"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

ANAP’tan AKP’ye

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Kasım 2020, Salı
ANAP, merhum Özal’ın 12 Eylül cuntasından “Siyaset tarlasını dümdüz edeceğim” sözüyle icazet alarak kurduğu bir partiydi.

Rakiplerinin ihtilâlciler tarafından konulan siyaset yasağıyla ekarte edildiği 1983 seçiminde tek başına iktidar oldu. 12 Eylül rejiminin sivil uzantısı ve devamı olarak sekiz sene iktidarda kaldı. 1991’deki seçimi kaybetti.

Sonraki süreçte bazı koalisyon hükümetlerine katıldı. Özellikle 28 Şubat döneminde kurduğu veya ortağı olduğu hükümetler, o zamanki dayatmalara payandalık yaptı.

Refahyol çekilmeye zorlandıktan sonra ilk 28 Şubat hükümeti Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında kurulmuştu. İkincisini yine onun ve Bahçeli’nin ortaklığıyla Ecevit kurdu.

İlahiyat ve imam-hatipleri de hariç bırakmayacak şekilde üniversite ve okullarla kamu kurumlarında yaygınlaştırılıp şiddetlendirilen başörtüsü yasağı, İHL’lerin orta kısımlarını kapatıp Kur’an ve hafızlık eğitimine yaş sınırı getiren kesintisiz 8 yıl uygulaması ve TCK 312 üzerinden estirilen DGM terörü, o dönemin unutulmayacak “hatıra”larından bazıları...

Bu hukuksuzluklar devam ederken, ekonomiyi perişan eden 2001 krizi patlak verdi.

Ve bütün bu yaşananların biriktirdiği tepki, Bahçeli’nin çağrısıyla öne çekilerek 2002 3 Kasım’ında yapılan erken seçimde “patladı.”

28 Şubat döneminin koalisyon partileri olarak ANAP, DSP ve MHP sandıktan çıkamadı. 

Aradan bunca zaman geçti. O tepki birikiminin tek başına iktidara taşıdığı AKP’nin 18. yılında Türkiye, 28 Şubat’ta düşünülüp de yapılamayan inanılmaz hukuksuzlukların 15-20 Temmuz sürecinde, görülmemiş hoyratlıkla hayata geçirildiği bir tablo ile yüz yüze.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin askıya alındığı deklare edilerek ve OHAL hukuku dahi ayaklar altına alınarak en temel ve dokunulmaz hak ve hürriyetlerin çiğnendiği, ağır ve yaygın mağduriyetlere yol açılan bir tablo.

Masumiyet karinesi, suç ve cezanın şahsîliği, savunma ve âdil yargılanma hakları hiçe sayılarak, kurunun yanında nice yaşı da yakan hukuksuzlukların irtikâb edildiği bir tablo.

Bu süreçte de merhum Mesut Yılmaz hukukun değil, hukuksuzlukların yanında yer aldı.

Ve 2001’de olduğu gibi, yine hukukla birlikte ekonominin de dibe vurduğu çok sıkıntılı bir dönem yaşanıyor. Tarih tekerrür ediyor.

ANAP’ın rolünü devralan AKP de ona benzer bir âkıbete doğru dolu dizgin gidiyor...

Okunma Sayısı: 4534
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı