Üstad Bediüzzaman 1950’lerdeki bir Emirdağ mektubunda DP’nin iktidardan düşmesi halinde hangi partilerin geleceğini ve bu partiler iktidar olduğu takdirde doğacak sonuçları dikkatlere sunuyor.
Buna göre, DP düşerse ya CHP veya Millet Partisi iktidar olacak. O dönemin eski CHP’si iktidara gelirse, yine o zaman büyük bir tehlike olan “komünist kuvveti” hâkim olacak.
(Üstadın aynı CHP’yi, Hilmi Uran’a yazdığı mektupta, milletle ve inanç değerleriyle barışık bir siyaset izlemeye çağırdığını tekrar hatırlatalım. Eski CHP’yi milletle karşı karşıya getiren icraatın sorumluluğunu, onları yapan yüzde 5’lik kesimle sınırlı tuttuğunu da.)
“Türkçülük” yapan bir Millet Partisinin iktidara gelmesi halinde olacakları da, “bu asil ve masum Türk milleti aleyhine bir milliyetçilik tarafgirliğinin meydana gelmesi ve hakiki Türklerin bir ecnebi boyunduruğu altına girmesi” olarak ifade ediyor Bediüzzaman.
Bu partiye yaptığı tavsiye ise, iktidara talip olmaması, DP’ye de muhalif ve muarız olmayıp tam tersine yardım etmeye çalışması.
Üstad, dört partiyi tahlil ettiği mektubunda da “ırkçı” bir Millet Partisinin o damarla Kur’an’da defalarca tekrarlanan “Birinin günahıyla başkası mes’ul olmaz” esasını çiğneyip şiddetli bir zulme yol açacağını ifade ediyor.
Bu tahlilleri güncele uyarlarsak:
Cumhur İttifakındaki partilerin büyük çoğunluğu, köken itibarıyla Millet Partisi geleneğinden geliyor. Bilhassa AKP ve MHP.
Diğerleri konjonktürel dolgu malzemesi.
Perinçek’in partisi ise bu ittifaktan kendi ideolojisi adına maksimum fayda sağlıyor.
Sonuçta 15 Temmuz sayesinde kurulan Cumhur İttifakı, ulusalcı, Kızılelmacı, devletçi bir menfaat birlikteliği olarak şekilleniyor.
Yeni CHP’nin tasfiye ettiği eski CHP kalıntıları da bu ittifaka bir şekilde destek veriyor.
Eski CHP ile “ırkçı” zihniyetteki Millet Partisi, AKP eliyle “İslamî sos” eklenmiş bir formatta Cumhur İttifakında vücut bulmuş durumda.
Türkiye’yi demokrasiden, hukuktan, adaletten uzaklaştıran tek adam rejimi böyle bir koalisyonla kuruldu ve devam ettiriliyor.
Darbe ve müdahalelerle denklem dışı bırakılan Demokrat misyon ise, yeni CHP’nin de dahil olduğu Millet İttifakı ile canlanıyor.
Tek adam rejimini tasfiye taahhüdüyle.