihad etmek…
Medrese-i Yusufiye’nin birinci talebesi “Tükürün o İngiliz’in hayâsız yüzüne” derken ona dikkat çekiyor, aynı zamanda şahs-ı manevisini nazara veriyordu. Bu sözü söylediği yakın zamanlarda bir “Rüya” görür Kur’ân talebesi; her asrın mebuslarının hazır bulunduğu mecliste sorular sorarlar, o da “te’vilü’l-ehâdîs” ilmini konuşturarak Kur’anî cevaplar verir.
Rüya, gerçekten daha gerçek, bir hakikat habercisidir; “İstikbalde en gür seda İslam’ın sedası olacaktır.”
Yusuf’un (as) rüyası gerçekleşmedi mi Mısır’da? Kuyular, zindanlar, iftiralardan sonra önce Mısır’a aziz oldu, sonra salihlerden olarak ahirete irtihal etti. Zamanın Yusuflarına düşen nedir ve onlar hangi düşün peşindedir?
Sisle muhat İngiltere fitne poşusuyla kendini gizliyor. Hakikat güneşi gizlilikleri ortaya çıkardığında o firavun tekrar boğulacak. İşte o zaman, Ortadoğu Dicle ve Fırat, Afrika Nil ve dünyanın diğer nehirleri hürriyet sularıyla hakikate akacak, “Rüya” gerçekleşecek inşaallah.
Mısır, Kıssa-i Musa ile “Ahsenü’l-Kasas”ın kesişme noktası. Yusuf Sûresi ve Musa (as) bahsini anlatan Kur’ân âyetlerini “ben”liğimize karşı okursak, gönül kulağımıza çok şeyler söyleyecek inşâallah.