"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Menderes’i halk mı devirdi?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Şubat 2012, Cumartesi
Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu’nun bombalı bir suikastle katlinin 19. yılında gazete yazarlarından Işık Kansu, Mumcu’nun hiç yayınlanmamış konuşmalarından bir derleme yaparak dizi yazı halinde neşretti.

Bu konuşmalarda iki husus dikkatimizi çekti.
Bunlardan birinde Mumcu şöyle diyor:
“DP 1957’de Said Nursî’nin cübbesini bayrak yaptı. Ne oldu? Yıkıldı. Demirel 60’ların ortasında Nurcuların, tarikatların, Süleymancıların sakallarını okşadı. Ne oldu? Yıkıldı. Hac seferleri düzenleyen ANAP ne oldu? Yüzde 20’ye indi. Halka güvenmek gerekiyor.” (Cumhuriyet, 24.1.12)
Mumcu’nun katline de, 19 yıldır bu olayın faillerinin bulunamamasına da tepki göstermek en azından insan olmanın; yine Mumcu’nun yanlış fikirlerini eleştirmek ise “hakkın hatırını herşeyin üstünde tutma” prensibinin gerekleri.
Her iki gereği de yerine getirelim.
Mumcu’nun yukarıda aktardığımız sözleri, çok açık çelişkileriyle tipik bir çarpıtma örneği.
Bir defa “Said Nursî’nin cübbesini bayrak yapma” diye bir olay yok. Bu, Kemalistlerin ağızlarına pelesenk edip her fırsatta tekrarladıkları “Menderes Said Nursî’nin elini öptü” uydurmasının bir başka versiyonu. İşin aslı ise şu:
Bediüzzaman, bilhassa ezanı özgürleştirdiği ve din eğitiminin önünü açtığı için Menderes’i takdir ediyor, “İslâm kahramanı” olarak niteliyor; Menderes de ona hürmet ve muhabbet besliyordu. “Sakal okşamak” gibi yine Kemalist söylemin “düzey”ini gösteren ifadelere takılmadan işin özüne bakacak olursak, Demirel’in de Nurcular başta olmak üzere cemaatlerle iyi ilişkiler içinde olmaya özen gösterdiğini görüyoruz.
Ve Mumcu’nun ifadesiyle “yıkılma”larının sebebi buydu. Ama yıkan halk değil, darbelerdi. Menderes’i 27 Mayıs, Demirel’i 12 Mart ve 12 Eylül devirmişti. Buna karşılık 12 Eylül ürünü ANAP hac seferleri düzenlediği için değil, daha başka sebeplerle yüzde 20’ye kadar gerilemişti.
Ama Mumcu, DP ve AP’nin darbelerle devrilmesini ANAP’ın sandıkta inişe geçmesi ile bir tutup aynı kefeye koyan bir mantık sergilemiş.
“Halka güvenmek gerekiyor” diyen bir yaklaşımdan beklenen tavır, halkın seçtiklerini deviren darbelere tepki göstermek olmalı, değil mi?
Ama bilhassa 27 Mayıs’a toz kondurmama saplantısı, ister istemez bu çelişkileri getiriyor.
Mumcu’nun diğer sözleri de Demirel’le ilgili:
“Bakın, Köprü dergisinde Süleyman Demirel’in konuşmalarına. Eğer ben cumhuriyet savcısı olsam ve yasakçı bir düzeni benimsesem, Süleyman Demirel hakkında 163. maddeden tereddüt etmeden dâvâ açardım.” (a.g.g., 26.1.12)
Burada da yeni çelişkiler sergilemiş Mumcu.
Bir taraftan yasakçı olmadığını söylemiş, ama diğer taraftan o zaman yürürlükte olan 163. maddenin Demirel’e karşı neden işletilmediğini gündeme getirmiş. Böylece, Demirel’in Köprü’de çıkan ve çeyrek asırdır gündemdeki yerini koruyan beyanlarının bazı adreslerde yol açtığı derin ve kalıcı rahatsızlığın bir örneğini daha görmüş oluyoruz. Ki, Mumcu o dönemde çıkan yazılarında da Köprü’deki mülâkatları sebebiyle Demirel’e ateş püsküren ifadeler kullanmıştı.
Meselâ o yazılardan birinde şöyle diyordu:
“Süleyman Demirel’in, Nurcuların yayın organı Köprü dergisi ile arasından su sızmıyor. ‘Bediüzzaman Hazretleri’ne övgüler mi istersiniz; yoksa Tevhid-i Tedrisat Kanununa ateş püskürmeler mi? Atatürk’ün ‘laik devlet’ değil, ‘İslâm devleti’ kurduğunu ileri süren inciler mi?
“Sol oylar DYP’ye niçin kayıyor? Said Nursî’nin ruhuna Fatiha okutmak için mi? Din sömürüsünü arttırmak için mi? Laiklik ilkesini yok etmek için mi? Niçin? Niçin? Niçin?” (a.g.g., 14.6.1987; İslâm Demokrasi Laiklik, s. 316)
Ve ilginç bir nokta: Demirel’in Köprü’de yayınlanan ve kitaplaşan beyanları, AKP hakkında açılan kapatma dâvâsında, partinin Anayasa Mahkemesine verdiği savunmanın en önemli referans ve dayanaklarından birini oluşturmuştu...

Okunma Sayısı: 1996
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • özdemiroğlu

    4.2.2012 00:00:00

            DP ve AP halkın oylarıyla değil,darbelerle alaşağı edildi.ANAP ise zaten bir darbe ürünü idi ve fıtri olarak eridi ve sonunda siyasi tarihteki yerini aldı.Uğur MUMCU’nun bu fahiş benzetmeyi nasıl yaptığını da bizzat bu yazıyı neşreden Kansu’ya sormak lazım.Madem ki yayınlamayı gerekli buldu,cevabını da beklemek hakkımız değil mi?Yine de tabii ki,Mumcu’nun katilinin veya katillerinin bulunmasını ısrarla istiyoruz.Zaten çorap söküğü gibi,gerisinin de geleceğini umuyoruz.

  • özdemiroğlu

    4.2.2012 00:00:00

            (2) Dikkatimi çeken bir husus var;Nurcuların rahmetli Menderes ve sn. Demirel ile yakınlaşması Uğur Mumcu ve benzeri sol kesimi rahatsız ediyor,ancak aynı şekilde özellikle Milli Görüş,Türkçü-İslamcı vb. kesimleri de rahatsız ediyor.Öyle ki bu iki siyasi şahsiyeti yerden yere vurmakta,ikinci kesim sol kesimden daha hevesli görünüyor.Acaba neden?

  • h.h.k

    4.2.2012 00:00:00

       Malesef ülkemizin sol aydınları yıllarca hep darbeleri savundular..halkı hep istismar ettiler güya halkçı göründüler..Gerçekte halktan hiç hoşlanmadılar..Alkışladıkları silahın bir gün kendilerini de vurabileceğini hiç düşünmediler..Ne oldu..Mumcuyu halk mı öldürdü diyeceğiz..Hayır,ihtilalleri yapan güçten başkası kesinlikle değil..Yılanı beslersen işte bir gün senin ayağına da dolanır ve seni de sokar..Bu böyle olmuştur..Menderes’ide Demirel’ide ihtilalle deviren millet değil,alçak bir elden başkası değildi..Safını nemrutların, firavunların, ebu cehillerin ve deccalların tarafında belirtenler elbette Said Nursi den hoşlanmayacaklar ve ondan hoşlananlardan da hoşlanmayacaklardır..Her şeye rağmen ne olursa olsun Mumcu nun katilleri mutlaka ortaya çıkarılmalıdır..

  • seyfeddin kamil

    4.2.2012 00:00:00

    sn. özdemiroğlu; hevesli görünmelerinin nedeni bilinen bir şey. atatürk, vahdettin’i neden yerden yere vurduysa, bunlar da rahmetli menderes’i ve sn. demirel’i o nedenle yerden yere vurdular. ortalıkta kalibreli demokrat lider kalmasın da meydan bunlara kalsın. nitekim öyle olmadı mı?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı