"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu er(İYİ)şin sonu buharlaşma

İbrahim Aktaşcı
30 Ocak 2024, Salı
Vaktiyle, memleketin birinde, akıl hastanesini teftiş eden bir başhekim, sağa sola zıplayan hastaları işaret ederek görevlilere sorar: “Nesi var bunların, niye zıplıyorlar?”

Doktorlardan biri; “bunlar kendilerini patlamış mısır zannediyorlar efendim” diye cevaplar. 

Arkadaşları hiç durmadan zıplarken, bir köşeye oturmuş onları seyreden bir hasta, başhekimin dikkatini çeker.  Başhekim, iyileştiğini düşündüğü bu mülayim hastaya sorar: “Sen niçin zıplamıyorsun?” 

Hasta boynunu büker ve başhekime şöyle der: “Ben tavaya yapıştım…”

Sizin de burnunuza bir yanık kokusu geldi değil mi? Bugünkü yazımızda; tavaya yapışanlardan, eli kepçeli milli şeflerden ve ocağın altını harlayanlardan bahsedeceğiz:

Bahçeli muhalifi eski MHP’liler, Akşener liderliğinde birleşmiş ve İYİ Parti’yi kurmuşlardı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti’ye vekil yardımıyla başlayan ittifak, 2019 yerel seçimleriyle pekişmiş, “Altılı Masa” gibi Türkiye siyasi tarihinde daha önce benzeri görülmeyen bir oluşumu netice vermişti.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hedefiyle hazırlanan Anayasa Taslağı ve Altılı Masa’nın ortak mutabakat metni; demokrasi karnesi kırıklarla dolu olan milliyetçiler hakkında “acaba iyileşmeye mi başladılar” diye hepimizi düşündürmüştü. 

Ancak hali hazırdaki vaziyet gösterdi ki “iyileşti” sandığımız İYİ Parti, meğerse “tavaya yapışmış.” 

Cumhurbaşkanlığı seçimine çok az bir vakit kala, “kazanacak aday” bahanesi ile masayı deviren Akşener, şimdilerde ise eski dostlarına bir bir savaş açıyor.

Yerel seçimlere “özü başına” katılmaya karar veren Akşener, bir vakitler “kazanacak aday”dır diyerek ringe çıkarmak istediği İmamoğlu ve Yavaş’a kroşeler sallamaya başladı.

Bir siyasi partinin evvela kendi menfaatini düşünmesi doğaldır ve siyasetin tabiatına uygundur. 

Ancak meseleye menfaat cihetiyle baksak dahi, bir siyasi partinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başka bir partiyle ittifak yapması, onu iktidara getirmesi ve bir-iki önemsiz bakanlık kazanmasındansa, yerel seçimlerde ittifak yapıp yüzlerce belediyeye tek başına sahip olması menfaatine daha uygundur.

Dün, daha az menfaati varken ittifakın içinde olan İYİ Partinin, bugün daha fazlasını elinin tersiyle reddetmesi, evvela “özü başına” sloganıyla ters düşüyor.

Türkiye’de ne zaman yeni bir siyasi parti kurulsa, siyaset ısınır, seçmen; “acaba” demeye başlar. Ancak çok geçmeden anlaşılır ki “o parti de iyileşmemiş, tavaya yapışmıştır.” 

Tavaya yapışan yeni model siyasi partiler mevcut iktidarlara son vermek misyonu ile sahneye çıkmış olsalar da aslında icraatları en çok iktidarlara fayda sağlar. Demek, yeni model siyasi partiler “tavaya yapışsınlar” diye ocağın altını harlayan “birileri” var. 

Hali hazırda birileri ocağın altını harlarken, mutfaktaki millî şefler de “tavayı kazımak” bahanesiyle, metal kepçelerini tavaya daldırdılar. Böylece hürriyet yemeğinin tadı bozuldu ve millet zehirlendi. 

Reşat Nuri Güntekin; “İnsan, yedisinde neyse yetmişinde de odur! Fakat yedisinde neyse, 17’sinde, hatta 27’sinde, pek o kadar ‘o’ değildir. Ancak 40’a doğru tekrar yedisindekine benzemeye başlar.” der.

Yedisinde MHP’de siyaset yapan Akşener ve arkadaşları, 17’si ve 27’sinde ideolojilerini Altılı Masa gibi demokratik bir havuzun içinde eritmeyi başarabilselerdi, yedisiyle yetmişleri farklı olacaktı.

Ancak onlar bir havuzun içinde erimek ve havuza karışmak yerine tavada erimeyi seçtiler. 

Bu er(iyi)şin sonu ise buharlaşma.

Okunma Sayısı: 1817
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    30.1.2024 13:59:58

    Allâh razı olsun İbrahim Bey,yine hikayenizle tebessüm ettirdiniz...😊

  • Murat Cansız

    30.1.2024 09:55:08

    Kalemine sağlık kardeşim

  • Arda Yıldız

    30.1.2024 09:17:08

    5- Chp'nin demokrat çizgiye gelmek istemesi ve bir ittifak kurmak istemesi olumlu bir gelişmeydi. Fakat bu suni bir şekilde yapıldı. Chp hazmederek, damarlarını temizleyerek böyle bir siyaset oluşturamadı. Mış gibi yapalım, köprüyü geçene kadar idare edelim tarzında ilerledi. Gerçekten bu iddiaya baş koysaydı, tarihiyle sahici bir hesaplaşmaya girmesi gerekirdi. Antidemokrasinin her tonunu barındıran tek adam zihniyetini terk etmeye dair adımlar atardı. Tarihte sebep olduğu zulümler için bir manevi tazminat ödemeyi göze alırdı. Ama Chp seçmeni öyle bir zihniyet değil, onlara göre tarihteki tek parti iktidarı Chp'si en ideal olarak orda duruyor. Cumhuriyeti onlar kurdu. Medeni değerler onların tekelinde... Maalesef Chp bunu kurumsal olarak hesaplaşma yapmadı. Yapamadı. Yamamaz da.

  • Arda Yıldız

    30.1.2024 09:07:44

    4- Şunu görmek lazım. Bu ülkenin sosyolojisi, seçmen davranışı büyük oranda CHP karşıtlığı ile şekilleniyor. Chp ile yanyana gelen eriyor, yok olmaya doğru gidiyor. Bir partinin ideolojiden önce Chp karşıtı olup olmamasına bakılıyor. Bu dün böyle oldu. Bugün de böyle devam ediyor. Dolayısıyla İyip'in bu ortamda, muhalif seçmenin gidecek kapı bulamadığı bir yerde erimesi mümkün değil. Chp den uzaklaştığı için bir miktar ivme de kazanacaktır.

  • Arda Yıldız

    30.1.2024 09:03:29

    3- Yerel seçimlerde İyip'in daha kazançlı olacağı iddiası da doğru değil. Muhalefetin 2019 daki başarısına baktığımız zaman İyip'in elinde hangi belediye vardı? İl yoktu. Bir kaç küçük ilçe aldılar. Üç beş de belde. Bu mu kazanç? İttifakla seçilen 11 büyük şehir belediye başkanı CHP adına yarışı kazandılar ve seçim sonucunda kendilerini CHP li olarak tanımlayıp yola drvam ettiler. Genel seçimlerde en azından iktidarı devirdiklerinde ne alacağı belliydi İti Partinin.

  • Arda Yıldız

    30.1.2024 08:57:57

    2- İyi Parti milliyetçilik ideolojisinden vazgeçmemiş, ideolojisini potada eritmemiş diyorsunuz. Siyasi atmosfer böyle bir şeye hazır mıydı? Kılıçdaroğlu Ümit Özdağ ile yaptığı ittifak ve imzaladığı metinle İyi Parti nin yaptığı milliyetçi siyasetin ötesine, ırkçı bir siyasete kucak açmadı mı? Demek ki muhalefetin demokrat toparlayıcısı olduğunu düşündüğümüz Chp dahi ırkçı bir siyasi yaklaşıma bu kadar teşne imiş, demokratlığı içselleştirememiş, durum bu iken, İyi partinin siyasi ideolojisini masada eritmesini beklemek gerçekçi bir beklenti değil. Hakkaniyetli de değil.

  • Arda Yıldız

    30.1.2024 08:52:24

    Sagın yazar İbrahim bey genel kamoyuna benzer değerlendirmelerde bulunmuş. Şunları söylemek istiyorum: 1- İyi Partinin eridiğini ve bittiğini söyleyenler bunu CHP den uzaklaştığı için söylüyorlar. Peki iyi partinin seçmeni nereye gitti o halde? Muhalif bir seçmen olarak cumhura gitmez. Dem parti veya masanın diğer küçük partilerine de gitmez. Chp'nin max %25 oyu var. O halde nerede İyi Parti seçmeni? Demek istediğim muhalefetin amiral gemisi Chp yanlılarının yorumlarına çok itibar etmemek lazım. İyi parti %10 civarında tabanını koruyor.

  • Mustafa

    30.1.2024 00:10:49

    Harika...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı