Gerek hâlâ devam eden yoğun ve vahim hukuk ihlâllerinin ulaştığı boyut, gerekse siyasî dengelerin değişmeye başlaması, bu konularda asıl konuşması gerekenler onlar olduğu halde suskun kalan hukukçuları da hareketlendirdi.
İÜ Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku anabilim dalı başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer’in Taha Akyol’a verdiği mülâkat bunun en son örneklerinden biri.
Bu mülâkattan bazı çarpıcı anekdotlar:
* “Deprem sarsıntılarını, yerlerini ve büyüklüklerini tesbit için sismografa bakılır. Bir ülkede hukuk ve adalet alanındaki sarsıntıların boyutlarını anlamak içinse ceza muhakemesine bakmak gerekir. Çünkü ceza muhakemesi hukuk devletinin sismografıdır.
* “Ceza muhakemesi sismografı büyük sarsıntılar gösteriyorsa, bunun anlamı o ülkede demokrasi ve hukuk devleti bakımından ciddî sorunların olduğudur.
* “Denge mekanizmalarının öngörülmediği usullerle oluşan HSK, hâkim ve savcıların göreve alınmalarından disiplin işlerine, tayinlerinden yükseltilmelerine kadar her tür yetkiye sahiptir. Bağımsızlık bakımından geçmişte yaşanan sorunlar çözümlenememiş, hatta bazı yönlerden daha da artmıştır.
* “Ülkemizde yapılması gereken en gerekli değişiklik hâkim bağımsızlığı ve etkin güvenceler alanındadır.
* “Hâkimlerin bağımsız olmaları gerekir. Bu bağımsızlık hâkimin diğer devlet erklerine, yasama ve yürütmeye, yargılamalarda taraflara, basına, sermayeye, özetle güç odağı olarak kim varsa bunlara karşı etkili biçimde korunmasını zorunlu kılar.
* “AYM ihlâlin gereğini yap dediği takdirde mahkemenin aksi yönde hareket edebilmesi mümkün değil. AYM kararlarına direnip yerine getirmemek, ülkedeki yargı otoritesinin tümünü sarsmaktadır. AYM veya AİHM kararlarını yerine getirmemek hukukun askıya alınması anlamına gelir.
* “Ceza adaletinde esas sorun kanunlarımızda değil. Sorun, hukuka uygun etkin uygulama yapma iradesinin olmaması. Tüm yetkili makamlar bu iradeyi ortaya koyduğu gün, tutuklama, ifade özgürlüğü ve âdil yargılanma gibi alanlarda yaşanan sorunların büyük çoğunluğu çözüm bulur.” (Karar, 3.2.20)
Dileriz, bu irade artık ortaya çıkar...