Gündemdeki koronavirüs salgınından yüz yıl önce, Üstadın “İspanyol hastalığı” olarak bahsettiği İspanyol gribi dünyayı perişan etmiş; 50 milyondan fazla, hatta bazı iddialara göre 100 milyon insanın canına mal olmuştu.
Ama aynı afet, dünyanın yine milyonlarca insanın kurban verildiği bir başka büyük felâket olan Birinci Dünya Savaşından kurtulmasına vesile olmuş, harbi bitiren en önemli sebeplerden biri olarak tarihe geçmişti.
Bir asır sonra insanlık zorlu ve çetin bir salgınla daha imtihan ediliyor. Üstelik yüz sene öncesine göre teknoloji ve tıpta kıyas kabul etmez derecede ilerleme kaydetmişken...
Koronavirüs paniğinin ulaştığı boyutu ve doğurduğu sonuçları hep birlikte izliyoruz.
Ülkeler içe kapanıyor. Ülkeler ve şehirler arası gidiş gelişler, uçak seferleri durduruluyor. Toplu ulaşım araçlarını kullananların sayısı hızla düşüyor. Kurumlar ve firmalar çalışanlarını evden mesaiye yönlendiriyor.
Uluslararası ve ulusal çapta düzenlenen bilimsel kongreler, konferanslar, toplantılar, bilumum sosyal etkinlikler iptal ediliyor.
Okullar, üniversiteler tatile çıkarılıyor.
Stadyumlar, konser salonları, sinemalar, tiyatrolar ve eğlence yerleri kapatılıyor.
İbadet mekânları da bu olup bitenlerden nasibini alıyor. Kâbe iki günlüğüne dahi olsa tavaflara kapatılıyor. Müslümanlara “Namazlarınızı camide değil, evinizde kılın” çağrıları yapılıyor. Hattâ bazı İslam ülkelerinde cami ve mescitlerin kapılarına kilit vuruluyor.
Borsalar düşüş rekorları kırıyor. Trilyonlarca dolara ulaşan kayıplardan bahsediliyor.
Dünyanın tamamını adeta “karantina bölgesi”ne çevirebilecek bir süreç yaşanıyor.
Üstadın bilhassa “Leyle-i Kadir’de ihtar edilen mesele-i mühimme”de derinlemesine tahlil ettiği çerçevede, insanlığa dünya hayatının bütün bütün fani olduğunu çok kuvvetli şekilde hissettiren ibretli bir süreç bu.
Maddî kuvvetin, teknolojinin, ekonomik güç ve imkânların hızla eriyip buharlaştığı; dünyevî ihtirasların anlamsızlığının çok daha derinden anlaşılıp hissedildiği bir süreç.
Ve bu eksende doğru dersler çıkarılabildiği takdirde, kaybettirdiklerinden çok daha değerli kazanımlar getirebilecek bir süreç.
Dileriz, öyle olsun ve ilk işareti, başta Suriye olmak üzere bütün harpleri bitirerek versin.