"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rahatı rahatsız etmek

Hüseyin EREN
06 Mayıs 2014, Salı
Rahat mıyız, kimse bizi rahatsız etmiyor mu, biz kimseyi rahatsız etmiyor muyuz? Bir yerlerde “rahatsızlık” var demektir.

Rahat olmak için “rahat” ı arıyorsak rahatsızızdır. Zamanın uyutucu, uyuşturucu, avutucu oyuncaklarıyla meşguliyet bizi rahatsız etmiyorsa; rahatı kaybetmişizdir!
“Gafletâne sarhoşluktan lezzet;” post modern uyutuculuğu, yutuculuğu ifade eden net bir cümle. Bu cümle rahat koltuklardan kaldırmıyor, zihni diriltmiyor, fikri heyecana getirmiyor, gayreti kamçılamıyor, himmeti coşturmuyorsa; rahatsızlığımız derinlere doğru kök salma eğilimi gösteriyordur. Çok ararsın rahatı!
Kırmızı kitapların kudsiyetinden dem vurmak mı rahat; dem ve damarlara işleyinceye kadar okumak, anlamak, o anlamı hayata taşımak, o hali ihlas ve istikametle yürütmek mi rahat? Kolay olan ne, zor olan ne? Zorluğun neticesindeki rahat mı kalıcı; kolaycı rahat peşinde koşmak mı?
Kırmızı kitapları okumak bizi zihnen cehde getiriyor, zamanın algılarından, zamanın kaydırıcı yollarından kurtarıyor, ümmileştirerek Kur’ân talebeliğine hazırlıyorsa; rahat yolda yürümeyi öğreniyoruzdur. İster dağ başında okunsun, ister konforlu bir ortamda; içe işliyorsa dış tehlikeler rahatsız etmez.
Uyanık bir idrak, diri bir zihin, ferasetli bir bakış, mücahidâne bir tavır kazanıncaya kadar rahat yok.  “Sizi rahatsız etmeye geldim” diyene, hoş geldin kalbi selimini gösterebilmek; rahat uzak ufuk değil.
Dünya döndükçe üzerinde rahat yaşarız; güneş döndükçe ışıtır, ay hareket ettikçe aydır. Hangi hak fikir aynı yerde durur, hangi hakikatli kavram yenilenmez, hangi hikmet hareket etmez; zerreler sabit, kâinat donuk olmadığına göre zihnen, kalben, aklen donuk durmak mümkün mü? Kâinat nasıl rahat duruyorsa öyle rahat durulur; rahatın yolu, kâinatın yürüdüğü yol.
Faaliyetin olduğu yerde rahat vardır; zahmetin ahiri rahattır, rahatın evveli zahmettir. Bu denklemi çözmedikçe rahat yüzü yoktur.
Rahat ve rahatsızlık; hikmet diyarında ters orantılı.
Nefsimi rahatsız ettimse, oh rahatım vesselam.

Okunma Sayısı: 1280
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı